Cüneyt Arcayürek

Nasıl ‘Yeni Türkiye’ mi?

01 Şubat 2014 Cumartesi

Artık dikkatlerinizden kaçmıyor herhalde.
RTE’nin meydanlarda halka inşa ettiğini müjdelediği Yeni Türkiye ile ilgili açıklamalarını izledikçe...
... Artık bu Türkiye’nin, sayesinde nasıl olacağını, neler içereceğini merak etmiyorsunuz herhalde.
Hele AKP’li Cumhurbaşkanı’nın özel mahkemelerin gereksiz olduğunu duyumsatan açıklamalarını TV’lerden ilan etmesi yok mu?
Meraklarınıza bir de şaşkınlık ekliyor olmalı.
Zira 2004 yılında birkaç kez huzuruna çıktığım Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin kaldırıldığını, eşdeğerde özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin kurulduğunu...
... Bu mahkemelerin 2007’de Çankaya’da koltuğa oturduktan sonraki süreçte, örneğin Ergenekon ve Balyoz davalarında sahte delillere dayanarak verdikleri kararları sanki bugün öğreniyor.
Son dönemlerdeki bağımsız yargının uygulamaları akla geldikçe Cumhurbaşkanı’nın yıllar sonra birden zamana ve zemine uyarak gerçekleri anımsadığını, yargı konusunda hidayete erdiğini düşünemeden edemiyor insan...

***

Başbakan ise Yeni Türkiye’de yargının nasıl çalışacağına dair öyle örnekler veriyor ki...
Bir savcı, öyle rasgele birkaç tane polisi, komiseri çağırıp “Gelin bakayım şuraya baskın yapın” diyemeyecek.
Savcılar, gerekeni yapabilmek için (günümüzde devletin değil adeta hükümetin valisi gibi davranan) valilerden yetki isteyecek.
Eee tabii Yeni Türkiye’de savcıların çalışmalarını da yeni dünyaya örnek yasal kurallara bağlamak gerekiyor...
Yeni Türkiye’nin mimarı Başbakan RTE:
Öyle savcıların akıllarına estikçe, zırt pırt polise, şunu bunu al içeri diye talimatlar veremeyeceğini yasalaştırıyor böylece.
Vali, bir muavinin yapacağı araştırmadan (tabii Başbakan asla söylemiyor, söylemeyecek de) savcıya yetki verip veremeyeceğini Ankara’ya sorduktan; hadi danıştıktan sonra diyelim, gönül rahatlığıyla savcının isteği doğrultusunda gerekeni yapabileceği iznini verecek!
Oysa Yeni Türkiye yargısının inşa edilmesine Başbakan’ın sözünü ettiği yasalar henüz hazırlanma aşamasındayken başlanıverdi.
17 Aralık’ta başlayan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını yürüten savcılara; dosyalardan el çektirildikten hemen sonra odalarındaki evraklar da kolilerle depoya kaldırıldı.

***

Kimi olgular tarihe karışıyor...
Örnek ortada: Bundan böyle rüşvet olaylarına adları karışan dört bakan hakkında savcılığın soruşturma başlatması, fezleke hazırlayıp hükümete dayatması, hele oğlumuz Bilal’i sorguya çağırmak gibi uygulamalara girişmeleri ne hadlerine!
Daha? Öyle yasalar getiriyor ki, Terörle Mücadele Yasası’nın temel 10’uncu maddesi güya kaldırılıyor ama o maddenin içeriği Türk Ceza Yasası’na yerleştiriliyor.

***

Yahu sanki bu ülkede yaşamadık.
Telefonların dinlendiğini içeren öyküler günlerce, haftalarca gazetelerde yer almadı. Kocakulak, dinleyen kulak diye adlanan olaylardan hükümet dışında hemen bütün kurumlar söz etmedi sanki...
Başbakan’ın evinde böcek bulundu ya...
Aaa bir de baktık ki Başbakan derin uykudan uyanmış, başta telefon dinlemelerinden, evlere bürolara böcek konulduğundan yakınıyor, şikâyet ediyor. Önleyici yasa getiriyor.
Sessiz kamuoyu hayretler içinde.
Daha önce telefon dinlemelerine, böceklerle ilgili açıklamalara kulaklarını kapayan, önlem alınması isteklerini görmezden gelen, bu ne perhiz ne lahana turşusu Sayın Başbakan demek bile şaşkınlıktan akla getirilemeyen bu son süreçte...
... RTE, tarihsel bir itirafta bulunuyor:
İnanılması zor bir bellek zafiyetiyle; Cumhurbaşkanı’nın, Meclis Başkanı’nın ve Başbakan’ın ve ailesinin dinlendiğini öylesine gönül rahatlığıyla söylüyor.
Dinleme olayını, yasak yoldan ya da mahkeme kararı ile dinlenen telefon tapelerinin basına sızdırıldığı dönemi ve iddianamelerde tapelere delil olarak yer verilerek birçok kişinin canının yandığını bilmezden geliyor.
Geçmişteki yaptırımlarını, hukuk dışı davranışları; örneğin telefon dinlemeleri, böcekleri, soruşturmaların ucu hükümetine, kendine ve AKP erkânına dokununca geçmişi birden unutan ve...
Toplumdaki ıstırap izleri, olumsuz birikimleri üzerine, yargıdan idareye yeni sıkıntılar, bunalımlar ekleyecek Yeni Türkiye inşa eden bir Başbakan’ı var ülkemizin...
İstemem, eksik olsun Yarabbi diyecek mi acaba seçmen?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları