Uzan'lar yeniden yargılanıyor

Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasına, sanık Kemal Çevik'in avukatı Yüksel Ersoy ile sanık Enis Zaimoğlu'nun avukatı Saadettin Sürmen katıldı.
Yargıç Tayyar Köksal, mahkemece daha önce sanıklar hakkında verilen beraat kararının, Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından bozulduğunu kaydetti.

Avukat Yüksel Ersoy, Yargıtay'ın, CMK'nın 193/2. maddesini yanlış yorumladığını savunarak, ''Usul kurallarının lehe olan hükümleri aleyhe yorumlanarak beraat kararının bozulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle biz, itirazda bulunduk. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, önceki kararın onanmasını istediği halde itiraz yoluna gitmemiştir'' dedi.

Mahkemenin, önceki kararında direnmesini talep eden Ersoy, Yargıtay'ın bozma kararına uyulması halinde, bulunamayan sanıklarla ilgili dosyanın ayrılmasını istediklerini belirtti.

Avukat Saadettin Sürmen de mahkemenin, sanıklar hakkında daha önce vermiş olduğu kararının doğru olduğunu ifade ederek, bu kararda direnilmesini istedi.

Cumhuriyet Savcısı Sezgin Kanmaz, Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasına, bulunamayan sanıklarla ilgili dosyanın ayrılması isteğinin ise reddine karar verilmesini talep etti.

Yargıç Tayyar Köksal, usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin bozma kararına uyulmasına karar verdi.

Dava dosyasının kapsamı ve davanın niteliğine göre dosyanın ayrılmasına yer olmadığına karar veren Köksal, duruşmayı erteledi.

Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi, eski BDDK üyesi Kemal Çevik'in ''görevi kötüye kullanmak'', diğer sanıklar Kemal ve Hakan Uzan ile Enis Zaimoğlu'nun da ''görevi kötüye kullanmaya iştirak'' suçlarından beraatlerine karar vermişti.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi ise ''bazı sanıkların sorgusu yapılmadan kanıt takdiri suretiyle beraat kararı verilemeyeceği'' gerekçesiyle söz konusu mahkeme kararı bozmuştu.

Yargıtay kararında, ''mahkemece, somut olayda uygulama koşulları bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar Kemal Uzan ve Murat Hakan Uzan'ın savunmaları yöntemince saptanıp, toplanacak bütün kanıtların birlikte değerlendirilmesi gerekirken eksik soruşturma sonucu hüküm kurulduğu'' kaydedilmişti.