Adalet uyudu, heyet çekildi

Ethem Sarısülük davasında mahkeme heyeti davadan çekildiğini açıkladı.

Yayınlanma: 02.12.2013 - 09:47
Abone Ol google-news

Kızılay’daki Gezi Parkı eylemi sırasında Ethem Sarısülük’ü tek kurşunla vurarak öldürmekten yargılandığı davaya Şanlıurfa’dan telekonferans yoluyla bağlanan polis memuru Ahmet Şahbaz, savunmasında “Linç edileceğimden korktuğum için havaya ateş ettim. Maktulun ölümünde hiçbir kusur ve hatam yoktur. Ethem’in ölümüne sebebiyet verenler bana ateş atanlardır” dedi. Sanık polis, telekonferans yoluyla bağlandığı duruşmada heyetin karşısına yine peruk, takma bıyık, kaş ve gözlükle geçti. Sanığa çapraz sorgusu sırasında tek bir soru yöneltmeyen mahkeme heyeti, duruşmalarda yaşananların “mahkemenin tarafsızlığına gölgeye düşürecek nitelikte olduğu” gerekçesiyle davadan çekilme kararı aldı.

Sarısülük davasına adaletin nasıl baktığının resmi

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Sarısülük davası nedeniyle adliyenin dışında olduğu gibi içerisinde de olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Duruşma öncesinde jandarma tarafından salonda köpeklerle bomba araması yapıldı. Mahkeme salonu ve önündeki güvenliği, “robocop” giyimli jandarmalar sağladı, çok sayıda sivil polis de duruşmayı takip etti.

Duruşmada, anne Sayfı Sarısülük, kardeşler Mustafa, Cem, İkrar Sarısülük hazır bulunurken, aileyi yaklaşık 150 avukat savundu. Sanık duruşmaya gelmezken, duruşma salonu ağzına kadar izleyiciler tarafından dolduruldu.

Duruşmayı Gezi eyleminde hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in ağabeyi Zafer Cömert, CHP milletvekilleri Hüseyin Aygün, Mahmut Tanal ve İlhan Cihaner, HDP Eşbaşkanı, Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de izledi.

Sabit adresi yokmuş

Sanık Ahmet Şahbaz, saat 10.09’da Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden telekonferans yoluyla mahkemeye bağlandı. Kimlik tespiti yapılan ve Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olduğunu söyleyen Şahbaz, ev adresinin sorulması üzerine “Şu an sabit bir evim yok” dedi.

Bir avukat bu sözlere “Sabit ikametgâhı da yok. Tutuklayın o zaman” tepkisini gösterdi. Avukat Murat Yılmaz, salonda silahlı olduklarını belirtitği sivil polislerin çıkarılmasını istedi. Avukat Kazım Bayraktar, sanığın peruk ve takma bıyıklarının mahkeme tarafından çıkarılmasını istedi. Mahkeme ise her iki talebi de reddetti.

Yazılı ifade verdi, konuşmak istemedi

Sanık Şahbaz, “Ayrıntılı yazılı ifademi mahkemeye vermek istiyorum. Yazılı savunmamı tekrar ediyorum. Yazılı savunmamın dışında konuşmak istemiyorum” dedi. Yazılı savunmasını okumaya başlayan Şahbaz’ın konuşması sırasında sık sık görüntü kesildi. Şahbaz, 1 Haziran günü Güvenpark içindeki havuz bölgesinde olduklarını, göstericilerin taşlı saldırısına uğradıklarını ve amirlerinin talimatı üzerine geri çekilmeye başladıklarını savundu.

Göstericilerin kendilerine yönelik taşlı, sapanlı saldırısı olduğunu belirten Şahbaz, çekilme esnasında yere düştüğünü, kendisini korumak için üzerine gelen göstericiye tekme attığını savundu.

Yaklaşan göstericileri uzaklaştırmak için silahını çıkararak havaya üç el ateş ettiğini, birinin vurulduğunu görmediğini belirten Şahbaz, “Tek amacım linç edilip öldürülmekten kurtulmaktı. Kimseyi hedef almadım. Ben görevim gereği orada bulundum. Havaya ateş etmeseydim beni linç edeceklerdi. Ben, Ethem’in hayatının kaybetmesi nedeniyle üzgünüm. Maktulu de oradaki eylemcileri de tanımam. Taş atan gruptan uzaklaşmak için namluya mermi verdim. Sonra havaya uyarı amaçlı üç el ateş ettim. Ateş etmeden önce göstericiler bana doğru hamle yapıyor, taş atıyorlardı. Maktulun ölümünde benim hiçbir kusurum ve hatam yoktur. Maktulun ölümüne sebebiyet verenler bana taş atanlardır” diye konuştu.

Şahbaz’ın eylemcileri suçlayan bu sözlerine anne Sarısülük, “O ellerin kırılsın. Senin hiç mi ailen yok” dedi.

Kameradan yargılama böyle olur

Avukat Murat Yılmaz, adam öldürme gibi ağır cezalık bir suçta sanığın ifadesinin SEGBİS sistemiyle alınmasını eleştirdi. Yılmaz, “Mahkeme açıp sanığa bir soru sormuyor bu olay nasıl oldu diye” ifadesini kullandı.

Yılmaz, elindeki Sarısülük’ün vurulmasına ilişkin 2 Haziran tarihli Emniyet’in olay yeri tutanağını mahkeme başkanına vererek, bu belgeyi kameradan sanığa gösterip altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığının sorulmasını istedi. Bunun üzerine salondaki görevli belgeyi kameraya yaklaştırdı, ancak altındaki imzayı sanık polis göremedi. Avukat Yılmaz, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM’ye gideceklerini söyledi.

Katili Emniyet baştan biliyormuş

Avukat Yılmaz, Ethem’in vurulmasına ilişkin olay yeri tutanağının altında 4. sınıf Emniyet müdürlerinden amirlere, komiserlere ve sanık Şahbaz’a kadar birçok polisin imzası olduğunu, Sarısülük’ün 1 Haziran günü Ahmet Şahbaz tarafından vurulduğunun yazıldığını belirterek “Oysa bu davayı açan savcı, günlerce Ethem’i kimin vurduğunu araştırdı ama bulamadı. Şahbaz, ancak 24 Haziran’da gözaltına alındı. Oysa baştan beri Ethem’i bu polisin vurduğu belliydi” dedi.

Olayı hatırladı, tutanağı unuttu

Avukat Murat Yılmaz, Sanık Şahbaz’a, tutanakla ilgili bazı sorular yöneltti. “Bu tutanağı, nerede ne zaman imzaladınız? Evrağı kim getirdi” sorularına Şahbaz, “Bilgim yok, hatırlamıyorum” karşılığını verdi. Yılmaz’ın, polise herhangi bir hafıza kaybı yaşayıp yaşamadığını sorması üzerine Şahbaz, “Olayın etkisi ile o zaman yoğun bir korku vardı. Ama şu an sağlıklıyım” karşılığını verdi.

Sarısülük’ün vurulması olayını hatırladığını söyleyen Şahbaz, “Ancak bu tutanakla ilgili diğer soruları da hatırlamıyorum” dedi. Şahbaz, diğer sorulara, “Olayın verdiği sıkıntı, korku ve heyecan nedeniyle geçmiş tarihte ne yaptığımı hatırlamıyorum. Bu nedenle susma hakkımı kullanıyorum” yanıtını verdi.

Adaletin uyuduğu an

Duruşma boyunca cumhuriyet savcısının uyuduğu görüldü. Başını dirseğine dayayarak gözlerini kapatan savcının, bir ara kolunun aşağı düşmesi nedeniyle başı heyet kürsünün üzerine geldi. Bu durum salondakiler tarafından görüntülenip, sosyal paylaşım siteleri üzerinden yayımlandı. Hâkimlerin de zaman zaman uyuduğu görüldü.

Mahkeme tarafsızlıktan çekildi

Mahkeme verilen aranın ardından sürpriz bir karar aldı. Mahkeme Başkanı Afak İlleez, yaşananların ve kullanılan sözlerin “mahkemenin tarafsızlığına gölge düşürecek nitelikte olduğu” gerekçesiyle çekilme kararı aldığını söyledi. Mahkemenin bu kararı salondaki izleyiciler tarafından alkış ve ıslıklarla karşılandı.

Polis dışarıda, jandarma içeride

Dava sürerken adliyenin önü de sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin protesto gösterilerine sahne oldu. Polis adliye çevresinde ve önünde geniş güvenlik önlemleri aldı. Çevresindeki sokaklar trafiğe kapatıldığı Adliye Sarayı’nın girişlerine de polis barikatı kuruldu. Adliyenin içinde ise yaklaşık 50 kişilik bir jandarma ekibi nöbet tuttu. Yurttaşlar dava süresince sık sık “Katil devlet hesap verecek”, “Ethem yoldaş ölümsüzdür” sloganları attı.

Sarısülük: Korksunlar bizden

Ethem Sarısülük’ün kardeşi Mustafa Sarısülük, “Meşru olan biziz, gayri meşru olan bu yargılamadır. Mahkeme heyeti, bugün bir kez daha, mahkemelerin bağımsız olmadığını kanıtladı. Bunu hep birlikte gördük. Heyet çağrımıza cevap verdi. Adil yargılama yoksa çekil demiştik. Ve çekildiler. Başta Çağdaş Hukukçular Derneği avukatları olmak üzere tüm avukatlarımıza, tarafsız ve adil bir yargılama olmadığını kanıtladıkları için, teşekkürler. Korksunlar bizden, sokaklarda özgürlük şiarlarıyla olmaya devam edeceğiz” dedi.

Duruşmayı izleyen CHP milletvekili Mahmut Tanal ise “Gizli tanık uygulamasını gizli sanık uygulamasına çeviremezsiniz” dedi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler