Gökhan Arsoy'dan tekne kazası açıklaması

<video:1532170>

Arsoy, yaptığı açıklamada,  "Asla ve kât-a bir örtbas, bir reddetme yahut kaçma söz konusu değildir. Tarafıma yakıştırılan “çarpıp kaçtı” sözü tamamiyle asılsızdır. Yazılan ve söylenilenlerin aksine olayda hiç bir kasıt bulunmamaktadır. Sahil güvenlik tarafından aranıncaya kadar kaza olduğunun farkında bile değildim, hemen sahil güvenlige kendim gittim, denizde sırtüstü yatan hanımefendiyi görmedigim gibi , ayaklarına carptığımı dahi anlamadım. Gerek hukuki, gerekse kazada zarar gören hanımefendiye karşı vicdani ve insani yükümlülüklerim ne ise üstlenmeye hazır olduğumu kendisine ve yakınlarına bildirdim" dedi.

Gökhan Arsoy'un avukatı Murat Öztok da bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle: "KAMUOYUNUN DİKKATİNE; 

10.08.2019 Cumartesi Günü saat 17.00 sıralarında Bodrum-Adaboğazı koyunda müvekkil Gökhan ARSOY'un kullandığı tekneyle meydana gelen tekne kazası ulusal basında geniş yer bulmuştur.

Hakikati araştırılmadan ve adeta müvekkili küçük düşürücü hatta toplumsal linçe maruz bırakan, bilgi kirliliği içeren bu haberlere karşı kamuoyunu bilgilendirme zorunluluğumuz hâsıl olmuştur.
Öncelikle yaşanan acı yaka; herkesin başına gelebilecek bir olaydır ki bu sebeple de "kaza" denmektedir. Tekne kullanırken gösterdiği dikkati ve tedbiriyle gerek kendisini tanıyanlar gerekse de civar denizcilerin takdirini kazanan Gökhan'ın böyle bir kazaya karışması ise adeta kaderdir. Yaşanan kazanın altında kasıt aramaksa utanç vericidir. Haberlerde yer verildiği şekilde "çarpıp-kaçtı" yakıştırması tamamıyla asılsızdır!

Kazanın oluşu itibarıyla müvekkil sırt üstü hareketsiz vaziyette yüzen Sayın Gülseren AYVAZOĞU'nun yüzdüğünü ve kendisine tekneyle çarptığını fark etmemiş, yaklaşık 7 senedir sıklıkla kullandığı güzergâhta seyrine devam etmiştir. Olayda bilgisine başvurulan tanıklar dahi beyanlarında Gökhan'ın tekneyle yüzen birine çarptığını hemen fark edemediklerini ifade etmişlerdir. Gökhan; kazadan yaklaşık 2 saat sonra sahil güvenlik ekiplerince aranarak karakola davetleri üzerine bizzat kendisi gitmiş ve konuk görevlerinin kaza hakkında müvekkili bilgilendirmesi üzerine kazadan haberdar olmuştur. Kazadan haberdar edilen müvekkilin deyim yerindeyse dünyası başına yıkılmış, müvekkil kahrolmuştur. Çarpıp-kaçtığı iddia edilen müvekkilim karakola giderek kolluk ekiplerince gözaltına alındığı süreçte dahi Sayın Gülseren AYVAZOĞLU'na ulaşmaya çalışmış, hukuki sürecin tamamlanmasından sonra da derhal hastaneye giderek kendisini ziyaret etmiş, kendisinden özür dilemiştir. Sağlık durumu da tüm hassasiyetimizle yakından takip edilmektedir.

Kazadan haberdar olduğu andan itibaren müvekkilim; Sayın Gülseren AYVAZOĞLU'na karşı tüm hukuki ve vicdani yükümlülüklerini yerine getirmiş, getirmeye de devam edecektir. Talihsiz yaka nedeniyle zaten yaralanan Sayın Gülseren AYVAZOĞLU'nun tedavisi sürecinde basında yer alan bu haberler kendisinin manen de misliyle yıpratılmasını, psikolojisinin bozulmasını, korku ve endişe yaşamasını, müvekkilime öfke duymasını tetikleyerek tedavisini olumsuz etkilediği gibi, müvekkilimin de psikolojinin bozularak ağır depresyonuna neden olmaktadır. Kazaya dair özellikle basın görevlilerince hassasiyetle yaklaşılmasını rica ederiz."