Saray değil, millet kazandı...

25 Haziran 2019 Salı

Demokrasi böyle bir şey; halkın mührü alıp, özgür iradesiyle kararını vermesi...
Bir seçimden çok daha fazlasını içeren İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi ile birlikte pek çok kazanan-kaybeden var.
Ayrışma değil, kaynaşma kazandı...
Kutuplaşma değil, kucaklaşma kazandı...
Saray değil, millet kazandı...
Saltanat değil, sofra kazandı...
Öfke değil, umut kazandı...
Önyargı değil, akıl kazandı...
Saldırı dili değil, sevgi dili kazandı...
Tüketim değil, üretim kazandı...
Paylama değil, paylaşım kazandı...
Horlama değil, horon kazandı...
Alay değil, halay kazandı...
Dayatma değil, dayanışma kazandı...
Örtülü ödenek değil, şeffaf bütçe kazandı...
İsraf değil, insaf kazandı...
Medya cenderesi değil, halkın penceresi kazandı...
Cüzdan değil, vicdan kazandı...

***

Liste uzayabilir, burada keselim...
Yukarıdaki “kazandı”ların her biri ayrı yazı konusu olacak dolulukta. Zira 17 yıl boyunca devam eden bir birikim var.
Ekrem İmamoğlu’na bu kesin, tartışmasız zaferi getiren sürecin doğumu 16 Nisan 2017 referandumu, gelişimi 15 Haziran-9 Temmuz Adalet Yürüyüşü, sonuca erişimi 23 Haziran seçim yenilemesi oldu.
Kampanyaları “hayır” üzerine kurmak zordur. Buna karşın, iyi bir buluşma dili yakalandı.
Hayır cephesi denmedi, hayır bileşenleri dendi...
Parti adı öne çıkmadı, ortak istem öne çıktı...
Böylece, İstanbul, Ankara, İzmir’de “hayır”ın önde çıkması sağlandı. O referandum, bugünkü 31 Mart sonuçlarının habercisiydi.
Adalet Yürüyüşü, Ankara’da başladı, AKP’nin çok yüksek oy aldığı yerlerden devam etti. Kızılcahamam, Gerede, Düzce, Adapazarı, İzmit güzergâhında halkın büyük kesimi yürüyüşe omuz verdi. Yer yer protesto etmek isteyenler yalnız ve yanlış kaldı.
Düzce’de konaklama alanının hemen yanında yaşanan pis duruma en sert tepkiyi bir AKP’li, Münir Emiral verdi. O günden beri kendisiyle zaman zaman konuşuyoruz; gönlünü kazandığımız kesin, oyu için bir şey demeye hakkımız yok...
31 Mart seçimlerinde referandum sandığa yürüdü. 23 Haziran, yeni bir siyasetçi portresini, Ekrem İmamoğlu’nu dünya şehri İstanbul’un Belediye Başkanlığına taşıdı.

***

Zamanı gelmiş bir düşüncenin önünde kimse duramaz...
Hangi düşüncenin zamanı geldi?
Her şeyden önce sevgi dilinin zamanı geldi.
31 Mart’ın sonuçlarından birini nisan başında şöyle özetlemiştik:
Seçmen CHP’ye, “Seni iktidara getirebilirim, yerel yönetimde gözlemleyeceğim” dedi. AKP’ye, “Seni iktidardan alabilirim, ona göre” dedi.
23 Haziran’da ise biraz daha ileri gitti. AKP’ye, “Bana bu tür numaralar yapma artık” dedi. CHP’ye “Bu yol seni genel iktidara taşır” dedi.
Şöyle bir genelleme yapılır:
Türkiye’de solun oyu en iyimser tahminle yüzde 40’tır, sağ yüzde 60’tır. Sol yüzde 50’yi geçemeyeceğine göre, son değişiklikle iktidara gelme olasılığı kalmamıştır.
23 Haziran bunu da yıktı.
Yeni toplanma yeri CHP oldu...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları