Çocuğunuza çok fazla baskı yapmayın

Uzmanlar, anne-babanın ''Oraya çıkmaya çalışma, düşersin'', ''Merdivenden tek başına inmeye kalkma, bacağın kırılır'' gibi baskılayıcı tutumlarının, çocukta öz güven kaybına yol açabileceği uyarısında bulundu.

Yayınlanma: 29.11.2009 - 10:05
Abone Ol google-news

Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Runa İdil Uslu, çocuğun anne ve babası başta olmak üzere kendisine bakım veren kişiyle ve okul döneminde öğretmeni ile kurduğu yoğun bağ ve kuvvetli ilişkinin, çocuğun ruhsal gelişimi ve kişilik kazanımı için çok önemli olduğunu söyledi.

Bakım ve eğitim veren kişilerin, çocuğu koruma ve kollamaya yönelik davranış ve tutumlarında dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Uslu, şunları kaydetti:

''Ebeveyn tarafından 'Oraya çıkmaya çalışma, düşersin, sonra kolun kanar', 'Merdivenden tek başına inmeye kalkma, düşersin bacağın kırılır', 'Koşma, canın yanar, hastaneye götürmek zorunda kalırız, doktor iğne yapar' gibi çocuğun özerk ve girişimci nitelikteki davranışlarının sürekli felaketlerle yol açabileceği duygusunun verilmesi yanlıştır. Anne babanın bu tür eylemleri, çocuğun girişimciliğini kısıtlayan müdahalelerdir. Çocuğu, kendi başına karar veremeyen, ürkek, pasif, çekingen hale getirebilir, öz güven kaybına yol açabilir.''

''Çocuk, eylemlerinin sonuçlarına ilişkin korkutulmamalı"

Uslu, ebeveynlerin, çocuklarını korumak zorunda olduğunu ancak bunu yaparken dozunun ayarlanması gerektiğini ifade ederek, ''Bu ayarlanırken çocuk, eylemlerinin sonuçlarına ilişkin korkutulmamalıdır. Bu tür tutumlar, çocukta anne ve babadan ayrılma kaygısı yaşamasına yol açabilir. O zaman da çocuk, yanında anne babası olmadan hareket edemez, karar veremez, birey olamaz ve özerkliğini kazanamaz'' uyarısında bulundu.
Ayrılma kaygısının gelişmesi halinde öğretim döneminde ''okul reddi''ne yol açabileceğine de dikkati çeken Uslu, bazı anne babaların, çocuğun yerine her şeyi yapma eğiliminde olduğunu bildirdi.

Uslu, bunun ebeveynlerce bazen zamansızlıktan, yoğun iş temposundan, bazen titizlikten, mükemmelliyetçilik anlayışından, bazen de çocuğun kendi başına beceremeyeceği endişesiyle yapıldığını dile getirdi.

Bu tutumun çocuğun okul öncesi dönemde kazanabileceği becerileri olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Uslu, ''Bu durumda çocuklar, yanlarında anne baba olmadan herhangi bir şey yapamayacaklarına inanarak, güvensiz ve endişe içinde okula başlıyorlar. Anne babaları yanlarında olmadığında da kendilerini yalnız ve aciz hissediyorlar. Kendi başlarına yapabilecek becerileri geliştiremedikleri için özellikle okul döneminde panik yaşıyorlar ve öz güven kaybı geliştirerek okulu reddedebiliyorlar'' diye konuştu.

Uslu, özellikle öz güven kaybı ve endişe yüzünden okula giderken sorun yaratan çocuklara karşı ailelerin temkinli olması, çocuğuna karşı anlayışlı olması, öfke ile bağırmaması ya da çocuğunu azarlamaması tavsiyesinde bulundu. Çocuğun okula gitmekten çekinmesinin başkalarıyla paylaşılmaması, çevrenin çocuğa yorumda bulunmalarına izin verilmemesi gerektiğini de vurgulayan Uslu, ''Hala sınıfa girmedin mi?', 'Arkadaşların sınıfta, sen ne geziyorsun koridorda?' ya da 'Ayıp ayıp, hala anneni bırakamıyor musun?', 'Hala büyümedin mi? gibi yaklaşımlardan uzak durulmalı'' önerisinde bulundu.
Uslu, çocuğa karşı kararlı olunması ancak ihtiyacı olduğunda ailesinin her zaman yanında olacağı güvenin hissettirilmesi gerektiğini ifade ederek, çocuğa istediğinde sorunlarıyla baş edebileceği konusunda güvenildiğinin hissettirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler