Demokrasi farkı...Savcı görevden alındı

Almanya’da iki gazeteci hakkında vatan hainliği iddiasıyla soruşturma başlatılması ülkeyi karıştırdı. Halk sokağa döküldü, savcı “görevini hakkıyla yürütmesine yönelik güvenin ortadan kalktığı” gerekçesiyle görevden alındı.

Yayınlanma: 04.08.2015 - 21:33
Abone Ol google-news

Almanya’da, Netzpolitik. org adlı haber sitesinin iki editörüne karşı, vatan hainliği iddiasıyla soruşturması başlatan Federal Başsavcı Harald Range ülkenin ayağa kalkması üzerine görevden alındı. Federal Adalet Bakanı Heiko Maaş, Başsavcı Range’nin görevini hakkıyla yürütmesine yönelik güvenin ortadan kalktığını, bu nedenle görevden azledildiğini duyurdu. Öncesinde basın açıklaması yapan Range, soruşturma kararını savunmuş ve bilirkişilerin, Netzpolitik.org sitesinin ifşa ettigi belgelerin devlet sırrı olduğu sonucuna vardığını söylemişti. Range, bilirkişi raporunun bakanın emriyle durdurulduğunu, bunu ve kurumu ile kendisi üzerinde oluşan siyasi baskıyı yargı bağımsızlığına müdahale olarak nitelemişti.

Federal savcı ile ilgili siyasi sorumluluğu taşıyan Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, geçen hafta açılan soruşturmayı eleştirmiş ve basın özgürlüğünün demokrasilerin en önemli ve yüce değerlerinden olduğunu vurgulamıştı. Bakan kamuoyu tepkisi üzerine iki gazeteciye yönelik soruşturmanın şimdilik durudurulmasından duyduğu memnuniyeti de dile getirmişti. Bakan ayrıca, soruşturmayı duyunca, bunun basın özgürlüğüne müdahale olabileceği endişesiyle savcıyı uyardığını da söylemişti. Ancak Federal Savcı Range uyarı almadığını ve soruşturmadan bakanın haberi olduğunu söylemişti.

Pazartesi günü Berlin’de düzenlenen ve Netzpolitik.org sitesi editörlerinin de katıldığı basın toplantısında ise Başbakanlık Sözcü Vekili Christiane Wirtz, Başbakan Angela Merkel’in de Adalet Bakanı’nın arkasında olduğunu açıklamıştı. Sözcü, “Önemli olan konunun aydınaltılmasıdır. Basın hürriyetinin ön planda olduğu bir konuda, bütün devlet kurumlarının olayı hassas bir terazi ile tartması gerekir” demişti. Bu da Merkel’in başsavcıyı yalnız bıraktığı şeklinde yorumlanmıştı. Netzpolitik.org’un Genel Yayın Yönetmeni Marcus Beckdahl ile editörü Andre Meister’in “Vatana ihanet”le suçlamasına yol açan suç duyurusunu, Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı yaptı. Yeşiller Partisi, Federal Başsavcı Range’nin derhal istifa etmesini istemişti.

Şubat ve Nisan aylarında Netzpolitik.org adlı sitenin yayınladığı iki belgeden biri, Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın radikal çevreleri internette ve sosyal medyada takibini genişletme planını içeriyordu. Diğeri ise, 8’i Türkiye kökenli 10 kişi öldüren aşırı sağcı NSU terör örgütü ile bağlantılı muhbire ilişkin gizli bir rapor.

Vatana ihanet ne?

Alman Yeşiller Partisi Federal Parlamento eski milletvekillerinden, hukukçu Memet Kılıç, “2012’de yapılan yasa değişikliğiyle, gazetecilerin devlet sırrını ele geçirmeleri, değerlendirmeleri ve yayınlamaları suç kapsamından çıkarıldı” diyor ve devlet sırrı, gizlice, para karşılığı, başka devlete satılmak suretiyle oluşan bir suç unsuru değil ise bunun basın özgürlüğü kapsamında kaldığını vurguluyor.

MİT TIR’ları

Kılıç, Almanya’daki soruşturmanın olayın, Türkiye’deki MİT TIR’ları olayı ile karşılaştırılamayacağını söylüyor. Kılıç, “MİT TIR’larında, bir hükümetin, komşu ülkede işlenen savaş suçuna ve insanlığa karşı işlenen suça destek olma iddiasının ortaya çıkmasıdır. Suruç olayından sonra, IŞİD’in Türkiye için de ciddi tehdit olduğu varsayımı güçlenmiştir. MİT TIR’ları IŞİD’e silah taşımış ise bu Türkiye’nin varlığına ve bütünlüğüne karşı suç kapsamına girer ve ‘Vatana İhanet’ suçunun unsurlarını oluşturur. Almanya’da medya, halk, muhalefet ve hükümet, basın özgürlüğünden yana tavır koydu. Türkiye’de ise iktidar yayın yasağı getirerek, gazetecileri potansiyel suçlu durumuna düşürdü” dedi.

Anneme ‘Hapse girecek olursam benimle gurur duyabilirsin’ dedim

Frankfurter Rundschau gazetesinden David Frenches, Netzpolitik. org- kurucusu Markus Beckedahl ile bir söyleşi yaptı. Söyleşi özetle şöyle:

*Devletin gazetecilere ve eleştirel haberlere karşı sahip olduğu en ağır topunu size yöneltmesi tuhaf bir duygu.

*Annem, hakkımda soruşturma başlatıldığını ARD’nin yayınından öğrenmiş. Orada, vatana ihanet suçunun müebbet hapisle cezalandırılabileceği bilgisi vardı. Ona, hapse girme olasılığımın çok küçük olduğunu ve eğer hapse girecek olursam benimle gurur duyabileceğini söyledim.

*Yayınladığımız belgeler sır bile değil, sadece ‘saklı’ olarak kategorize edilmiş.

*Bir araştırmacı gazetecinin 2015 Almanya’sında alabileceği en büyük ödülün, kendisine güvenlik makamları ve Federal Başsavcı tarafından verileceğini kim düşünebilirdi ki? 

*Geçen yıl yaklaşık 180.000 Avro bağış gelirimiz vardı. Bu olaydan sonra şimdiden 50.000 Avro kadar para girişi oldu. Böylelikle şimdiden hukusal yollara başvurabilmek için bir ölçüde güvence sağladık.

Akşam gazetesi, Can Dündar’ı hedef almıştı

Hükümete yakınlığı ile bilinen Ethem Sancak’ın sahibi olduğu Akşam Gazetesi, 2 Ağustos pazar günü “Almanya’da hain Türkiye’de Can” manşetiyle gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ı hedef göstermişti.

Dündar’ın MİT TIR’ları ile ilgili yaptığı haberin gizli devlet belgeleri olduğu ve ifşa edilmesinin “haber alma özgürlüğü” olarak ele alındığı, benzer olayın Almanya’da yaşandığında, Alman iç istihbarat örgütü olan Anayasayı Koruma Dairesi’ne (BfV) ait gizli belgeleri ifşa ettikleri gerekçesiyle Netzpolitik.org haber sitesinden haberi yazan André Meister ve sitenin sorumlu yazı işleri müdürü Markus Beckedahl hakkında vatana ihanet suçlamasıyla soruşturma başlatıldığı belirtilmişti. Haberde şu ifadelere yer verilmişti; “Haber alma özgürlüğü bahanesi Cumhuriyet Gazetesi, Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın imzasıyla manşetten yayımladığı haberde, Suriye’ye MİT TIR’larıyla silah gönderildiğini iddia etmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Dündar hakkında Terörle Mücadele Kanunu kapsamında soruşturma başlatmıştı.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler