TEKEL işçilerine destek sürüyor

TÜRK-İş Genel Merkezi önünde eylemlerini sürdüren TEKEL işçilerine destek sürüyor. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası önünde toplanan 44 kişilik TEKEL Dayanışma Grubu, yürüyerek TÜRK-İŞ Genel Merkezi önüne geldi.

Yayınlanma: 07.01.2010 - 14:03
Abone Ol google-news

Aralarında CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, gazeteci Emin Çölaşan, Banu Avar, eski bakan ve milletvekili Prof. Dr. Mümtaz Soysal, akademisyen Prof. Dr. Sina Akşin, Prof. Dr. Alpaslan Işıklı ile ZMO Başkanı Gökhan Günaydın, TMMOB eski Başkanı Kaya Güvenç'in de bulunduğu TEKEL Dayanışma Grubu, TÜRK-İŞ önünde işçiler tarafından coşkuyla karşılandı. Grup üyeleri işçilere tatlı ikrap etti.

Bu arada Oktay Vural'ın başkanlığında MHP'li bir grup milletvekili de Türk-İş Genel Merkezi önüne geldi. MHP'liler önce işçilere seslendi, ardından da işçilerin aralarına girip işçileri dinlediler.

 

İşçilere anlamlı destek

Bu arada bir grup ilköğretim öğrencisi, topladıkları bir miktar parayı TEKEL işçilerine destek olmak için sendika yöneticilerine vermek istedi. Sendika yöneticileri TEKEL işçileriyle dayanışma amacıyla bir hesap açıldığını ifade ederek, yardımı elden alamayacaklarını söyledi. Çocuklar, daha sonra, sendikacıların yönlendirmesiyle Türk-İş binasında hizmet veren banka şubesine giderek açılan hesaba topladıkları parayı yatırdı.

 

"Amaçları can damarlarını kesmek"

TEKEL Dayanışma Grubu'nun üyeleri, TÜRK-İş ününde işçilere hitap etti. Burada sırasıyla ZMO Genel Başkanı Gökhan Günaydın dayanışma göstermeyi görev bildiklerini ifade ederek, işçilerle beraber olmanın emekle, Türkiye'yle beraber olmak anlamına geldiğini kaydetti. Günaydın, şunları kaydetti:
"Sizin mücadelenizi basit bir maaş mücadelesine dönüştürmeye çalışanlar var. İdeolojik bulanlar, yetim hakkı yiyor diye iftira atanlar va; oysa bu meselenin arkasında yetimin yenen hakkı var, bunun altında Türkiye'nin yenen hakkı var, bunun altını çizmek için bugün buradayız. Fabrikalar Amerikalıların oldu. Üretim alanlarını kısıyorlar, işsiz bırakıyorlar, fabrikaların kapatılması can damarlarımızın kesilmesi anlamına geliyor. Fabrikaları Amerikalıya sat, işsiz bırak, arkasından da ideolojik davranıyorlar de, bunların amacı Cumhuriyet'in kurduğu üretime, emeğe ilişkin can damarlarını kesmektir."

"Avuçlarını yalayacaklar"

Gazeteci Banu Avar, işçilere yaptığı konuşmada şöyle dedi:
"82 ülkeye gittim oynanan oyun her yerde aynı. Olay şudur: Önce herşey satılır, bütün fabrikalar kapatılır, ülkenin nesi var nesi yoksa el konulur, sonra insanlar etnik olarak birbirine karşı kışkırtılır, sonra düğmeyle basılır, iç savaş çıkar, Sonra BM Barış gücü askeri gelir, aranızı bulacağız der, yerleşir. Heryerde böyle oldu. Burada da böyle olması için çalışıyorlar. Avuçlarını yalayacaklar."

Eski milletvekili ve eski bakan Prof. Dr. Mümtaz Soysal, "satmayın sattırmayın " dediğini satılınca böyle olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İnsanların hakkının yeniyor ve bu hak sadece şimdi çalışmakta olan işçilerin değil, yalnız onların çoluk çocuğunun değil, Cumhuriyetin kuruluşundan başlayarak, tüm fabrikaların kurulması için özveriyle, emeğiyle, vergisiyle çalışan ve katkıda bulunan Türkiye vatandaşlarının hakkıdır ve burada yenmiş olan ulusal bir hak vardır. Müslümanlıkta hak yemek var mıdır? Peki Müslüman geçinenler, milyonlarca insanın hakkını nasıl yediler ve yemeye devam ediyorlar. Bundan sonraki vatan varlıklarının satışına engel olmak gerekir."

CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, işçilerin mücadelesinin sadece kendi özlük hakları, ekmek mücadelesi için değil, Türkiye'de özelleştirmelerle nasıl bir soygunun olduğunu ortaya çıkarmak bakımından önem taşıdığını söyleyerek, "Sadece TEKEL'de değil, tüm Kamu İktisadi Teşebbüslerinde nasıl bir peşkeş döndüğünü ortaya çıkardınız. Milletin gözünü açtınız, sizin mücadeleniz Sadece TEKEL işçisinin değil, diğer tüm özelleştirilen yerdeki 4-C'li çalışanların dramına dikkati çekti. Siz iktidarın emek ve işçi düşmanı yüzünü ortaya çıkardınız. İktidarını maskesini düşürdünüz. Bu sizin mücadelenizin en önemli sonucudur" dedi.

Gazeteci Emin Çölaşan da şunları söyledi:  "Bir gazeteci olarak burada bulunuyorum. Bu yozlaşma ortamında buraya gelerek size hitap edebilecek 3-5 gazeteci ancak var. Bu sadece sizin işçi kesiminin değil aynı zamanda iktidara uşaklık eden yandaş medya denilen AKP çıkarlarını koruyan medya için bir eylemdir Türkiye'de bir dönüm noktası yarattınız, TEKEL işçisinin AKP iktidarına karşı şanlı ve onurlu direnişi güç kuvvet yaratacak."

Öte yandan Avrupalı Sanatçılar Derneği Başkanı Yaşar Seyman işçilere seslendi ve mücadelelerini desteklediklerini söyledi.

 

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu üyelerinden destek

Çeşitli sendika, dernek, meslek kuruluşları ve partilerin katılımıyla oluşturulan Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu üyeleri, Kışlahan Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamayı gerçekleştiren KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, son yıllarda kamu istihdamında yaşanan esnekleşme uygulamalarının, kamu personel sisteminin fiilen güvencesiz, esnek ve kuralsız hale getirilmesiyle sonuçlandığını savundu.

Eğitim ve sağlık alanları başta olmak üzere kamuda esnek istihdam politikalarının uygulanmadığı alanın neredeyse bulunmadığını iddia eden Sönmez, işçilerin ve memurların kabul etmediği 4-C uygulamasıyla sendikal hakların da kullanılamadığını ifade etti.

AKP Hükümeti'nin TEKEL'i tasfiye etmek için özelleştirme silahını kullandığını ve tütün fabrikalarını kapatarak TEKEL'e en büyük darbeyi vurduğunu iileri süren Sönmez, TEKEL'in yaprak tütün işletme fabrikalarının işçilerinin, kendilerini bir 'devlet kölesi' derecesine düşürtecek 4-C statüsünde çalışmaya razı olmadıkları için eylemlerini günlerdir sürdürdüklerini belirtti.

Tekel işçilerinin yanı sıra İstanbul'da itfaiye işçilerinin direnişinin de ''tüm şiddet yöntemlerine karşın devam ettiğini'' ifade eden Sönmez, şöyle dedi:
''Tekel ve itfaiye işçilerinin onurlu mücadelesinin yanındayız. Tüm geçici ve güvencesiz istihdam uygulamaları iptal edilmelidir. Atılacak adımların arkasının gelmesi için mücadelenin gerçek bir desteğe ihtiyacı vardır. Tüm iş kollarından işçilerin, kamu emekçilerinin ortak mücadelesini de içeren bir mücadele hattına yönelmek bugün için en acil ihtiyaçtır. Çözüm, mücadele için birleşmekten geçiyor.''

Sönmez, Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu olarak Tekel ve özelleştirme kapsamında bulunan kamu iş yerlerinde çalışan işçilerin her zaman yanında olduklarını bildirdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler