Öğretilmiş çaresizlik kırılırken umuda oy yükseliyor...

23 Haziran 2018 Cumartesi

Ağırlıklı sağ seçmen üzerinden 2002 seçimleriyle gündeme sokulan “öğretilmiş çaresizlik” Irak işgalinin, Güneydoğu topraklarımızda çok sayıda Amerikan yeni üsleri oluşturularak yapılması baskısı ile gündeme girmişti. Ecevit koalisyon Hükümetinin, Ecevit’n bu baskılara karşı durarak kesin “hayır” yanıtı vermesiyle, öncelikle büyük depremin ağır bedelleriyle yükselen ekonomik, arkasından bankalar krizinin yarattığı çöküş, çaresizlik üzerinden yürünmesi stratejisi gündemdeydi. Kurtuluş acı reçetelerinin bedellerinin yaşanması sonrası CHP içinden kurtarıcı isimlerle parti girişimleri sonuç vermeyince.. Milli Görüş içinden çıkan AK Parti kurucu kadrolarıyla Erdoğan Liderliğinde, Gülen Cemaati ile ortaklıklı tezkere sözü verilmiş olarak kurulan AKP’nin aylar içinde önlenemez yükselişi ve 2002 seçimlerinde İktidara gelişi yaşandı.
Satır arası Ecevit Hükümeti’nin dağılmasını hızlandıran MHP Liderliğinin çıkışı, ana akım medyanın patronajlarının yeni partiyle çok sıkı destek ittifaklarının karşılığı, yoğun pazarlama yayınları dikkat çekiciydi. Dünyaya sunum, elbette Milli Görüş’ün Erbakan’ın dış siyaset ilişkileri, kalıplarından çıkmış olarak, sağ liberal partiye dönüşüm kimliği, ilerki tarihlerde AB aday üyelik ilişkilerinin yeniden kurulması onayını getirecekti. Öngörülemeyen Batı dünyasının Hıristiyan demokrat kimliklerinin İslama uyarlanmış sunumunda, Amerika’nın Türkiye’den yerleri belirlenmiş, kiralanmış topraklar, üsler kurulması üzerinden ön uzlaşması yapılmış tezkerenin, AKP içinden kaçan oylarla onaylatılamamasıydı..

***

Laik Cumhuriyete sırtını çevirmiş, “ılımlı İslam, yeni Osmanlıcılık” Amerikan odaklı yeni Ortadoğu, İslam dünyası hesaplarında öylesine güçlü, gündemdeydi ki.. Tezkere hesaplaşmasında “sifonu çekmeden kullanma” tavsiyeleriyle uyumlu bir tercihle, bedelin Cumhuriyet politikalarından vazgeçmeyecek ulusalcılarla, TSK kadrolarına ödetilmesi, Irak’ta askerlerin başlarına çuval geçirme ile başlayan stratejiler yeğlendi..
Ortadoğu, Irak-Afganistan işgalleriyle, dağılan Sovyetler topraklarını, Tito Yugoslavyası’nı kapsayan, siyasal, toplumsal patlamalarda, kanlı iç savaşlara, bataklıklara uzanan yollarda.. Hıristiyan dünyası ağırlıklı Soros, İslam dünyasına dönük Gülen Cemaatinin, Amerikan bütçesi üzerinden kardeş kardeş destek almaları, ülkemizdeki AK Parti İktidarları kadroların dikkatlerinin kapsama alanı dışında kalıyordu..
Öğretilmiş çaresizlik projelerinin ülkemize dönük ayağında, çarpıcı dönemeç noktası, kuşkusuz iktidarlarının kazandığı referandumla, Gülen Cemaatinin TSK, yargı bağımsızlığı, Emniyet kadroları öncelikli, tepeden ülkenin kamu kurumlarının bütünlüğünde kurduğu egemenliğin yollarının orantısız açılmasıydı. Sonrası çok yakın tarihimizden daha da kolay, geçmişi bilmeyen genç seçmenlerimizce de anımsanacağından, seçime, oy vermeye gün kalmışken, fazla uzatmamakta yarar var..

***

Irak, Afganistan, Mısır, Libya, Suriye en çarpıcıları işgaller süreci sonrası iç savaşlar bataklığında, terör örgütlerine cirit attırılarak akıtılan kan, ödetilen bedeller dudak uçuklatan boyutlarda, noktalanamazken, bataklığa çekilen, teröre bulaştırılan ülkeler listeleri de katlandıkça katlanıyordu.. Afrika Müslümanlarının kayıpları insanlık ayıbı rekorlarında başı çekerken Pakistan’ın travması, Türkiye’nin Pakistanlaştırılması yolunda terör örgütlerinin cirit attığı ülkelerin odağına oturtulması gerçeği ile yüz yüze gelindi.
Suriye bataklığında sıkışma uç yansımalarıyla, Esed’i birlikte kırma işbirliğinde yola çıkmış Amerika ile Türkiye’yi, Erdoğan Liderliğindeki iktidarlarının işbirliğini, düş kırıklığına çevirdi.. Osmanlıcılık planları da rafa kalkmıştı. Soros’lu kırmızı, turuncu karanfil darbeleri düş kırıklıklarının çok daha çarpıcıları, ılımlı İslamcı planlarda yaşanmış olarak geçilen hızlı süreçlerde, yeni terör örgütleri, yeni projelerin gündeme sokulması, başarılı olamayan iktidar yapılmış kadroların zarar vermeden tasviye edilmeleri de yaşanacaktı..
Türkiye’nin iç savaş bataklıklarına çok kolay çekilebilecek ülkelerden farklı kimliği, dinamikleri, tartışmasız. Laik Cumuhriyetin kazanımları, kurtuluş, kuruluş savaşları destanlarının yazılabilmesinin üzerine Atatürk devrimleri, deha kimliği ile kazanılmış toplumsal birikimleri var.. Anadolu’nun aydınlanmacı, topraklarında yaşanmış uygarlıkların sentezindeki, bilge kimlik kazanımlarının yok edilebilmesi, tümden silinebilmesi olanaksız.. Öğretilmiş çaresizlik, dindar-kindarlık üzerinden tehditlerle yol alış bir yere kadar..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları