Cüneyt Arcayürek

Bizde Hangi Parti Sosyalist?..

28 Ocak 2015 Çarşamba

Türkiye Cumhuriyeti’nin onurunu korumak ve yüceltmekle görevli bir Cumhurbaşkanı, 180 ülkeye yayılmış yurtdışındaki cemaat okullarını son Afrika gezisinde casus yetiştiriyor, Türkiye aleyhine çalışmalar yapıyor, diye afişe ederken...
... Türkiye’yi karaladı.
Cemaatle kavgasını ta Afrika’ya taşıyacak kadar gözünü karartmış; yurtdışında bu okulları, kısa süre öncesine kadar Türkiye’nin gurur duyduğu okullar diye tanımlayan ve yıllarca o ülkelere resmi gezi ile giden, başta Dışişleri bakanlarının programında ziyaret edilmesi koşulu konulan bu okullara, yalnız manevi değil, devletin kesesinden maddi büyük yardımlar yapan, bizzat o dönemin başbakanı, şimdi de Cumhurbaşkanı olan,
tam 12 yıl bu okulları öven, maddi desteğini esirgemeyen Bay RTE...
... Ne zaman ki özellikle seçimlerde, Cemaat, oy desteğini artık kesti ve AKP hükümeti ile iktidarını artık desteklemekten vazgeçti...
Hatta karşılarında dik duracağını kanıtlamak istercesine...
... Cemaat okullarını özelleştirmeye girişti.
Özelleştireceğini ilan ettiği okullar birden RTE’nin düşmanı oluverdi.

***

Bu tezatlı davranışlar kendisine anımsatıldığında “Ne istediler de vermedik” diye kendini savunma-ya, son olarak da “kandırıldık” demeye başladı.
Bu sözleri itiraf niteliğinde.
Öyleyse devletin parası ile aldatıldığını söyleyerek, “Ne istediler de vermedik” diyerek itiraf eden o dönemin başbakanı; devletin trilyonlarını, bugün tabii devlet parasıyla satın alacağını söylediği bu okullara akıtarak suç işlediğini kabul etmiş olmuyor mu?
Seçimlerde Cemaatin oylarını partisel ve kişisel ihtirasları uğruna kullanmak pahasına, bir yandan Cemaatin devlet içinde dilediği gibi at koşturmasına göz yumacaksın ve Cemaatin okullarına devletin trilyonlarını yatıraracaksın ve sonra güya pişmanlık duyuyormuş gibi halkın huzuruna çıkıp masum hatta mağdur siyasetçi rolü oynayacaksın!

***

Bu numaraları kim yutar demeyelim. RTE’yi savunmak uğruna sayıları pek çok yalakaların TV’lerdeki konuşmalarını anımsamak yeterli...
Devletin paralarını çarçur ettiğini bu kadar açık bir dille itiraf edenin hesap vereceği yer Yüce Divan olmalı.
Ama kamuoyunda RTE’yi savunan bülbüller, TV’lerde bu itirafı devlet adamlığının bir örneği diye halka yutturmaya çalışıyorlar ve...
... Aklıevvel hukuk adamları da, yahu devlet parasını aldatılma pahasına sarf ettiğini itiraf eden adamın suçu nedir, ne değildir diye parmaklarını oynatmıyorlar.
Yurtdışında ülkesini kötüleyen bir Cumhurbaşkanı’na sahip olmakla partisi ve yandaşları ne kadar övünse azdır.

***

16 yaşından beri siyasetin içinde olan Aleksis Çipras’ın partisi SYRİZA’nın seçimleri kazanması başta ana muhalefet partisi CHP’de sevinçle karşılandı.
Çipras’ın öne sürdüğü vaatleri CHP’de sahiplenmiş gibi bir tavır içinde.
Genel Başkan; Yunanistan’da sol (sosyalist) partinin iktidara gelmesinin, sol olduğunu iddia eden CHP’nin de 2015 seçimlerinde iktidara geleceğinin işareti sayıyor ve...
... Sosyalist SYRİZA ile “aynı dünya görüşünü paylaştığını” söylüyor.
Oysa Yunanistan’daki seçimlerini izlemek için Atina’ya giden Aslı Aydıntaşbaş’a Çipras, “Türkiye’deki farklı kesimler SYRİZA’yı sahiplense departinin aslında sadece HDP ve ÖDP ile organik ilişkisi” olduğunu ve fakat “seçim gecesi itibarıyla CHP ile bir temas olmadığını” söylüyor.
Bu, sosyalist SYRİZA’nın CHP’yi sosyalist kimlikte görmediğinin bir kanıtı değil mi?
HDP ile ÖDP’yi partisinin sosyalist kimliğine daha yakın bulan Çipras bu yargısında elbette haklı.
Çünkü CHP, son zamanlarda sosyalist parti olmayı bırakın bir yana, sol parti kimliğini bile yitiren bir süreç içinde.
Aydın ve tarafsız kesimlerdeki genel yargı; “CHP sol politikalarla değil, AKP’nin ılımlı İslam politikalarına yönelerek oy toplama sevdasına düştü.
Laikliği ağzına almayarak, her alandaki dinselleşmeyi görmezden gelerek ayakta kalmaya çalışıyor.” (Açık Pencere, Melih Aşık)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları