Olaylar Ve Görüşler

Evangelistler ve Trump

25 Ağustos 2019 Pazar

ABD Başkanı Trump, kendi ülkesinde ve dünyada saldırganlığı, buyurganlığı ve eleştirilere karşı hoşgörüsüzlüğü ağır basan bir demagog olarak biliniyor. Rakiplerine “ruh hastası yalancılar” ve “korkaklar” gibi yakıştırmaları sesi titremeden yapmakta. Göçmenler için “onlar terörist” genellemesini de yumurtladı. Oysa, neredeyse topu yok edilmiş olan yerliler dışında, Amerikalıların tümü göçmen ya da göçmen çocuğudurkendi ve eşi dahil-. Para kazanma dışında bilgi dağarcığı sıfır dolaylarında görülüyor. Haiti gibi siyahi toplumlara “b...klu kuruluşlar” gibi benzetmeleri yapması hayretler uyandırmaktadır. Kimi siyasetçiler böyle bir başkanı “utandırıcı” buluyor. Seçtiği yardımcılarıyla danışmanlarının art arda görevlerini bıraktıkları oldu, birçoğuna da kendi yol verdi. Görevden azli bile söz konusu oldu. Bu ayrı ve karmaşık bir konudur.

Desteğin kökeni
Ne var ki, yukarıdaki değerlendirme madalyonun yalnız bir yüzüdür. Öbür kefede Trump’a güçlü bir destek var. Eriyeceğe benzemeyen o destek Hıristiyanlığın ilkel cemaatlerinden beyaz Evangelistlerdir. Son başkanlık seçiminde ona oy verenlerin yüzde 80’i onlardı. Bugün de destekleri, Trump dilediği gibi saçmalasa da onun yanındadır. Onlardan olan 45 bin kiliseli ve 15 milyon nüfuslu Güney Vaftizcileri gibi kuruluşlar Trump’tan kopup gideceğe benzemiyorlar.
Bu desteğin kökeni Hazreti İsa’nın ve Protestanlığın kurucusu Martin Luther’in az bilinen hoşgörüsüz yanlarına değin çıkarılabilir. Arada Fethullah Gülen benzeri Billy Graham gibi Evangelist safsatayı yayıp güçlendirmiş olan kurnaz rahip taslakları vardı. Öğrenciliğimde onun martavallarını şaşırarak izlemiştim. Baba Graham’ın imparatorluğunu şimdi oğlu Franklin yönetiyor.
İsa, yalnız “sağ yanağına vururlarsa, sol yanağını uzat” diyen kişi değildi. Yetenekli ressamlar Meryem Ana’yla bebek İsa’yı binlerce kez çizip boyamaktan usanmadılar. Michelangelo, Sistine Kilisesi’nin tavanını yıllarca boyarken kambur olmuştu. Kimileri gözleri kapanmış kıza, İsa can verirken çizdiği tabloyla mezun oldu, kimileri de çarmıhtan sonra dünyaya dönüşünü gerçekten olmuş gibi çizdi.
Ne var ki, İsa bütünüyle bu değildir. Matta İncili’nde “dünyaya barış değil, kılıç getiriyorum” diyen odur. Yuhanna İncili’nde de “Tanrı Baba’ya benim aracılığım olmadan ulaşamazsınız” diyen de odur. Trump’a oy verenlere de, Trump’ın kendine de sor: Kişinin “kurtuluş”u İsa’ya bağlıdır ve ondan ötürüdür.

Trump’ın inancı
Luther de eksik biliniyor. Katolikliğe ve Vatikan’daki merkeze karşıydı, ama yalnız İsa ile İncil’i öne çıkardı ve 1524-25 Alman Köylü Ayaklanması’nda Saray ile kilise işbirliğini destekledi. Bu demektir ki, 100 bin yoksulun öldürülmesinden yana çıktı. Biraz daha iyi yaşam koşulu isteyen köylülere “köpekler” diyor ve öldürülmelerini istiyordu. Bu değerlendirmesini yazıp dağıttı da, daha sert biçimde bir kez daha yazdı. Kuran’ın bir çevirisi basıma hazırlanırken, “düşmanlarımızı tanıyalım da” onları daha kolay tepetaklak edelim diyordu.
Amerika’ya ulaşan ilk Avrupalı göçmenler, böyle bir İsa ile Luther anlayışını birlikte getirdiler. Hıristiyanlığın en koyusu, yani en bağnazlarından olan Evangelistler sanki bugün de dar bir saray ve kilise ortamında, sanki şiddet yanlısı İsa ve yoksul çoğunluğa karşı acımasız Luther ve hak-hukuk-adaletten yana sorumlu aydınlara yakınlık duymamış, ayrıca bunu açıklamış olan Billy Graham’ın izdeşleri gibi yaşıyorlar.
Siyasetçiler içinde seçip destekledikleri de en başta Donald Trump’tır. Onun adalet örgütlerinin çeşitli aşamalarına atadığı yargıçlar aynı kafa yapısındadırlar. Hak ölçüleri benzer sınırlarla çizilmiştir. Sağlık hizmetlerinin içinde ya da hemen yanı başında, orantısız bir biçimde, kilisenin etkisi görülür. Trump, insan haklarının genişletilmesinden değil, daraltılmasından yana görünüyor. Öteki büyük dinlerden en azından kuşkucudur. Kendini eleştirenleri aşağılar. Tepkileri en azından alaycı, kırıcı, küçük düşürücüdür. Evangelistlerin kendine desteğinin süreceğine inanıyor.

Prof. Dr. Türkkaya Ataöv



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları