İşte size "taburcu"luğun hikayesi

24 Eylül 2018 Pazartesi, 12:15
İşte size "taburcu"luğun hikayesi
Başka hiçbir milletin, ülkenin hastanesinde, hastalar iyileştiklerinde ‘’taburuna yollanmaz, taburcu’’ edilmez. Neden Türk hekimleri hastalarını iyileştirdikten sonra ‘’taburcu’’ ederler; ‘’gitsin’’, ‘’evci’’ gibi kelimeler kullanmazlar, hiç aklınıza geldi mi? İşte GATA mezunu bir doktorun yazdığı ve sosyal medyada çok sayıda paylaşım yapılan o yazı; Taburcu kelimesinin çok hüzünlü bir hikayesi vardır aslında. Bakın anlatayım dilim döndüğünce…
İşte size "taburcu"luğun hikayesi
Özellikle 1. Dünya ve Çanakkale Savaşı sırasında ülkenin tıp eğitimi veren tek kurumu Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane, hocalarını, öğrencilerini cepheye yolluyor, eğitime ara vermek zorunda kalıyor, binası ise tamamen hastaneye dönüşüyordu. Sadece cephede savaşmakla kalmıyor, savaş olmadığında ya da geride kalan kıdemsiz tıbbiyeliler, direnişte bizzat çalışıyorlardı. İzmir’in işgalinin üç gün sonrası, 18 Mayıs 1919’da, okulda hararetli, hüzünlü konuşmaların yapıldığı, hemen direniş gruplarının örgütlendiği bilinir...
İşte size "taburcu"luğun hikayesi
Daha çok bahsedilecek olay, anlatılacak konu var ancak, söylemek istediğim şudur; Ülkede herkes askerdir, eli silah tutan tüm erkekler savaştadır. Gerçek kurumsal düzeyde tek hastane vardır, ülkenin her yanındaki cephelerde tüm hekimler subaydır, askerdir. Yaralılar iyileştirilir, komutan hastalarını, askerlerini dolaşır. Hastanede, kışlada, revirde, cephede çadırda, savaşta. Tabip subay, iyileşenleri, tekrar silah tutabilecekleri savaşa, taburuna yollar, ‘’taburcu’’ eder. Başka hiçbir milletin, ülkenin hastanesinde, hastalar iyileştiklerinde ‘’taburuna yollanmaz, taburcu’’ edilmez...
İşte size "taburcu"luğun hikayesi
Bazı değerleri, yaşamının içine böylesine sindirmiş başka bir millet yoktur. Başkalarını bilmem ama, taburcu ettiğim her hastada, göğsümün ağlamaklı kabarması bundandır. Ordusunu, askerini, bağımsızlık mücadelesini, Gazi Mustafa Kemal’ini, silah arkadaşlarını, tüm aziz şehitlerini, yaşamına böyle sindiren başka bir millet yoktur. Bazı olguların farkında olmasak da her zaman, sonsuza kadar bizimle yaşayacaklar…
İşte size "taburcu"luğun hikayesi
İşte size ‘’taburcu’’luğun hikayesi…
İşte size "taburcu"luğun hikayesi
Yazı: Opr. Dr. Metehan Kılıç / eskisehirekspres.net

En Çok Okunan Haberler