Beşiktaş, ligde kalan tüm maçlarını kazanmak zorunda olduğu bir sürecin içinde. Bu düşünceyle oynadığı Sivasspor maçında, rakibinin kendisini kilitleyeceğini düşünemediğinden bu sıkıntıdan nasıl kurtulacağını da iyi kurgulayamamıştı. Buna karşın attığı golün değerini bilmediği bir mücadeleye girerek özellikle Medel’in sinirli ve kontrolsüz oyunu sonucu duran toptan 2-0’ı ararken kontratakta topu ağlarında gördü. Özellikle Sivaslı Diabate’nin karşısında oynayan Medel’in yetersizliği bu golde net olarak dikkat çekti. Orta alanda Kagawa’nın ilk 11’de oynaması kanımca etkili değildi. Daha sonra oyuna girme ihtimali daha yararlı olarak düşünülebilirdi. Siyah-Beyazlıların kilitlenen oyununu sadece Gökhan Gönül’ün gayretleriyle ve zaman zaman Ljajic’in kişisel becerileriyle çözmeye çalışması beklenen katkıyı getirmedi. Lens’in de forvetteki etkisizliği Beşiktaş’a gol sıkıntısı yaşattı. Aslında Beşiktaş’ın büyük hatası, Vida’nın attığı golün değerini düşünmeden ikinci gol peşinden koşarken anlamsız bir savunma zafiyetinin doğmasıydı. Ancak devre arasında transfer edilen Burak Yılmaz dün yine sahneye çıktı. Tüm gayretine rağmen sahada istediğini bir türlü yapamayan Burak, 87. dakikada harika frikik golüyle bu sezona mahsus unutulmayacak bir iz daha bırakarak 3 puana imzasını attı. 28 metre mesafeden saatte 90 km. hızla kaleye giden şutla gelen bu gol, kalan 5 haftada Beşiktaş’ın “Yarışta ben de varım” demesi adına önemli bir itici güç olacaktır.