Boşluğun mimarları: Calder - Pıcasso

Paris’te açılan yeni bir sergi Alexander Calder ile Pablo Picasso’yu bir araya getiriyor. Picasso Müzesi’nde açılan ve müzenin iki katına yayılan sergi 150’ye yakın heykel, resim ve fotoğraftan oluşuyor.

Yayınlanma: 03.03.2019 - 23:29
Abone Ol google-news

Bugünlerde Alexander Calder’le Pablo Picasso Marais’de buluşuyorlar. Güneşli bir kış günü Paris’in Le Marais semtinde bulunan Picasso Müzesi’nde açılan Calder-Picasso sergisi bugün şehrin en çok konuşulan sergileri arasında yer alıyor.

İki büyük sanatçının ilk yakınlaşması Paris’te 1931 yılında yaşanmış. İspanyol sanatçı Pablo Picasso, Percier Galerisi’ne gelip Amerikalı genç heykeltıraş/ressam Alexander Calder’in eserlerini herkesten önce görmek istemiş. Bu ilk buluşmada Picasso kendisinden 17 yaş genç Amerikalı sanatçının ‘Croisiere’ eserini dikkatle incelemiş.

Katalonya ve Philadelphia’nın gururu bu iki büyük sanatçının torunları Alexander S.C. Rower ve Bernard Ruiz-Picasso, dedelerinin aynı zaman zarfında Paris’te yaşamaları ve birbirlerinin eserlerine saygıyla yaklaşmalarına rağmen, ortak bir lisan konuşmadıkları için arkadaş olamadıklarının altını çiziyorlar.

1937 yılında Paris’te yapılan Dünya Fuarı’nda Picasso’nun Guernica’sı, Calder’in Mercury Fountain eseriyle birlikte sergileniyor. Yıllar boyunca sergilerde iki sanatçının eserleri aynı anda sanatseverlerle buluşuyor.
İki sanatçı 1970’li yıllarda hayata gözlerini yumuyorlar. Torunlar aynı çevreden olmalarına rağmen ancak 80’li yıllarda tanışıyorlar. Arkadaş olmaları ise bundan birkaç yıl önce iki modern sanat ustasının bir sergide bir araya getirilmesi fikrinin ortaya atılmasıyla gerçekleşiyor.

Çocuklarla bir arada
Sergiyi açıldığı 19 Şubat’ta görmek için müzeye geldiğim o güneşli sabah, kendimi bir anda yerlerinde duramayan, zıplayan, mutlu ve çok meraklı 5-6 yaşlarındaki onlarca çocuğun arasında buldum. Öğretmenleriyle sergiyi büyük bir merakla gezen çocuklara serginin sonunda hangi sanatçının eserlerini daha çok sevdikleri soruldu. Çocuklardan bir tanesi tek bir sanatçıyı seçmenin haksızlık olacağını ve zaten güzel olanın bu eserleri bir arada görmek olduğunu söyledi.
Müzenin iki katında kronolojik düzenle hazırlanan sergi 150’ye yakın heykel, resim ve fotoğraftan oluşuyor. Bu müzeyi daha önce gezmediğim için öğretmenine anlamlı cevap veren küçük çocukla aynı noktada buluşuyorum. Müzenin kücük salonlarında yan yana, iç içe gördüğümüz eserlerle çok güzel bir birliktelik yakalanmış.

Sanki bu eserler iki değil, tek bir sanatçının eserleri ve eserler sanki oldum olası bu müzede, bu konumda sergilenmişler. Sanki eserler bu müze için özel tasarlanmış ve hep bu duvarlar arasında yer almışlar... Oysa bu sergi için Giacometti’nin müzenin tavanlarına yerleştirilmiş olan eserleri kaldırılıp yerlerine Calder’in eserleri konulmuş. Böylelikle sadece sanatseverlerle değil, boşlukla da bir oyun oynanıyor, boşlukla yüzleşiliyor.

Özellikle kadına büyük bir yerin verildiği sergide kadın başrolde. Picasso’nun dünyasında da, Calder’in dünyasında da boşluğu dolduran, boşluğa hayat veren, kadından başkası değil. Kadın birleştirici, hayat veren konumda.

İki dehanın diyaloğu
Hayatları boyunca birbirlerini sadece dört kez gören Calder-Picasso ikilisinin eserlerini bir arada görmek farklı bir duygu yaratıyor. İki büyük sanatçının birbirlerine duydukları saygı ve hayranlıktan yola çıkarak bu sergiyi hayata geçiren torunlar, bu sergi sayesinde dünyayı farklı bir şekilde algılayıp, dünyaya farklı bir perspektiften bakmayı seçen iki dehanın zaman zaman birbirlerinden beslendikleri duygusunu da uyandırıyorlar sanatseverlerde.

Calder-Picasso sergisi ister istemez iki dehanın eserleri aracılığıyla gerçekleştirdikleri zamansız bir diyaloğu, bir birlikteliği simgeliyor. Sergide eserlerle yaratılan dünyada boşluk, ağırlıksızlık, ‘orada olmayan’ların etkisi gördüğümüz eserlerin etkisi kadar büyük, bir o kadar önemli.
Yirminci yüzyılın bu iki dev sanatçısının boşluğu kullandıkları, boşluğu inşa ettikleri sergi görülmeye değer. 25 Ağustos’a kadar Paris’te görülebilecek olan sergi eylül ayında Malaga’daki Picasso müzesine taşınacak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler