Bataklığın ortasında

Rusya destekli Suriye ordusu, Astana uzlaşısı çerçevesinde TSK’nin de konuşlu olduğu İdlib’de ilerliyor. TSK’nin 8 ve 9 No’lu gözlem noktaları çevresini kuşatıyor.

Yayınlanma: 22.08.2019 - 22:59
Abone Ol google-news

Suriye’nin İdlib vilayetinde, Şam ve müttefikleri tarafından devam eden operasyonda TSK’ye ait gözlem noktalarına ilişkin kaygılar her geçen gün artıyor. Suriye ordusunun, El Nusra bağlantılı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) militanlarına karşı İdlib’in güneyinden ilerlediği operasyonda Morik’te bulunan 9 No’lu gözlem noktasının çevrelendiği, bölgenin kuzeydoğusundaki Sarman bölgesinde bulunan 8 No’lu noktanın etrafına ise taciz atışları yapıldığı bildirildi.
TSK’nin İdlib’deki gözlem noktaları, Türkiye, Rusya ve İran öncülüğünde Suriye’de gerilimi azaltmak üzere başlatılan Astana süreci çerçevesinde kurulmuştu.

TSK’den takviye güç
9 No’lu gözlem noktası, Suriye ordusunun büyük oranda kontrolünü aldığı, kritik önemdeki Han Şeyhun ilçesinin güneydoğusundaki Morik’te bulunuyor. Şam’a bağlı güçlerin, Han Şeyhun merkezini ve çevresini kuşattığı, ilçenin kuzey kesimlerden bağlantısını büyük oranda koparttığı bildirildi. Bölgede yoğunlaşan harekâtın ülkenin orta kesimlerini kuzeye bağlayan M4 ve M5 karayollarının yeniden ulaşıma açılması için başlatıldığı biliniyor.

Öte yandan, muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Maarat el Numan ilçesinin Sarman bölgesindeki 8 No’lu gözlem noktasının 300 metre yakınlarına Suriye ordusuna ait savaş uçaklarından ağır makineli tüfeklerle ateş açıldığını duyurdu. AA, atış neticesinde herhangi bir hasar oluşmadığını kaydetti. TSK’nin dün gözlem noktalarına çok sayıda zırhlı araç, personel, mühimmattan oluşan takviye güç gönderdiği haberi de gündeme düştü.
İdlib’de yaklaşık 4 aydır devam eden ve son dönemde yoğunlaşan operasyonun insani boyutu da kaygıyı artırıyor. Muhalif kaynaklar, önceki gün yaptıkları açıklamada son dört günde yaklaşık 60 bin kişinin bölgeyi terk ettiğini duyurmuştu.

Çıkış koridoru
Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili ise dünkü açıklamasında, HTŞ ve diğer cihatçı grupların kontrol ettiği bölgelerden çıkmak isteyen siviller için, çatışmaların arttığı Han Şeyhun-Morik hattının güneyinde bir insani koridor açıldığını duyurdu. Yetkili, Soran bölgesindeki insani koridordan çıkış yapacak sivillere gıda ve sağlık desteği verilebilmesi için hazırlıkların tamamlandığını söyledi. Türkiye ile Rusya arasında, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nin silahsızlandırılması için Soçi Mutabakatı’nın imzalandığı Eylül 2018’den bu yana bölgede yaklaşık 1 milyon kişinin yerinden edildiği düşünülüyor.

Rusya’dan Soçi vurgusu
Öte yandan, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, dünkü basın toplantısında Soçi Mutabakatı’nın önemine dikkat çekti. “İdlib’de hem teröristlerle mücadeleyi sürdürmeyi hem de sivillerin güvenliğini sağlamayı amaçlayan tüm anlaşmalara sıkı bir şekilde uymanın önemli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Zaharova, “Türk tarafı ile anlaşmalarımız var. Onların uygulanmasına bağlıyız. Her şey planlandığı gibi gitmiyor fakat Türk meslektaşlarımızla temas halindeyiz” dedi. Dışişleri Bakanlığı ise Türkiye’de yapılacak Astana liderler zirvesinin tarihini 16 Eylül olarak duyurdu.

‘Provokasyon olabilir’

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, gözlem noktalarının bulunduğu bölgelerde provokasyon olasılığına işaret ederek bunun, TSK ve Suriye güçlerini çatışmanın eşiğine getirebileceğini söyledi. Provokasyon olasılığı için “HTŞ veya diğer terörist grup mensupları, ABD ve Batı tarafından kontrol edilen kişi ya da gruplar, Türkiye’nin destek verdiği ÖSO veya Suriye ordusunun yanında yer alan gruplara” dikkat çeken Yavuz, “Türkiye bu alanda çatışmadan kaçınacak adımlar atmalı. Suriye’nin de benzer adımları atması sağlanmalıdır” dedi.

 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon