Kadınlar alerjilere daha mı duyarlı?

Yetişkinlik döneminde, kadınların alerji ve besin duyarlılığı ile ilgili sorunlar yaşamaları erkeklere göre daha yüksek bir olasılık. Duyarlılık (tıpta bilinen adıyla intolerans) alerjiden farklı bir durum olmakla birlikte, bu iki kavram araştırmalarda çoğu zaman birlikte ele alınır.

Yayınlanma: 02.02.2019 - 08:55
Abone Ol google-news

ABD’de geçen yıl yayımlanan ve 2.7 milyon kişinin sağlık kayıtlarının gözden geçirildiği bir çalışmada, kadınların yüzde 4.2’sinde besin alerjileri ya da duyarlılığına tanık olunurken, erkeklerde bu oranın yüzde 2.9 olduğu görüldü. Üstelik bu durum yalnızca gluten duyarlılığında meydana gelen artışın bir yansıması da değildi. Gerek erkekler, gerekse kadınlarda en fazla tepki yaratan yiyecek, kabuklu deniz ürünleriydi ve bunun ardından da kimi sebze ve meyveler geliyordu. Kadınlar sağlık ve beslenmelerine erkeklerden daha özen gösterdiklerinden, herhangi bir şeye tepki verip vermediklerini daha kolay fark edebiliyor olabilirler. Ne var ki, alerjilerde biyolojik unsurlar da görünürde etkili oluyor. Hormonların da bir rolü olduğuna neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Çünkü alerjilerde cinsiyet farklılığı ergenlik döneminde yön değiştirir; ergenlikten önce alerjilerden etkilenen erkek çocukların sayısının kızların iki katıdır.

Alerjiler yaşa göre farklılık gösterir mi?

Erişkinlikte baş gösteren saman nezlesi, bu durumu daha önce yaşamamış olanlara çoğu zaman şaşırtıcı gelebilir. Ne var ki, insanın yaşamı süresince yeni alerjilerin ortaya çıkması gerçekte son derece olası. Kişinin polenlere ya da yerfıstığına daha önce tepki göstermemiş olması, sonrasında da hiç tepki göstermeyeceği anlamına gelmiyor. Alerjilerin bir özelliği de, alerjenlere verilen tepkilerin zaman içinde yavaş yavaş yok olabilmesidir. Ancak erişkinlik dönemine girildikten sonra böyle bir duruma çok daha ender tanık olunur. Çocuklukta yaşanan alerjiler büyük bir olasılıkla büyüdükçe yok olur. ABD’de 40 bini aşkın çocuğun katıldığı bir araştırmada, çocukların yaklaşık yüzde 26’sının genelde 6 yaşına geldiklerinde besin alerjilerinden kurtulduklarına tanık olundu. Alerjik etkileri yok olan bu besinlerin başında yumurta, süt ve soya geliyordu. Çocukların yaklaşık yüzde 20’sinde yerfıstığı alerjisinin yok olduğu da görülüyordu. Küçük çocuklarda-alerjilerle ilintili bir cilt rahatsızlığı olan- egzamaya tanık olunduğunda, bu durumun çoğu zaman çocukluğun geç bir evresinde yok olduğu ve yerini astıma bıraktığı görülüyor. Bu çocuklar daha sonra ergenlik çağında saman nezlesine yakalanıyorlar ve bunun etkileri de genelde yirmili yaşlarının ortalarına doğru giderek yok oluyor. Alerji belirtilerinin genelde kronolojik bir sırayla birbirini izlediği bu sürece “alerjik yürüyüş” adı veriliyor. Eski alerjilerle ilgili belirtiler belli düzeyde devam ediyor. Britanya Southampton Üniversitesi’nden Syed Hasan Arshad, “Alerji belirtileri çoğu zaman yok olmaz, yalnızca azalır” diyor. Alerji belirtilerinde neden böyle bir gelişmenin yaşandığı henüz bilinmiyor. Arshad, “Bunun neden değiştiğini keşke bilebilseydim. O zaman alerjilere bir çözüm bulabilirdim” diyor. Güney Carolina Alerjik Hastalıklar ve Astım Merkezi uzmanlarından Neil Kao, ilaçlar, hormonlar, kimi tıbbi rahatsızlıklar, duman ve havayı kirleten daha başka unsurlarla karşı karşıya kalınması gibi etmenlerin tümünün de alerji belirtilerinin değişmesinde etkili olabileceğini belirtiyor. Kao, menopoza giren kadınlarda erkeklere kıyasla çok daha yüksek oranlarda görülen alerjilerin giderek azaldığına da dikkat çekiyor. Peki, ya alerjilerin yedi yılda bir değişime uğradığı yönünde sıklıkla dile getirilen görüşe ne demeli? Alerjilerin izlediği süreci önceden kestirmenin pek de kolay olmadığının altını çizen Kao, “İnsanların bağışıklık toleransı düzeyleri yaşamları boyunca kendiliğinden ve doğal olarak dalgalanmalar gösterir. Bu süreç de kişinin genleriyle belirlenir” diyor.

Rita Urgan

https://www.newscientist.com/article/0- allergy-explosion-what-causes-allergies-andhow- to-avoid-them


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler