Sandıkta çocuk var

Haftaya İstanbul’u 2024 yılına kadar yönetecek belediye başkanını seçeceğiz. Bu seçimde çocukların söz hakkı yok ama acaba çocuklara oy hakkı verilse nasıl bir belediye başkanı seçerler, nasıl bir İstanbul’da yaşamak isterlerdi? Çocuklar, “Dikkat! Sandıkta Çocukların Oyları Var” çalışmasıyla 5 hafta boyunca bu soruların yanıtlarını verdi. İnformel Eğitim-çocukistanbul’un Studio X işbirliğiyle hazırladığı atölyelere, farklı ilçelerden, her sosyo ekonomik çevreden 9-14 yaş grubundan 150 çocuk katıldı. Çocuklar farklı belediyecilik anlayışına sahip iki aday için iki gruba ayrıldı. “Kendi” adayları için kampanya geliştiren, seçmen olarak birbirlerini sorular ve yorumlarla sıkıştıran çocuklar, en sonunda da sandığa gidip oy verdi. Sonuncu atölyeyi izlemeye gittiğimizde propaganda konuşmaları başlamak üzereydi. A Grubu’nun sözcüsü İlker, adaylarını “halktan, emekçi bir kadındır, sevecen ve samimidir. Adayımız sayesinde her yaş grubu iyi bir hayat sürecek” diyerek tanıttı. Pankartlardan, konuşmalardan öğrendiğimize göre, A Grubu’nun adayının başkan seçilmesi halinde yeni AVM açılmayacak, toplu taşıma ücretsiz olacak, bisiklete önem verilecek, bir ev başına 5 ağaç dikilecek, yaşlılara evlerinde hizmet verilecek, doğaya dost evler yapılacak.

4. köprü geliyor

B Grubu’nun adayını tanıtan Elif, yenileşmek için oy istedi, “İstanbul’u çevreye zarar vermeden modernleştireceğiz. Ormandaki hayvanları korumak için ekolojik köprüler yapacağız. Çöpleri yeraltına gömeceğiz. Kararları alırken çok fazla görüş sormayacağız” dedi. Propaganda süreci tamamlandıktan sonra kampanya kimliklerini bırakan çocuklar, oy kullanma kabinlerinde istedikleri adaya damgayı basıp kapalı oy zarflarını sandığa attı. Bu işlem bittikten sonra oylar sayıldı ve A Grubu adayı, -diğer dört seçim kampanyasında olduğu gibi- açık farkla seçimi kazanarak başkan seçildi.

‘Mega Kent’e oy yok!

İnformel Eğitimçocukistanbul’dan Sibel Çetingöz ve Erdoğan Kahyaoğlu, seçim sürecini ve sonuçları şöyle değerlendirdi: “Çocuklar İstanbul’a ‘mega kent’yapmayı hedefleyen, çevreci olmayan, İstanbul’u süsleyen, yeni yollar, tüneller ile motorlu taşıt sayısını artıran, yeşilden uzaklaşan belediye başkan adayını savunurken çok zorlandılar. Çocukların, kampanya sürecinde büyük bir emek ve enerji sarf etmelerine rağmen oy verirken tamamen objektif olarak kendi istek ve ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmeleri ve sonuçta ‘A’ adayının yüzde 76 oranla seçimi kazanması çok dikkat çekicidir. Bu sonuç hepimize, biz yetişkinlerin çocuklardan öğreneceğimiz çok şey olduğunu göstermiyor mu?”

Musluklardan su içelim

Çocukların seçtiği belediye başkanının özellikleri şöyle: 

Daha yeşil, doğaya daha saygılı 

Daha fazla yapılaşma ve AVM’ye izin vermeyen 

Hava kirliliğini azaltan u Toplu taşımayı güçlendirerek, motorlu taşıt sayısını azaltan 

Yenilenebilir enerji kaynakları kullanan 

Evlerdeki musluklardan su içilebilmesini sağlayan

Yürüyerek gidilebilecek okul imkânı sağlayan

Yönetimde kadınlara yer veren 

Kenti 15 milyonun sesini duyarak, kararlara katılımını sağlayarak yöneten

Şeffaf bir yönetim anlayışına sahip u Kadın bir belediye başkanı

Oy vermek nasıldı?

Orada benim de sesim var

 Demokrasinin içinde bulunmak bana kendimi çok iyi hissettirdi

İlerde mantıklı oy verebilmem için bana ışık oldu

Kendimi özel hissettim

Gayet adaletliydi

18 yaşı beklemeden verebiliriz

Bizim de hakkımız var oy vermeye

Kendi özgür irademizle verdik

Özgürlük hissettik

İstanbul'da yaşamayı seviyorum ama...

20 katlı, 30 katlı binalar arasında insan kötü oluyor. Hep bina, hep bina, oynayacak hiç alan yok. 

Çocuklar olarak tek başımıza yapabileceğimiz hiçbir şey yok. 

Basketbol oynuyorum ama boyum cücük gibi neredeyse. O yüzden İstanbul’u suçluyorum.

Ağaç gördüğüm zaman şaşırıyorum.

Hava çok kirli.