Angie Thomas'tan 'Sessiz Kalma!'

Angie Thomas’ın haftalarca çok satan listesinin başında kalan gençlik romanı “Sessiz Kalma”, roman kahramanı Starr’ın, içinde bulunduğu ama arasında dağlar kadar fark olan iki dünyaya dair gözlemlerini ve bu çelişkiler arasında kimliğini bulmasını ele alıyor.

Yayınlanma: 30.09.2017 - 14:28
Abone Ol google-news

Her yerde "öteki" olmak...

Dünyanın en çok kazanan sporcularından olan golfçü Tiger Woods, 1997’de ilk büyük turnuvasını kazanır. Bazıları beyazların hakimiyetindeki golfün bu yeni siyah yıldızının başarısı karşısında ne yapacağını bilemez. Gazeteciler bir zamanlar aynı turnuvada galibiyeti yakalamış olan Fuzzy Zoeller’a Tiger Woods hakkındaki düşüncesini sorduğunda, Zoeller “Oğlan iyi atış yapıyor. Kazanmak için ne gerekirse yapıyor. O halde kazanınca ne yapmamız gerek? Sırtını sıvazlarız, tebrik ederiz ve gelecek seneki Şampiyonlar Yemeği’nde menüye kızarmış tavuk koydurmamasını söyleriz. Anladınız mı? Ya da kara lahana mı ne halt yiyorlarsa ondan işte,” der ve ırkçılık tarihine adını altın harflerle kazıtır. Bahsettiği yemek, her sene, bir önceki senenin galibi tarafından seçilen menüyle sunulan resmi gala yemeğidir; Tiger Woods’a menüye koymamasını tavsiye ettiği yemekler (kızarmış tavuk, kara lahana) da siyahların mutfağıyla özdeşleştirilip küçümsenen yemeklerdir. (Sadece bu örnekteki anlamsız önyargısı bile -çünkü aslında hangi zevksiz kızarmış tavuk ve kara lahanayı küçümseyebilir?- ırkçıların ne kadar köhnemiş bir zihniyet içinde olduklarını anlatmaya yetebilir.) Elbette Zoeller’ın bu ırkçı sözleri yanına kâr kalmaz; sponsor şirketler ona destek vermeyi bırakır, kariyerine damgasını vuran kazandığı kupalar değil bu ırkçı sözleri olur.
 
ÇELİŞKİLER İÇİNDEKİ ARAYIŞ

Sessiz Kalma romanın başkahramanı Starr da benzer bir ırkçı yoruma maruz kalır. Basketbol oynarken kendini çok zorlamayan Starr’a kızan en yakın arkadaşı Hailey, “Topun kızarmış tavuk olduğunu hayal et. O zaman dikkatin dağılmaz herhalde ha?” der. Hailey koca bir malikânede yaşayan ve toplumun gerçeklerinden bihaber bir genç kızdır. Starr, bu ırkçı sözlerine tepki verince küplere biner ve ırkçılıkla suçlandığı için mağdur olanın kendisi olduğunu iddia eder. Starr ırkçılığa alışık olsa da bunun en yakın arkadaşından geliyor olması canını daha çok yakar. Ailesinin onu gettonun şiddetinden korumak ve ona güvenli bir gelecek sağlamak için yolladığı bu özel okulda kendini bir kez daha yabancı hisseder. Fakat Starr yaşadığı mahalleye de ait değildir artık.

Angie Thomas’ın haftalarca çok satan listesinin başında kalan gençlik romanı Sessiz Kalma (Yabancı Yayınları, Çev. Boran Evren) işte Starr’ın bu ikilemi üzerine kurulu. Roman hem Starr’ın içinde bulunduğu ama arasında dağlar kadar fark olan iki dünyaya dair gözlemlerini, hem de tüm bu çelişkiler arasında kendi kimliğini bulmasını ele alıyor. Bu anlamda Sessiz Kalma, Açlık Oyunları’ndan Alacakaranlık dizisine gençlik romanlarının tematik çerçevesini devam ettiriyor: Âşık olmaması gereken bir oğlana tutulan kahraman, üstesinden gelmeleri gereken fiziksel ve zihinsel engeller, ve mücadelede yanlarında olan arkadaş grubu. Fakat Thomas’ın romanını diğerlerinden ayıran en önemli özellik olayın, fantastik ya da distopik bir arka plan yerine siyah nüfus için zaten yeteri kadar ölümcül olan günümüz Amerika’sında geçmesi.
 
GERÇEKÇİ VE POLİTİK DURUŞ

Romanın başlıca ilham kaynağı “Siyahların Yaşamı Değerlidir” (Black Lives Matter) hareketi olmuş. Üç kadın aktivist tarafından başlatılan bu hareket, polisin sistematik bir şekilde siyah gençleri hedef almasını ve öldürmesini protesto etmek için 2013’te kuruldu. Sosyal medyada bir etiketle ivme kazanan bu örgütlenme, giderek sokak protestolarına da dönüştü. Neredeyse her hafta polisin suçsuz ve silahsız siyah bir genci öldürmesi (bu gençlerin isimlerine kitabın sonunda da yer verilmiş) Amerika için yeni bir şey değil. Zaten romanda bir önceki neslin verdiği Siyah Bağımsızlığı ve Kara Panterler mücadelesine de yer veriliyor. Fakat bu sefer farklı olan bu cinayetlere (ve polisin diğer ırkçı davranışlarına) tanık olanların bunları video görüntüleriyle kanıtlayıp, bu görüntüleri kolaylıkla kamuoyuna sunabilmeleri. Tüm bu kanıtlara rağmen katil polislerin ceza almamış olmaması, hem siyah nüfusu hem de beyaz nüfusun Fox News tarafından beyni yıkanmamış kısmını haklı olarak öfkelendiriyor.

Bu anlamda hikâyeyi sadece Starr’ın lise hayatından bahseden bir gençlik  romanı olarak değil, gerçeğe birebir tekabül eden bir polis prosedürü romanı olarak da ele almak mümkün. Starr’ın tanık olduğu cinayetin ardından içine girdiği yasal süreç oldukça gerçekçi ve bu yüzden de adaletin her zaman yerini bulduğu klasik polisiyelerden farklı. Roman siyah nüfusun polis kurumuna karşı hissettiği haklı tepkiyi yansıtırken, siyahların ekonomik koşullar yüzünden içine çekildikleri “gangster” kültürüyle kendi mahallelerine de nasıl zarar verdiklerini anlatıyor. Roman bu konuları, heyecanlı ve süratli bir olay örgüsü içinde ele aldığı için Amerikalı pek çok eleştirmen tarafından beyazların kesinlikle okuması gereken bir kitap olarak değerlendirilmiş.

İyi bir gençlik romanından ne bekliyoruz? Fantastik, distopik ya da gerçekçi bir arka planda, bir gencin, sembolik ya da düz bir şekilde ele alınan toplumsal çatışmalara rağmen ve aslında tam da onlar sayesinde kendi kimliğini bulma öyküsünü aktarmasını bekliyoruz. Son yirmi senenin en başarılı örnekleri, Harry Potter (ki Thomas, romandaki Potter referanslarıyla bir başka ilham kaynağını da açıklamış oluyor) ya da Açlık Oyunları serisi, bu dediğim misyonu başarıyla taşıyan kurgular. Angie Thomas’ın romanı ise hem edebiyat dünyasındaki çeşitlilik/çoğulculuk eksikliğini (yani romanlardaki karakterlerin çoğunlukla beyaz oluşu, daha çok beyaz yazarların kitaplarının basılması) gidermeye çalışıyor hem de gerçekçi politik duruşuyla türün çıtasını yükseltiyor.

Son olarak kitaba eşlik etmesi için romanda adı geçen ve geçmeyen sistem karşıtı şarkılardan oluşan bir listeyi de buraya ekleyelim: Marvin Gaye-Inner City Blues; NWA- F*ck the Police, Grandmaster Flash- The Message; James Brown- Say it Loud (I’m Black and Proud); KRS-One- Sound of da Police; Public Enemy- Fight the Power; Kendrick Lamar & Beyoncé- Freedom; Salt’n Peppa- Push It; Childish Gambino- Stay Woke; Public Enemy- Burn Hollywood Burn; Dead Prez- Police State; Tupac- Changes.

Sessiz Kalma! / Angie Thomas / Çeviren: Boran Evren / Yabancı Yayınları / 400 s.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler