"Kadrolar korunuyor"

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Deniz Feneri Derneği yapılanmasında etkin olan kadroların, 1995-1996'lı yıllardan itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi kadrolarıyla işbirliği içinde olduğunu söyledi.

Yayınlanma: 18.11.2009 - 10:32
Abone Ol google-news

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, düzenlediği basın toplantısında, AKP iktidarları döneminde, suç ilişkilerine karışan ve haklarında soruşturma açılan kişilerin, yaygın olarak kadrolaşma amacıyla kamu yönetiminde görevlendirildiğini ve korunduğunu iddia etti.

Bu konudaki son örneğin, yönetimi TMSF'ye geçen Olay Medya Grubunun Genel Yayın Yönetmenliği görevine getirilen Necati Mesut Özen olayında görüldüğünü belirten Kart, Özen'in, ''Deniz Feneri Derneği soruşturmasında Zekeriya Karaman'ın memuru, vekaletini üstlenen kişi olduğunu ve kendisiyle yasa dışı ilişkileri sebebiyle kilit isim olarak sorgulandığını'' ifade etti. Özen'in, ''Karaman'ın yasadışı yollarla elde ettiği para ilişkilerini akladığının iddia edildiğini'' anlatan Kart, şöyle konuştu:
''Bu ilişkiler yeni değil... Adı geçenin bu tür ilişkileri, Kanal 7, Yurt Haber Ajansı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinin ihale süreçlerinde de ortaya çıkmış ve soruşturmalara konu olmuştur. Bu süreçlerde, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İETT yönetimine, ihaleye açılacak işlerin belirlenen şirketlere bırakılması konusunda baskı yaptığı ciddi iddialar arasındadır. Bu konuyla ilgili 30'a yakın dokunulmazlık dosyası, halen Anayasa-Adalet Karma Komisyonunda bekletilmektedir.

Kanal 7'ye usulsüz ihalelerle aktarılan paralarla ilgili olarak, Zekeriya Karaman'ın 28 Mart 1997 tarihinde, İstanbul 28. Noterliğindeki işlemlerde, Özen ile yasadışı ilişkilere girdiği bilinmektedir. Hal böyle iken, hakkında ciddi ve sürekli iddialar bulunan bir kişinin TMSF'nin yönetimine intikal eden Olay Medya Yayın Grubunun başına getirilmiş olmasının açıklaması olabilir mi? Bu, Deniz Feneri örgütlenmesinin Hükümet tarafında organize şekilde himaye edildiğini, bir kez daha doğrulamaktadır.''

Kart, ortaya çıkan tablonun net olduğunu savunarak, ''Deniz Feneri Derneği yapılanmasında etkin olan kadrolar, 1995-19976'lı yıllardan itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi kadrolarıyla işbirliği içindedir. Bu kadrolar bugün de siyasi iktidar tarafından organize şekilde korunmaktadır'' iddiasında bulundu.


"Hükümet müdahale ediyor"

''Hükümetin, Deniz Feneri Derneği soruşturmasına yönelik olarak idari aşamaya müdahale ettiğini ve bu suretle yargılama sürecini etkisiz hale getirmek istediğini'' belirten Kart, İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı'nın konuyla ilgili 2 raporunun yasal gereğinin yapılmadığını söyledi.

Bu raporlarda, Deniz Feneri Derneği'nin, ''şeffaflık ilkesini ihlal ettiği, kuşku uyandıran faaliyetlerde bulunduğu, beli limitleri aşan ihaleleri yasal usullere uygun yapmadığı'' tespitlerinin bulunduğunu anlatan Kart, ancak ''kamu yararı'' statüsündeki derneğin, para ve yarım toplamaya deva ettiğini, Kurban Bayramı öncesinde faaliyetlerinin hız kazandığını belirtti.

''Hükümetin bu tabloyu gururla seyrettiğini'' iddia eden Kart, ''Yolsuzlukların denetlenmesini engelleyen vatandaşların kutsal değerlerini ve hayır duygularını istismar edenleri koruyan ve beytülmale el uzatan bir hükümet anlayışıyla karşı karşıyayız'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler