Beşiktaş’ta tükeniş sadece bu sezonun sorunu değil. Feda yılında seçilmiş bir yönelim vardı. Yarım kalsa da bu doğrultuda birkaç adım atıldı. Daha sonra Fabri, Beck, Marcelo, Atiba, Tosic gibi makul, maliyetli, güvenilir ve verimli oyuncular seçildi. Bunlara Gomez, Sosa, Adriano, Talisca, Aboubakar gibi kalite eklendi.
Ama öncelik hep dengeli, uyumlu, ne oynadığını bilen bir takım yaratmaktı. Sonuç, güzel oyun, zevk veren futbol ve iki hak edilmiş şampiyonluk geldi.
Sonra takım olgusu bir yana bırakıldı. “Come To Beşiktaş” çılgınlığıyla gösterişli internet transferleri dönemi açıldı. İyiler para için “go from Beşiktaş”, adı var diye bir işe yaramayanlar “come to Beşiktaş”. Bu arada kaybedilen onca para. Bu anlayışın sonucunda geçen sezondan beri çöküş başladı. Bugünkü darmadağın enkaza dönüşmüş takımın habercisi işte o yanlış transfer politikası.

Zaman aşımı
Bir kere şunun altını çizmek gerek: Bu takım son kullanım süresini geçtiğimiz sezon tamamladı. Zaten rakiplerinin büyük zaaflarına rağmen ligi ancak 4. olarak bitirebildi.
Baksanıza Pepe’li, Vida’lı ileri çıkamayan, çıktığında geri dönemeyen bir savunma. Pepe’nin ileri attığı neredeyse her top rakipte. Orta alana ister 2 ister 3 yaratıcı oyuncu koy bu sistemde ve bu kadroyla atıl kalmaya mahkûm. Oyun kanatlardan Quaresma ve Caner gibi uzun şişirme top atanların maharetine bağlanmış. Dolayısıyla pozisyona girmekte zorlanan bir Beşiktaş.
Bu kadar çok kaleciyle, savunmayla, santrforlarla oynarsanız sonuç bu.
Düşünün şampiyonluklarda takımın en sırıtan oyuncusu Quaresma şimdi tek yıldız. Zaten takım 2 sezondur tümüyle Q7’ye göre kuruluyor, ona göre oynanıyor. O mevkideki oyunculardan önce Olcay gönderildi sonra forma bulamadan Orkan. Bırakın o mevkii duran topları kullanan oyuncular da Q7’nin terörü altında. Frikiklerde Talisca’ya, penaltı atışında Love’a en son Sivas maçında Adem’e topu vermeyen yine o. Ama kimse Güneş dahil ona bir şey diyemiyor.
Neymiş Q7 dünya yıldızıymış. O zaman Sivas’taki Robinho uzay yıldızı mı?

Ayağına kurşun sıkmak bu
Ama ne gam; bir kısım Beşiktaş taraftarının gözünde Quaresma ne yaparsa yapsın hakkı. Aslında şu “Come to Beşiktaş” sloganını yaratan Q7, Pepe, Babel gibi oyuncuları bu işin içine katan taraftar grubu şimdi bu “Come to Beşiktaş”çılara laf edemiyor. Ama işler sarpa sarınca her şeyden, bir buçuk yıldır para almayan Oğuzhan’ı sorumlu tutuyor. Sanki ortada bir takım kalmış gibi. Oğuzhan gibi bir oyuncusunu yuhalamak ise hiç yakışmadı Beşiktaşlılara. Beşiktaş’ın en büyük düşmanı bile başaramazdı bunu.

Planlı mı?
Yoksa Q7 ile taraftarı oyalamak ve Oğuzhan’ı gözden düşürüp satmak mı amaç? Taraftara da “zaten bir şey oynamıyordu, gitsin” dedirtmek mi? Yani işin ucu yine paraya mı dayanıyor yoksa? Şenol Güneş’in de takımın tükenişine, Beşiktaş’ın Quaresmaspor haline dönüşmesine göz yumması içerideki paralarını alabilmek mi acaba?
İyi de bu arada borçlar dünyayı aşmış durumda. Elde enkaza dönüşmüş bir takım var. Beşiktaş’ı düşünen var mı peki?