Selçuk Erez

Diktatörler için rehabilitasyon

24 Mayıs 2018 Perşembe

Diktatörler, aslında aynen Martin Luther King’den önceki ABD zencileri gibi hakları yenilen, Çarlık Rusyası’nın mujikleri gibi ikinci sınıf insan muamelesi gören kimselerdir: Vatandaşlarının sayısı giderek artan bir bölümü, bu zavallılara hakaret eder, beddua okur, onları yeren, onlarla alay eden şiirler yazar, şarkılar besteler, bazen de bunları kentin en işlek caddelerinin duvarlarına bile yazarlar. Diktatörler, bu güne kadar bir sendikada ya da dernekte bir araya gelip haklarını arayamamış olduklarından başlarına kötü şeyler gelir.
Onlar, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” gibi slogan atan eylemcilere sinirlenip üzerlerine polis, göz yaşartıcı gaz ve su fışkırtan TOMA araçları salacaklarına, onların dediklerine kulak verselerdi örgütlü mücadeleden başka çıkar yol olmadığını kavrarlardı.
Diktatörler gelecekleri konusunda da herhangi bir teminata sahip değillerdir: Belli bir emekliye ayrılma yaşları yoktur; çoğunun emeklilik işlemleri genellikle aceleye gelir, apar topar gitmek zorunda kalırlar.
Bahtsızlıkları, emekli olduktan sonra da sürer: Mesela Merkezi Afrika Cumhuriyeti’nde 13 yıl ortalığı kasıp kavurduktan sonra bir darbe ile devrilen Bokassa, 7 yıl ülke ülke dolaşıp memleketine döndüğünde başına gelenler, pişmiş tavuğun ibiğine bile değmemiştir: Birçok insanı öldürtmek, bazısını da yemekle suçlanıp önce idama mahkûm edilmiş, sonra karar hapse çevrilmiştir.
İran Şahı Rıza Pehlevi de bunlardandı: Günün birinde gümbürdek emekli edileceğini, kendisine emekli maaşı bile bağlanmayacağını babasından öğrenmiş olduğundan “sırası gelince sığınırım” diye ABD’nin bir dediğini iki etmemişti. Bu tutumu bir işe yaradı mı? Ne gezer? Hasta hasta gittiği ABD, onu kısa sürede sınır dışı etti: Zavallı, ömrünün son yıllarında ülke ülke dolaşmak zorunda kaldı, sonunda Kahire’de öldü.
Bütün bu çektiklerine rağmen onların dertleriyle Rohinya Müslümanlarınınki kadar bile ilgilenen yoktur. “İktidardayken o kadar çok aşağılık davranışlarda bulunmuş, gaddarlık sergilemiş, kötülük yapmış olan bu güruha yerlerinden ayrıldıktan sonra neden acıyalım” diyenlerin sayısı maalesef pek çoktur..
Konuya böyle bakanlar haklıysalar yani diktatörleri gerçekten mesela yaşamları boyunca çok yanlış şeyler yapmış uyuşturucu bağımlıları gibi düşünmemiz gerekiyorsa yine de ellerinden tutmalı ve aynen “Drug addicts anonymous” yani “Adsız Narkotikler” ya da “Adsız Alkolikler” gibi bir “Dictators Anonymous” yani “Adsız diktatörler” grubu kurup onları bir araya getirmeli ve bu kötü alışkanlıklarından vazgeçmelerini sağlayıcı bir rehabilitasyon tedavisinden yararlanmaları sağlanmalıdır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böcek yeriz o zaman! 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları