Ankara’da yeni bir müzik üniversitesi

Kazakistan’ın eski Kültür Bakanı Prof. Düsen Kaseinov ile yeni kurulan Müzik Üniversitesi’ni ve müzik eğitiminin nasıl olması gerektiğini konuştuk.

Yayınlanma: 29.08.2017 - 22:00
Abone Ol google-news

Cumhurbaşkanı’nın talimatı üzerine ve Nisan 2017’de YÖK’ün düzenlediği “Müzik Üniversitesi Arama Konferansı” sonrasında yeni bir üniversite kuruldu. Adı Ankara Güzel Sanatlar Üniversitesi olmasına rağmen, bağlı dört fakültesinin üçü doğrudan müziği kapsadığı için temelde bir müzik üniversitesi olduğu rahatlıkla söylenebilir. Gerek yetkililerin sürekli olarak “geleneksel ve yerel müziğin merkeze alınacağı”, “müzik geleneğinin devam ettirilmesinde yepyeni bir sayfanın açılacağı” ve arama Konferansı sunumları üniversitenin Türk müziği odaklı olacağı beklentisini yaratıyor.

Bir keman sanatçısı olan, bir dönem Kazakistan Kültür Bakanlığı da yapan ve müzik üniversitesi rektörü iken geleneksel vokal müziğin üniversitede ilk kez yer almasını sağlayan Prof. Düsen Kaseinov ile yeni girişimi konuştuk. Yeni üniversitenin, eğitimi Türk müziği ile sınırlandırmayı yaygınlaştıran bir misyon üstlenmesi muhtemelken, gerek Prof. Kaseinov’un anlattığı Türk dünyasının gerekse Cumhuriyet’in müzik politikası geleneksel ve uluslararası müziğin birlikte geliştirilmesi gerektiği yönünde.

- Kazakistan’da ve diğer Birlik ülkelerindeki müzik eğitiminden bahsedelim biraz...

İlkokulda isteyenler öğleden sonraları müzik okuluna gider. Bu dönem yedi yıl sürer ve çocuklardaki müzik yeteneğinin tespit edilebilmesi için en uygun dönemi oluşturur. Yetenekli olanlar ise yedi yaşında on yıllık yatılı müzik okuluna gider. Mezunların ortalama %10’u dört yıllık müzik kolejlerine yönlenir. Müzik lisans eğitimi ise üniversite statüsündeki beş yıllık konservatuvarlarda verilir. Konservatuvarların başında rektör, dalların başında ise dekanlar vardır. Ayrıca genel üniversitelerin eğitim fakültelerinde de müzik eğitimcisi yetiştirilir.

- Türkiye’deki durumu iyi bilenlerdensiniz. Bir karşılaştırma yapsak?..

Türkiye’de klasik Batı müziği eğitiminin çok eksikleri var. Birinci temel sıkıntı klasik müzik eğitimi ilkokulda başlamalı, konservatuvar çok geç. İkinci temel sıkıntı eğitim fakültelerindeki eğitimin niteliği yetersiz, dolayısıyla sanat eğitiminin kalitesi düşük. Bu arada yeri gelmişken, Türkiye Sanat Kurumu’nun kurulmaması çok iyi oldu, çünkü Türk toplumu hazır değil. Kazakistan da hazır değil. Bu sistem için sanat bilincinin yüksek olması lazım. Sponsor kuşağı da yok.

- Kazakistan eğitim sisteminde geleneksel müziğin durumu nedir?

Halk müziği konservatuvarlarda çalgı olarak 1960’larda, vokal olarak 1987’de başladı. Rektör olduğumda halk vokal müziği bölümü ve hazırlık okulunu ilk defa ben açtım üniversitemde. Ancak müzik yelpazesinde bir uçtan diğer uca da savrulmadık; klasik Batı müziğini de geliştirip devam ettirdik. Benim mottom şu: “Bir elimde dombra, diğer elimde keman ile müzik dünyasında yerimizi alacağız.” Kendi müziğimizi devam ettiremezsek kültürümüzün bir kısmı kaybolur gider, ama klasik müziği devam ettiremezsek uluslararası camiada yer alamayız. Türkmenistan 2001’de opera ve baleyi kapatmıştı, sonra bunun yanlış olduğunu anladı ve yine açtı.

- Temelde Türk müziği ağırlıklı olması amaçlanan bir üniversite kurulması hakkındaki düşünceniz nedir?

İki açıdan olumlu buluyorum: Hem geleneksel müzikle klasik Batı müziği arasında denge kurmaya yöneliktir, hem de doğacak rekabet nedeniyle, klasik Batı müziğinin daha da üst düzey performansını sağlayacaktır.

- Cumhuriyet’in müzik politikası da “uluslararası açılımlı yerel müzik” geliştirmemizi öngörüyor ve teknik ve usulün uluslararası, ruh ve üslubun Türk olmasını hedefliyor.

Benim sözüme yakın bu amaç. Geleneksel müzik ile Batı müziği tekniği birbirini tamamlayıcıdır. Konservatuvar eğitimi alan halk müziği icracıları çok farklıdır. kimliklerini korumayı biliyorlar ve otuz yıl öncekilere nazaran daha yüksek seviyede çalıyorlar. Gelişmiş toplumlarda hem geleneksel hem çok sesli Batı müziği gelişmiştir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler