Düzmece rapor uzmanı, Fincancı

05 Mayıs 2024 Pazar

1 Mayıs’ta CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Şebnem Korur Fincancı’yla aynı karede buluşturan fotoğraf; iki siyasal liderin şiddetle eleştirilmesine yol açtı. Kuşkusuz Özel ve İmamoğlu, fotoğraf çekilirken önlerine atlayan arsız ve hadsiz bir kadını, kovamaz ya da kovalayamazlardı. Olan oldu, ama çok talihsiz oldu... 

Çünkü kamuoyu, Adli Tıp Uzmanı Şebnem Korur Fincancı’yı TSK’nin PKK’ye karşı kimyasal silah kullandığı iftirasıyla tanıyor. Ama biz haberciler, bu kişiyi Avukat Ceyhun Mumcu’nun iddiasına göre Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy’u aramızdan alan hain suikastların sanıklarını muayene bile etmeden yazdığı düzmece raporlarla koruyup cinayete azmettirenlerin ortaya çıkmasını engelleyen bir Cumhuriyet düşmanı diye biliyoruz... 

ADİL SERDAR SAÇAN'IN KAHRI VE AHI

Adnan Oktar silahlı suç örgütünün en önemli üyelerinden biriyle akrabalık bağları olan ve zaten Adnancıların o yıllardaki baş savunucusu Av. Uğur Poyraz’ın yamaklığını yapan Şebnem Korur Fincancı; 1999’da örgüte operasyon düzenleyen efsane emniyet müdürü ve hukukçu Adil Serdar Saçan’ı, iftira olduğu yıllar süren dava sonunda kanıtlanan işkence iddialarıyla mesleğinden eden kişidir. Saçan’ı kederinden öldüren “düzmece işkence raporları” uzmanıdır. 

2011 yılında “Biz 1999’da işkence gördük” iddiasıyla yargıya başvuran ve bugün nihayet, artık hapiste olan Adnancı örgüt üyelerine olay tarihinden 12 yıl sonra “Evet, işkence görmüş” raporları düzenlemiştir! 

Şahsen tıp etiğinden tümüyle yoksun ve uzmanlığının da tartışmalı olduğunu düşündüğüm Fincancı hakkında; güvendiğim bir meslektaşından görüş istedim. 

ORGANİZE İŞLER

Adli Tıp Uzmanı Dr. Onur Beden yazıyor: 

Şebnem Korur Fincancı “danışmanlık” yaptığı avukatlar tarafından getirilen belgenin tam, gerçek ya da kanıt niteliğinde olup olmadığını nasıl belirliyor? Saptanan bulguların 10 yıl öncesinde olduğu davacı tarafından “beyan edilen travmadan başka şekilde oluşamayacağını” belirten bir raporla 10 yıl önceki işkenceyi tespit edebildiğini söylerken; olayın 20 yıl öncesi olmadığına nasıl emin olabiliyor? Anlatılan öykü ile muayene bulgularının uyumsuz olduğunu bildiren bir “alternatif yorum rapor” örneği var mı? Şebnem Korur Fincancı, raporlarının niçin “... Mahkemesine/Savcılığına” hitabı konulmadan “Adli Rapor” başlığı ile yazıldığını, hatta neden Mahkemeye değil de başvuran müvekkil avukatına hitap edildiğini açıklamıyor? 

USULE UYMAZ, ESASI OYAR

Mahkemelerin “alternatif yorum raporlarını” kabul etmediğini söylüyor, ama kabul edilseydi nasıl kötüye kullanılabileceğine hiç değinmiyor. 

Şebnem Korur Fincancı, savcılık yetkilerini bireylere dağıtıyor, bireylerin kanıt toplama ve bilirkişiye başvurma yetkisi olduğunu düşünüyor ve “usule uymasa da ben böyle çalışırım” diyor. Hayalindeki “alternatif hukuk düzeni” içerisinde “alternatif yorum raporları” yazıyor. Ama bir meslektaşının, diğer adli tıp uzmanlarının “alternatif yorum raporunun” ne olduğunu net olarak anlayacağı ve kendisine hak vereceği ayrıntılı bir açıklamasına rastlayamıyoruz. Başka adli tıp uzmanları da “alternatif yorum rapor” yazmış mı, yazıyor mu bilmiyoruz. 

TEŞHİS TELEPATİK, YORUM ALTERNATİF

Şebnem Korur Fincancı, “Türkiye’nin ilk adli tıp polikliniği İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı bünyesinde kurulmuş oldu. Bu öncü girişimin ne denli etkili olduğu, bugün Türkiye’nin pek çok yerleşik tıp fakültesinde ve ardından Sağlık Bakanlığı hastanelerinde de adli tıp polikliniklerinin peş peşe ortaya çıkmasından da anlaşılmaktadır” diyor. 

Adli tıp uzmanı olarak belirteyim: Ceza davalarında savcılık/mahkeme yazısı olmadan işlem yapılmaz, adli tıbbın polikliniği olmaz, “alternatif yorum raporu” diye bir şey yoktur. 

Anabilim Dallarına, savcılık/ mahkeme talebi olmadan, ceza davası konusu herhangi bir suçlama nedeniyle bireysel başvuruya istinaden bugüne kadar herhangi bir “alternatif yorum rapor” düzenleyip düzenlemediklerini soralım. Ama “Biz bunu hep böyle yapıyoruz” gibi bir yanıt yeterli değildir, olmaz!* 

* Adli Tıp uzmanı Dr. Onur Beden, halen Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevlidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

At, avrat, rodeo! 18 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları