Gülengül Altınsay

Yokuşa sürmek

25 Nisan 2019 Perşembe

Umulmadık bir şekilde üçlü bir şampiyonluk yarışı izleyeceğiz bu sezon. Son beş haftaya girilirken. Tabii ki Başakşehir 3 puanlık avantajıyla bir adım önde. Son iki haftadır çok gergin ve moralsiz gözükseler de.
Her ne kadar her maçın önemi olsa da, her ne kadar büyük-küçük demeden her maçın değeri üç puanlık olsa da bu üç takımın aralarında geçecek karşılaşmalar daha bir belirleyici olacak. Beşiktaş, Başakşehir’i yenerek bu maçlardan birini başarıyla tamamladı. Zaten şampiyonluk potasına girmesinin yolunu da böyle açtı. Şimdi iki hafta sonra Galatasaray’la oynayacak. Ama Galatasaray-Başakşehir maçı da en az bu derbi kadar önemli. Yani heyecanı çok yüksek iki derbi var önümüzdeki haftalarda.
Fakat hemen akla bu maçların nasıl bir hakem kadrosuyla oynanacağı, VAR’ın nasıl bir uygulama içinde olacağı sorusu geliyor.
Nasıl gelmesin? Bırakın gerilere gitmeyi daha geçen haftanın maçlarına baksanız yeter. VAR’a gitmeye bile tenezzül edilmeyen penaltı pozisyonları, verilmeyen kırmızı kartlık pozisyonlar. Yani bu iki derbiyi oynayacak takımların performansı kadar hakemlerin ve VAR’ın performansı da önemli. Ama olan oldu artık. Hiç olmazsa şu beş haftayı gördüğünü çalabilen hakemlerle, gördüğünü değerlendirebilen VAR hakemleriyle tamamlayalım. İnsanların midesini bulandırmamak için, şampiyona şampiyon diyebilmemiz için karar merciindeki kişilere büyük iş düşüyor. Bazı takımlar yokuş aşağı giderken bazıları yokuşa sürülmesin.

Engelleme var
Şampiyonluk yarışının heyecanının ve kümede kalma stresinin arttığı şu günlerde bir başka mücadele de Beşiktaş’ın mayıs ayında yapılacak olan genel kurulu için sürüyor.
Kongrenin yine maçların oynandığı bir döneme getirilmesi garipliği bir yana, bir şekilde başkanlık adaylarının engellenmesi ise çok ama çok düşündürücü. Tüzükte yer alan adayların 250 kongre üyesinin imzasıyla aday gösterilmesi koşulu zaten seçilme hakkına aykırı anti-demokratik bir kural. Şimdi de bu adayların ıslak imzaları yeterli olmamış bir de her biri için noter tasdiki aranıyor. Bundan önce kimseye uygulanmayan bu şart kafaları fena halde karıştırıyor. Asarsınız listeyi itirazı olan itiraz eder. Yoksa kimsenin aday olması mı istenmiyor? İşi yokuşa sürmenin başka bir açıklaması var mı? Bugüne kadar hangi başkan adayı noterden tasdikli imza toplamış ki bu kez aday olanlardan isteniyor?
Bana bu çeşit özgürlük kısıtlayıcı yaptırımlar ne yazık ki 12 Eylül karanlık dönemini fena halde hatırlatıyor. Demokratik seçimden neden korkuluyor? Başkan kendine mi güvenmiyor? Yoksa tüm bunların altında, çok adaylı seçime girmekten korkan başka bir başkan adayı mı var?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ha hakem ha referee 25 Nisan 2024
Kim çürümüş? 18 Nisan 2024
Süper kriz 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları