"Emekliye iyileştirme, şartlar el veririse yapılacak"

TBMM Genel Kurulu'nda soruları yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe imkanları çerçevesinde emeklilerin durumunu iyileştireceklerini bildirdi. 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın maddeleri kabul edildi, tasarının tümünün oylaması yarın yapılacak.

Yayınlanma: 24.12.2009 - 11:20
Abone Ol google-news

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

SSK emeklilerine düzenleme yapılıp yapılmayacağına ilişkin bir soru üzerine Şimşek, Hükümet olarak, bütçe imkanlarının elverdiği ölçüde emeklilerin durumunu iyileştireceklerini ifade etti. Şimşek, ''Ama bütçe imkanları çerçevesinde bunu yapacağız. Eğer ek bir harcama talebiyle karşılaşırsak, bunun gelirini de ortaya koyarız, bu şekilde bütçe disiplinini de koruruz'' dedi.

Şimşek, TEKEL işçilerine yönelik bir soruyu yanıtlarken, TEKEL'in, Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de imzasının olduğu Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla, 5 Şubat 2001'de özelleştirme kapsam ve programına alındığını anımsattı. Şimşek, AKP hükümetinden önce, Haziran 2002'de özelleştirme stratejisinin belirlendiğini anlattı.

KEY ödemelerine ilişkin soruyu Şimşek, ''Bizden yıllar önceki hükümetlerce alınmış, çarçur edilmiş, ortada para yok. 1998'de KEY ödemelerinin iade edileceği kararı veriliyor ama hiçbir hükümet bunu yerine getiremiyor. Hükümetimiz geliyor, KEY ödemelerine başlıyor. Bazı belediyeler, şirketler, idareler zamanında tutmaları gereken kayıtları tutmamışlar. SGK bu işin içinden, veri yetersizliğinden dolayı çıkamadı'' diye yanıtladı.

Şimşek, sıkıntının, Hükümet kaynaklı olmadığını belirterek, Hükümetin, geçmişte alınan, şu anda hiçbir fonda, yerde olmayan bir parayı vatandaşa ödemeye başladığını kaydetti.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast girişimi haberlerini anımsatan Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'e, Şimşek, ''Türkiye, ilkel bir devlet değildir. Demokratik, laik, sosyal, çağdaş bir hukuk devletidir. Sorunuzu yadırgıyorum'' diye karşılık verdi.

 

"TİKA, Irak ve Suriye'de de ofis açsın"

Tasarının 25. maddesi üzerinde CHP Grubu adına söz alan Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, belediyelerin neden İçişleri Bakanlığına bağlı olduğunu anlamanın mümkün olmadığını söyledi. Aslanoğlu, ''Bakanlığın belediyelere ne hizmet verdiğini, hangi sorunlarını çözdüğünü anlamakta zorluk çekiyorum. Belediyeler, bir tek denetim yapıyor. Hangi sorunlarına sahip çıkıyor?'' diye konuştu.

MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru, ''TİKA, neden Türklerin yoğun yaşadığı ve mağdur edildiği Irak, Doğu Türkistan ve Suriye'de ofis açmıyor?'' diye sorarak, burada ofisler açılmasını önerdi.

Doğru, Hükümetin, TİKA'yı kuruluş amacı dışında başka coğrafyada kullandığını öne sürdü.

AKP Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, TİKA'nın, sadece Türk dünyasına dönük bir kurum olarak görülmesinin ciddi bir hata olacağını ifade etti.

Türk dünyasıyla ilgili herkesin çok şey söylediğini belirten Özdalga, kendilerinden önceki hükümetler döneminde bu alanda çok az şey yapıldığını kaydetti. Özdalga, Hükümetlerinden önce 46 eser yapıldığını, 2002'den sonra ise bu sayısının 3 bin 338'e ulaştığını belirtti.

AKP Ankara Milletvekili Burhan Kayatürk, Türkiye'nin, bazılarının söylediği gibi ''eksen değiştirmediğini'' dile getirerek, ''Türkiye yüzünü ne doğuya ne batıya çevirdi; dünyaya yüzünü çevirdi'' dedi.


"Adaleti biz sağladık"

Mahalli idarelere gelir paylarının belirli formüller çerçevesinde gönderildiğini ifade eden Şimşek, ''Bizden önce olmayan adaleti biz sağladık'' dedi.

Şimşek, hububat destekleme paralarının zamanında Tarım ve Köyişleri Bakanlığına aktarıldığını bildirdi.

Kamu alacaklarının garantiye alınması için sadece borca yetecek kadar haciz uygulandığını dile getiren Şimşek, borcu olan mükelleflerin kredi imkanlarını kısıtlayacak şekilde haciz uygulanmasına yönelik bir genelge olmadığını söyledi. Şimşek, şunları kaydetti:
''2010 yılı ve sonrasına ilişkin makro ekonomik öngörülerimiz aslında oldukça mütevazidir. Çünkü, biz daha mütevazi hedef koyup o hedefleri aşmayı tercih ederiz. Dolayısıyla ben makro ekonomik hedeflerin son derece gerçekçi olduğu kanısındayım. Türkiye'de ve yurt dışında Türkiye'yi analiz eden kuruluşların 2010 için büyüme hedefleri yüzde 3,7 ile yüzde 5 arasında yoğunlaşmaktadır. Dolayısıyla istihdam sorununu çözmek için Hükümetimiz büyümenin de ötesinde ek inisiyatifler almış durumdadır.
Orta vadede bölgesel kalkınma projelerine ağırlık verdik, daha fazla kaynak ayırdık. 2010 yılında GAP'a 4 milyar aktaracağız. 2008 yılı ile 2012 döneminde tam 16 milyar lira yatırım yapılacak. Bu yatırımlar emek yoğundur ve yatırımlar bittiği zaman ben öyle inanıyorum ki bırakın göç olmasını, buradan Güney Doğu'ya göç olur diye düşünüyorum.
Türkiye ekonomisi başlangıçta bütün dünyada olduğu gibi ilk aşamada belki istihdamsız bir büyüme ile karşı karşı kalabilir. Bu sadece Türkiye'nin sorunu değildir. Ama ben öyle inanıyorum ki Türkiye'de büyüme güçlü, sürdürülebilir olacak ve bunu sonucu da Türkiye'de istihdam yaratılacak.''

 

"Türkiye, Arap devleti değildir"

Tasarı üzerinde konuşan CHP Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner, ekonomi politikalarını eleştirerek, öğretmenlerin ve işçilerin durumlarının orta olduğunu ifade etti.
İktidar partisi milletvekillerinin ''Türkiye'yi güllük gülistanlık gösterdiğini, milletvekillerinin neyi oyladığını bile bilmeden parmaklarını kaldırdığını'' ifade eden Coşkuner, ''Size bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz. Fethullah Gülen'in istemlerini ve Arap ülkesi istemlerini size yaşatmayacağız'' dedi.

Bu sözler üzerine AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, söz aldı.

Kılıç, 10 dakika konuşma süresinin bazı milletvekillerine fazla geldiğini, süre fazla gelince olur olmaz konularda vara yoka iftira, isnatlarda, bühtanlarda bulunmak suretiyle zaman doldurmaya çalıştıklarını kaydetti.

Coşkuner'in akıl almaz suçlamalarda bulunduğunu belirten Kılıç, ''Öncelikle milletvekillerimize parmakla işaret ederek iftira niteliğindeki bu bühtanları kendisine aynıyla iade ediyoruz'' diye konuştu.

AKP'nin siyasi anlayışında milleti aldatmak olmadığını ifade eden Kılıç, şunları kaydetti:
''Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Anayasasının 2. maddesinde tanımını bulduğu şekilde demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir Arap devleti değildir. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin AB, ABD, Asya, Orta Doğu, Rusya, Kafkaslar ve Balkanlar ile düzeyli, seviyeli, nitelikli, çok boyutlu işbirliği ilişkileri vardır.
Elbete sayın Başbakanımızın kaldığı otelde protokol kurallarını hiçe sayan Suriye Devlet Başkanı tarafından gece yarısı ziyaret edilmesi, sokaklarda bu kadar geniş bir destek görmesi sizi rahatsız ediyor olabilir, biliyorum.''

MHP Çanakkale Milletvekili Mustafa Kemal Cengiz, ekonomiye ilişkin televizyonlarda anlatılanlarla vatandaşın sokakta yaşadığının farklı olduğunu söyledi.

Ankara'da bir nalbura gittiğini, 300 kalem maldan sadece bir adet Türk malı bulabildiklerini belirterek, cebinden çıkardığı tıraş sabununu milletvekillerine gösteren Cengiz, ''İşte iktidarınız son icadı bu. Üretim durmuş, üretim yok'' dedi.

 

Bakan Dinçer

2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde soruları yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, 2008 yılı hububat prim ödemelerinin tamamen yapıldığını söyledi. Dinçer, 2009 yılı için de bütçede planlandığı şekliyle bütün hububat primlerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığına ulaştırıldığını bildirdi. Bakan Dinçer, yıl sonu itibariyle toplam 1 milyar 8 milyon TL destekleme ödemesi yapılacağının tahmin edildiğini belirtti.

Anadolu Üniversitesi'nin yıllık gelirlerinin 432 milyon, yıllık giderlerinin ise 182 milyon TL civarında olduğunu dile getiren Dinçer, uzaktan eğitim faaliyetleriyle ilgili devletin bir imtiyaz tanıdığını, bu imtiyaz sebebiyle elde ettikleri gelir toplamının, şu an bankada nakit olarak 1 milyar 18 milyon TL civarında olduğunu söyledi. Bu paranın sadece 500 milyon liranın, yatırım yapmaları ve Ar-Ge harcamalarında kullanmaları şartıyla yeni kurulan üniversitelere verildiğini ifade eden Dinçer, ''Dolayısıyla kamuya ait, kamu imtiyazıyla sağlanmış bir gelir yine kamunun üniversitelerinin geliştirilmesinde kullanılacak'' dedi.

İnsanların özgürce örgüt kurmaları ve bu örgütlerle haklarını aramalarının son derece meşru ve demokratik bir hak olduğunu söyleyen Dinçer, ''Nitekim bunun farkında olan hükümetimiz, dernekler kanunu, vakıflar kanununu çıkararak, bu hakkı tescil ve teyit etmiştir. Bakanlığımızın eczacıların örgütlenmesiyle ilgili herhangi bir tasarrufu olmadı. Sadece yapılan tasarruf, vatandaşlarımıza daha etkin, kaliteli ve kesintisiz bir hizmet verme çabasıdır. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz'' diye konuştu.

Dinçer, SGK ile Türk Eczacıları Birliği arasında yaşananlara ilişkin bir soru üzerine de şunları kaydetti:
''İlaç sanayi ile yaptığımız görüşmelerde iki temel avantaj sağladık. Onlardan bir tanesi kamu harcamalarında 2,5 milyara yakın tasarruftur. İkincisi görüşmelerden sonra ortalama yüzde 25-30 arasındaki indirimden vatandaşların ödeyeceği katkı payları da etkilenecektir. Bu açıdan bakıldığında modern yönetimin en temel ilkelerinden birini uyguluyoruz. Genel çıkarlar, özel çıkarların üstündedir. Dolayısıyla vatandaşların hak ve çıkarları özel çıkarların üstünde görülmüştür ve ben o hakkı korumaya devam edeceğim. Eczacılarımızla tek tek sözleşme yapma çalışmalarına girdiğimizde yine eczacıları temsilen onlarla görüşmeye devam edeceğiz. Onların hak, imtiyaz ve temsil yetkileri neyse onların korumaya devam edeceğiz.''

 

''Ekşi yemedim, karnım ağrımıyor"

CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz'ün ''İntihal davalarıyla'' ilgili bir sorusu üzerine, Dinçer, bu konuda daha önce açıklama yaptığını anımsattı. Dinçer, ''Ekşi yemedim, karnım ağrımıyor. Dolayısıyla sizin avukatlığını yaptığınız insanların bir projesi olarak bu uygulandı ve bunun mağduru oldum. Alnım açık. Hamdolsun ben suçlayanlardan daha temiz bir şekilde oturuyorum ve bununla ilgili bir şey yapmayı düşünmüyorum'' dedi.


''Vergi tahsilat oranını yüzde 85"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de 2009'da vergi tahsilat oranının yüzde 85 olduğunu ifade ederek, ''Her zaman tahsilat oranları iyileştirilebilir ama bugün itibariyle yüzde 85 de kötü bir rakam sayılmaz'' dedi.

Vergi gelirlerinde, Ocak-Kasım döneminde yüzde 1,2'lik düşüş yaşandığını bildiren Şimşek, dahilde alınan mal ve hizmet vergilerinin yüzde 4,7; dahilde alınan KDV'nin yüzde 11,4 ve ÖTV'nin de yüzde 2,6 arttığını kaydetti. Şimşek, Motorlu Taşıtlar Vergisindeki tahakkukun yaklaşık 5 milyar, tahsilatın ise yaklaşık 4,7 milyar lira olduğunu ifade etti. Şimşek, 2009'da tahsilat oranının yüzde 93 şeklinde gerçekleştiğini, bu rakamın geçen yıl yüzde 90 olduğunu bildirdi.

Tasarı üzerinde görüşlerini açıklayan AKP Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan, AKP iktidarı döneminde yapılan çalışmalar ilgili bilgi verdi. Erdoğan, bu yaz Tunceli'ye gittiğini, Zonguldak'a yapılmayan yatırımların buraya yapıldığını gördüğünü belirterek, ''AK Parti ayrımcılık yapmamaktadır'' dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral de tekel işçilerinin 10 gündür sokaklarda olduğunu belirterek, tek bir AKP'linin, işçilere ''derdin nedir?'' diye sormaya gitmediğini ileri sürdü. Tekel işçilerinin otobüsle CHP'ye gitmesine polisin izin vermediğini iddia eden Meral, ''Bugün Türkiye'de sivil 12 Eylül yaşanmaktadır'' dedi. Meral, tekel işçilerinin kazanılmış haklarına saygılı olunması gerektiğini söyledi.

Muhalefet tarafından verilen değişiklik önergeleri kabul edilmedi. Genel Kurulda, tasarının 28. maddesi kabul edildi.


Tasarı kabul edildi, oylama yarın

Tasarıya göre, 2010 yılı bütçe giderleri 286 milyar 981 milyon lira, bütçe gelirleri 236 milyar 794 milyon lira, bütçe açığı da 50 milyar 187 milyon lira.

58,8 milyar lira faiz ödenecek olan bütçede, 6,6 milyar lira faiz dışı fazla öngörüldü.
Bütçede personel giderleri 60,3 milyar lira olarak yer alırken, önümüzdeki yıl devletin kasasına vergilerden 193,3 milyar lira girecek.
 

Kamuya 32 bin yeni memur alınacak

Bütçe tasarısına göre, yeni yılda kamuya açıktan atama yoluyla 32 bin yeni memur alınacak. Tasarının kadroların kullanımına ilişkin esasları düzenleyen maddesine göre, kamu idare, kurum ve kuruluşları serbest memur kadrolarına; 2009'da emeklilik, ölüm, istifa veya nakil sonucu ayrılan memur sayısının yüzde 25'ini geçmeyecek şekilde açıktan ya da diğer kamu idare, kurum ve kuruluşlarından nakil suretiyle atama yapabilecek.
Söz konusu sınırlar içinde memur ihtiyacını karşılayamayacak idare, kurum ve kuruluşlardan yükseköğretim kurumları için ilave 4 bin adet, diğerleri için de ilave 21 bin atama izni verilebilecek.

Bu çerçevede, üniversiteler açıktan atama yoluyla 4 bin, diğer bütçeli kuruluşlar ise 21 bin yeni memur alımında bulunacak.

Yükseköğretim kurumlarında, öğretim üyesi dışındaki boş öğretim elemanı kadrolarına, çeşitli nedenlerle kurumlarından ayrılan öğretim elemanı sayısının yüzde 50'sini geçmeyecek şekilde açıktan veya naklen atama yapılabilecek.

Ayrıca, Maliye ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıkları, Gelir İdaresi Başkanlığı ve SGK'nın ilgili mevzuatları uyarınca, vergi ve sosyal güvenlik alanlarında münhasıran teftiş, denetim ve soruşturma görevlerini yerine getirmek amacıyla ihdas edilmiş kadrolardan; yardımcı ve stajyer kadrolarına yapılacak atamalar da sınırlamaya tabi olmayacak.

Bu arada, hakimlik ve savcılık meslekleri ile bu meslekten sayılan görevlere ve Tıpta Uzmanlık Tüzüğü uyarınca asistan kadroları, TSK Personel Kanunu kapsamında veya diğer ilgili mevzuata göre gerçekleştirilecek askeri personel atamaları, emniyet hizmetleri sınıfında bulunan kadrolara ve SHÇEK Kanunu uyarınca yapılacak atamalar ile Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun uyarınca gerçekleştirilecek personel nakilleri, emeklilik, ölüm, istifa veya nakil sonucu ayrılanlara ilişkin yüzde 25'lik sınıra tabi olmayacak.
 


Memurlara yapılacak zam

2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'na göre, 1 Ocak 2010-30 Haziran 2010 döneminde aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayı 0,057314, memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylığı katsayısı 0,76177, yan ödeme katsayısı 0,018172 olarak uygulanacak. Sözleşmeli personelin ücret tavanı 1 Ocak 2010-30 Haziran 2010 döneminde 3.008 lira olacak.

Buna göre, memur maaşlarına ocak ayında yüzde 2,5; Temmuz ayında da yüzde 2,5 olmak üzere toplam yüzde 5 oranında zam öngörülüyor. 2010 yılında, Hazine garantili imkan ve dış borcun ikrazı limiti 3 milyar doları aşamayacak. Başlangıç ödeneklerinin yüzde 1'ine kadar ikrazen özel tertip devlet iç borçlanma senedi ihraç edilebilecek.

Hazine Müsteşarlığı'nca belirlenecek koşullar çerçevesinde ve elde edilecek kaynaklar, Hazineye aktarılacak şekilde kamu kurum ve kuruluşlarınca ihraç edilecek sertifika, senet ve benzeri finansman enstrümanlarına sağlanacak garanti tutarı, 2 milyar doları aşamayacak. Bakanlar Kurulu, bu tutarı bir katına kadar artırabilecek.

Emekli personele 500 lira olarak ödenmekte olan tazminat tutarı, 750 lira olacak.


Anadolu Üniversitesi'nin 250 milyon lirası, diğer üniversitelere

Anadolu Üniversitesi Döner Sermaye işletmesinin 31 Aralık 2009 tarihi itibariyle uzaktan eğitim uygulayan iktisat, işletme ve açıköğretim fakültesine ait hesaplarda yer alan kasa ve banka hesabı bakiyesinin 250 milyon lirası, genel bütçeye gelir kaydedilecek.
2010 yılı şubat ayı sonuna kadar Maliye Bakanlığı merkez muhasebe birimi hesabına aktarılacak tutar, yeni kurulan üniversitelerin yatırım projelerinde ve öğretim elemanı ve üyesi yetiştirmede kullanılacak. Bütçe görüşmeleri, yarın tümü üzerinde yapılacak son konuşmalarla tamamlanacak. Konuşmaların ardından, bütçe oylanacak.


Teşvik kanunu

Tasarının üzerinde söz alan CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, Teşvik Kanunu'nun uygulama süresinin, 2010 yılı sonuna kadar uzatılmasını istedi. Hamzaçebi, Anadolu'daki esnaf, sanayici ve KOBİ'lerin beklentisinin bu olduğunu dile getirdi. Hamzaçebi, 1 kişinin işsiz kalmasının ''dramatik'', milyonlarca kişinin işsiz kalmasının ise istatistik değil, sosyal ve derin ekonomik sorun olduğunu belirtti.

AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, Milli Savunma ile İçişleri bakanlıklarının, 2008'de 168 karakolun yapımı için protokol imzaladığını anımsattı. Akgün, TOKİ'nin, çoğu sınırda 16 ilde, 84 karakolun yapımına başladığını, 7'sinin tamamlandığını ifade etti.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Hükümetin irade göstermesi halinde Teşvik Kanunu'nun uzatılabileceğini, bunun bir hükümet kararı olduğunu söyledi. Şimşek, 2010 yılı bütçesine bu konuda ek bir ödenek konulmadığına işaret ederek, ''Bu uzatılacağı ya da uzatılmayacağı anlamına gelmiyor. Uzatılıp uzatılmayacağını Hükümetimiz değerlendirir, karar verilir, uygulamaya konulur. Şu anda kaynak yoksa, o kaynaklar oluşturulur. Bütçede gider artışını sağlayacak bir husus gündeme gelirse, onu telafi edecek gelir tedbirini de ortaya koyarız'' diye konuştu.

 

2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu

TBMM Genel Kurulunda, 2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerinde söz alan Genç, saat 11.00'den beri salonda olduğunu ancak konuşmak için bir türlü sıranın kendisine gelmediğini söyledi. Genç, konuşmaması için ''her türlü hileye, gayrimeşruluğa başvurulduğunu'' ileri sürdü. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Genç'ten sözlerini geri almasını istedi ancak Genç, konuşmasını sürdürdü.

Genç'in ardından tasarının maddeleri üzerinde konuşmak üzere Elitaş kürsüye geldi. Elitaş, Genç'in, yalan ve iftiralarla milleti töhmet altında bıraktığını ifade etti. Elitaş, ''Genç'in Saman Duvarı Yıkıldı'' başlığıyla çıkan ve Genç'in, samandan duvar imal etmek üzere kurulan bir şirkete yüzde 5'lik ortaklığını konu eden bir haberi gösterdi.

Şirketin, Ticaret Sicil Gazetesinde Aralık 2003'te limited şirket olarak görüldüğünü, daha sonraki yıllarda da şirkete yönelik değişikliklerin gazetede yer aldığını ancak Genç'in isminin görülmediğini anlatan Elitaş, ''Genç, 21 Kasım 2007'de var, yani 22 Temmuz seçimlerinden sonra. 22 Temmuzdan önce hatırı olmayan Genç, milletvekili olduktan sonra hatırlı olmuş'' dedi. Elitaş, Genç'in yüzde 5'lik hissesini, Alman ortaktan aldığını belirterek, Genç'in Ankara ve değişik illerde 60-70-80 dairesinin ve 1 işhanının olduğuna yönelik söylentilerin bulunduğunu savundu.

Genç'in, Aksaray'da bedava arsa aldığını savunan Elitaş, ''Sen bedava arsayı almışsın. Tunceli de Yatırımı Teşvik Kanuna giriyor, yatırımı orada yapsaydın, Tuncelileri istihdam edecektin. Niye gidip Aksaray'da yatırım yapıyorsun, oralarda yapmıyorsun?'' diye sordu.

Elitaş, şirketin sermayesinin 250 bin lira olduğunu ifade ederek, ''Bu kadar sermayesi olan bir şirket 1 milyon liralık yatırımı nasıl yapar? Ya gizli kaynaktan, ya gizli kasadan ya da buraya kayıt dışı getirilmiş imkanlardan yatırım yapar. Şirkete de parayı ödememiş. Adam iflasını yapmış. Genç'in bu şirketteki görevi Yönetim Kurulu Başkanvekili. Önce sen başkalarından hesap sorarken, iyice temizlenip buraya gelmen gerekir. Sen milletvekili nüfuzunu kullanarak eğer 12 bin 500 lira yatırmışsan onun belgesini ortaya çıkarman; bedelsiz vermişlerse de açıklaman lazım. Ben seni millete, yatırımlarını ve kazançlarını orada değerlendirmediğin Tunceli'ye havale ediyorum'' diye konuştu.

"Milletvekilliğinden istifa etmeyen..."


Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan Genç ise Elitaş'a, ''Ey Mustafa Elitaş, bir Maliye müfettişini, hesap uzmanını gönderip inceletmezsen namertsin. Benim malım mülküm ortadadır. 80 tane dairem olduğu iftiradır, ispat etmezsen namertsin. Seninle uğraşacağım Elitaş'' diye seslendi.

Almanya'dan gelen bir arkadaşının, şirketi olduğunu belirten Genç, bu kişinin, Almanya'da son model samandan tuğla yapan bir makine bulunduğunu, Alman ortağa ihtiyaç duyulduğunu, bunun için de ismi bilinen bir kişinin ortaklığına gerek olduğunu söylediğini aktardı. Genç, ''Siyasetle uğraştığım için tabii ki benim samanım başkasının gözüne çuvaldız olarak girer; onun için olmamam lazım...'' dedi.

Genç, 12 bin lira vererek, şirkete yüzde 5'lik hisseyle ortak olduğunu, 30 bin lira da banka havalesiyle kayıt ettiğini söyledi. Genç,''Aksaray'da sanayi bölgesinde bedava arsa veriliyor. Buraya fabrika binasının tahsisi için bir resmi kuruluşa telefon ettiysem, milletvekilliğinden istifa etmeyen şerefsizdir'' diye konuştu. Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan Elitaş ise Genç'e, ''30 bin lira havale göndermişsin ancak aldığın hissenin değeri 12 bin 500 lira. Niye 30 bin lira gönderdin? Nereden geliyor bu paranın kaynağı?'' diye sordu.

Görüşmelerin ardından 2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın maddeleri kabul etti. Tasarı üzerinde soruları yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bazı ülkelerin işsizlik oranlarını verdi.

Birçok ülkede işsizlik oranının en az ikiye katlandığını, Türkiye'de yüzde 10,3'den yüzde 13,4'e çıktığını belirten Şimşek, ''Yatırımla ilgili en radikal teşvikler uygulamada. Hükümet olarak gerekli tedbirleri aldık, inşallah istihdam da oluşacak'' dedi.

MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, 2010 yılı bütçesinin istihdam artıcı bir bütçe olmadığını savundu.

MHP Kocaeli Milletvekili Münir Kutluata, 2010 yılı bütçesinin ''Türkiye'nin hiçbir derdine deva olmayacagını'' ileri sürdü.

CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, Kahramanmaraş olaylarından mağdur olan bir milletvekili olarak, bu olayları nefretle kınadığını belirtti.


Danışma kurulu önerileri

Kabul edilen Danışma Kurulu önerilerine göre, Meclis, 29 Aralık Salı gününden itibaren çalışmalarına üç gün ara verecek.

Kuveyt ile imzalanan 5 uluslararası anlaşma ile Nabuco Projesi'ne ilişkin uluslararası anlaşma ve yurt dışından serbest bölgeye getirilen mallardan alınan ücretlerin değişikliğine ilişkin düzenlemeler gündemin ön sıralarına alındı.

Öte yandan Genel Kurul, ikinci el araçların satış ve devir yetkisini noterlere veren kanun teklifi ile bir uluslararası anlaşmaya ilişkin kanun tasarısının görüşmelerinin bitimine kadar çalışacak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler