Bizim kuşağı usul usul delirttiler

Bizim kuşak üzerinde böyle ince ince çalışıldı. O nedenle takmayın kafanıza deli deli hareketlerinizi. Hepsi normal. Olması gerektiği gibi. Bu şarkılarla büyüdük, kendinizi suçlamayın.

Yayınlanma: 09.07.2019 - 14:42
Abone Ol google-news

Bizim kuşak biraz değişiktir. Yani 70'lerin ortalarından başlayarak 80'lere kadar doğanlar diyelim. Tarancı'ya göre bugünlerde yolun yarısını bulup birkaç sene de geçmiş olanlar. Ama bence bile bile delirtildik biz. Daha çocukken başladılar üzerimizde çalışmaya. İnce ince, usul usul delirttiler bizi. Sonra da 2000'lerde AKP iktidarıyla taçlandırdılar bu delirtme planlarını. Ama asıl çalışma 80'lerde başladı. Nasıl mı? Şöyle…

Subliminal mesajlar

Çocuk şarkılarıyla aldılar akıllarımızı. 80'lerde çocuk şarkısı adı altında bize dinlettikleri ve öğrettikleriyle başladılar planlarını uygulamaya. Mesela şarkılardan biri; “Pazara gidelim, bir tavuk alalım, pazara gidip bir tavuk alıp ne yapalım?” diye başlıyor. Devamı ise tam bir delilik rüzgarı estiriyor. Bu ilk sözlere yanıt şöyle; “Happuru huppuru happuru huppuru yiyelim.” Bak bak, şarkıya bak. Üstelik o yıllarda pazarda tavuk canlı satılıyor. Happuru huppuru yemek için bu tavuğun kesilmesi, yolunması falan gibi işlemler gerekiyor ki biz bu şarkıyla zaten hepsini aklımızdan geçirmiş oluyoruz. Sonra “Niye bu kuşak arıza?” Ya ne olacaktı… En bilinen şarkılardan biri hatta hala kullanılıyor ama şimdi tabii AKP de olduğu için eskisi kadar etkili değil. Bahsettiğim şarkı melek yüzlü bir şeytan olan “Mini mini bir kuş.” İrdeleyelim de görün içinde gizlediklerini. Ne diyor şarkı; “Mini mini bir kuş donmuştu, pencereme konmuştu. Aldım onu içeriye, cik cik cik cik ötsün diye. Pır pır ederken canlandı, ellerim bak boş kaldı.” Bir kere mini mini bir kuş donmuşsa pencereye konmaz, konamaz çünkü ölmüştür o. Düşmüştür oraya. İkincisi donmuş ya da ölmek üzere olan bir hayvanı “Cik cik cik cik” ötsün diye almak nasıl bir çıkarcılıktır? Bir de sonunda hayvan “pır pır pır pır” ediyor, resmen can çekişiyorken hayata dönüyor, uçup gitti diye üzülüyoruz. Neymiş, “Elleri bak boş kalmış”mış. İyi ya, niye üzülüyorsun, canlanmış işte hayvancık. Sen her ne kadar çıkarların doğrultusunda içeri aldıysan da ötmemiş ama canlanmış. Sonra “Sizin kuşak niye değişik?” İşte bundan değişik.

Felaket senaryosu

Mesela bir şarkı daha var ki iyice akıllara zarar. “Bir gün bir gün bir çocuk, eve de gelmiş kimse yok. Açmış bakmış dolabı, şeker de sanmış ilacı. Yemiş yemiş bitirmiş, akşama başlamış sancı...” Sözüm ona ders verecek bir şarkı ama bildiğin felaket senaryosu. Küçücük çocuksun, şarkı diye söylediğine bak. Neredeyse çocuk ölüyor şarkıda. İşte arkadaşlar, bizim kuşak üzerinde böyle ince ince çalışıldı. O nedenle takmayın kafanıza deli deli hareketlerinizi. Hepsi normal. Olması gerektiği gibi. Bu şarkılarla büyüdük, kendinizi suçlamayın.

Cumhuriyet Pazar


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon