Çiçek: Savcılar harekete geçsin

Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bir suç işlendiyse bunu soruşturmak, gereğini yapmak, iddianameyi hazırlamak ve hakim önüne çıkarmak Cumhuriyet savcılarının görevidir. Görevlerinin başında olmaları için davet ediyorum."

Yayınlanma: 17.09.2008 - 15:26
Abone Ol google-news

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Deniz Feneri davasından sınırötesi tezkereye, öğrenci affından bayram tatiline kadar pek çok önemli konuda açıklamalarda bulundu.


Çiçek: Teskerenin süresi 1 yıl uzayacak

Sınır ötesi harekata yetki veren tezkerenin süresinin 17 Ekimde dolacağını hatırlatan Çiçek, tezkerenin 17 Ekimden itibaren 1 yıl daha uzatılmasını öngören Başbakanlık Tezkeresi'nin TBMM'ye gönderilmesine karar verildiğini kaydetti.


'Öğrenci affı yolda'

Cemil Çiçek, öğrenci affına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan tasarıyı prensip olarak
benimsediklerini belirterek, tasarı yasalaştığı takdirde, 29 Haziran 2000 tarihinden yasanın yürürlüğe gireceği tarihe kadar ilişiği kesilmiş öğrencilere, bütün dersler için bir öğretim yılı devam ve 3 sınav hakkı verilmiş olacağını bildirdi.


Bayram tatili 9 gün

Çiçek idari izin kapsamında olmak üzere “Ramazan Bayramı tatili kesintisiz olarak devam edecek. Arefe günü yarım gün tatil olacak, bayramdan sonraki cuma günü de tatil olacak. 9 günlük tatil yaşanacak” dedi. Çiçek, Ramazan Bayramı boyunca otoyol ve köprü geçişlerinin ücretsiz olacağını bildirdi.

 

Çiçek: "Kim ne suç işliyorsa onların arkasında durmayız"

Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, Almanya'da karara bağlanan Deniz Feneri Davası ile ilgili olarak, ''Biz Hükümet olarak da parti olarak da kim ne suç işliyorsa onların hamisi olmayız, onların arkasında olmayız, onların destekçisi olmayız. Öbür türlü beyanlar siyasi beyanlardır'' değerlendirmesinde bulundu.

 

"Tartışmaları Cumhuriyet Savcıları da dinliyor"


Televizyonlarda tartışmaların olduğunu, bunu Cumhuriyet savcılarının da dinlediğini belirten Bakan Çiçek, ''Bunlar gereğini yapar ve yapmalıdır. Acaba Hükümet, bir savcı bir şey yapacaktı da buna mani mi oldu? 'Aman böyle bir dava açmayın, bunların üzerine gitmeyin' mi dedi? 'Bunlarla ilgili herhangi bir işlem yapmayın mı' dedi'' diye sordu.
Çiçek, şöyle devam etti: ''Şimdi ulu orta karanlığa kurşun sıkanlar evvela bunun bilgi ve belgelerini ortaya koymaları lazım. Hükümet'ten herhangi birisi ki Hükümet'in böyle bir yetkisi yok. Hükümet yargının işine karışmaz, karışamaz.  Bir taraftan 'Hükümet bu işlere karışmasın, yargı siyasallaşmasın' sonra da 'yargının işine niye karışmıyorsun' tezattan bu lafı söyleyenler de kurtulmalıdır. Azıcık hukuk bilgisi olanların, şunu bilmesi gerekir ki Cumhuriyet Savcılarının görev alanına giren konularda Hükümet'in yapacağı bir şey yok.  Eğer savcılar bunun gereğini yapmıyorlarsa en azından onlar bakımından suç teşkil eder. Şu ikilemden Türkiye'nin kurtulması lazım. Yeri gelince 'yargının işine kimse karışmasın' Evet doğru olan da budur. Öbür taraftan da 'Hükümet bu işlere müdahil olmuyor' Şimdi birisi bize söylesin, neresine müdahil olacak? Ortada böyle bir iddia var. Kaç gündür yazılıyor çiziliyor. Ve siz de biliyorsunuz ki bu konuyla ilgili savcılar soruşturma başlattı. Savcılar görevinin başındadır. Daha fazla da görevlerinin başında olmalarını ben de buradan davet ediyorum."

Bir konu gündeme geldiğinde Cumhuriyet savcılarının bunu muhakkak inceleme konusu yaptıklarını ifade eden Çiçek, şöyle konuştu: ''İnceler ve sonuçta bununla ilgili yasal bir işlem yapılması gerekiyorsa bunu da sonuna kadar götürür. Savcılara inceleme fırsatı vermeden hemen bugün bir olay gündeme geldi ertesi gün dava açılsın gibi bir istical üzeri olmamak da gerekir. Çünkü burada hukuk işleyecek. Soracak soruşturacak, kanun, usul neyi gerektiriyorsa onun gereğini yapacaktır. bugüne kadar da böyle olmuştur. Onun için biz ister deniz feneri ister başka bir yolsuzluk ister bugün ister bundan sonra kim ne suç işlediyse ne haksızlık, hukuksuzluk yaptıysa bunun ortaya çıkarılması noktasında en evvel yardımı ve desteği biz gösteririz. Bizden beklenen ne varsa onun gereğini bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam ederiz.''
''Daha önce bazı olaylarda, 'sonuna kadar, nereye kadar giderse gitsin' şeklinde açıklamalar olmuştu. Deniz Feneri Davası'ndaki sessizliğiniz bu noktada eleştirilere neden olabilir mi?'' sorusuna ise Çiçek, şu karşılığı verdi: ''Bir sessizlik hali olmadı, maalesef hukuka siyaset karıştırıldı. bu dava üzerinden Başbakan suçlanmaya çalışıldı. Sanki oradan toplanan paralar Başbakan'a verilmiş gibi... İnsanların şerefiyle, haysiyetiyle... Ki Türkiye önemli bir ülkedir, büyük bir ülkedir. Önemli bir ülkenin Başbakanı, ister tercüme hatası, ister şudur ister budur, sorup soruşturulmadan, gerçek araştırılmadan bir itham konusu yapıldı. Tepki esas itibariyle bunadır. Yoksa kimsenin yaptığı bir suç varsa bu niye soruşturuluyor, bunun üstesinden niye gelinmek isteniyor, niye bunun üzerine gidiliyor' deyip, hergün bu şeyle ilgili farklı farklı değerlendirmeler yapılıyor. bizim itirazımız, insanların şerefiyle, haysiyetiyle oynanmamasıdır. Hele hele ithamda bulunulan bu ülkenin Başbakanı ise herhalde layusel bir değerlendirme yapılamaz. Yoksa kimsenin himayesi bu noktada suçunun örtbas edilmesi gibi bir gayretin içinde biz olmadık.  Tam tersi geriye dönüp bakın biz geçmişte üstü örtülmüş ne kadar olay varsa bunların ortaya çıkarılması için en büyük gayreti, en büyük çabayı gösteren bir iktidarız...''

"Bir ayıptır"

''Deniz Feneri Derneği Davası'nda çıkan kararı nasıl değerlendirdiği, böyle bir derneğin yurt dışında bu şekilde gündeme gelmesinin rahatsızlık verip vermediği'' sorusu üzerine de Çiçek, ''Tabiatiyle eder'' dedi.
Yurt dışında bir Türk vatandaşının işlediği her suçun kendilerini rahatsız edeceğini belirten Bakan çiçek, ''işlenen her suç Türkiye için bir lekedir, bir ayıptır. Türkiye'nin imajı bakımından oralarda Türkiye'yi tanımayanlar bakımından bütün bunlara bakanlar bir kanaat hasıl olur. onun için 'hiçbir suç, iyi oldu, iyi ki yapıldı' diyecek hali yok kimsenin. Bunların hepsi ülkemizin aleyhinedir. Türkiye'nin imajına zarar vermiştir'' diye konuştu.
Bu konuda, MASAK'ın devreye girip girmemesine yönelik soruya da Cemil Çiçek, ortada işlendiği iddia edilen bir suç bulunduğunu, suç var ise öncelikle savcılığın devreye gireceğini söyledi.

Çiçek, şunları söyledi: ''Savcı icap ediyorsa o konularda ilgili makamlardan her türlü bilgiyi de ister, belgeyi de ister, araştırma da ister. Bu noktada savcıları sınırlayan herhangi bir hüküm de yok. Dolayısıyla birden fazla savcının da olaya el koyduğu, sizin tarafınızdan yazılıp söylendiğine göre demek ki konu çok yönlü araştırılacaktır. Bu araştırmanın yapılmasını biz de arzu ederiz, bunda hiç tereddüt yok. 'Bunu dün niye söylemedi, bugün niye söylemedi', biz bunu söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Her somut olay gündeme geldiğinde yargı bağımsızdır. Bu işin savcıları var. Yargı makamları var, soruştursun' demişizdir. Her olayda söylemenin de bir anlamı yok. Biz üzerimize düşeni bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yaparız.''

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler