'Hukukun işlemediği herkes tarafından görülmekte'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, partisinin Kocaeli'nin Kartepe ilçesi 1. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmada, Cumhuriyet tarihinde böylesine toplumun vicdanını sızlatan, bir ortam yaşanmadığını öne sürdü.

CHP'li Selvi, şunları söyledi:
''Çok güç durumları aştık, aydınlığa koştuk, ancak bugünkü kadar tehlikenin büyük olduğu bir ortamı yaşamadık. Açlık, işsizlik, yoksulluk, ekonomide çöküntü, sosyal yaşamda bunalım. Akşam bir cinayet işlendi, bir bira parasına. Bu toplumun yarası bunlar, sokak çocukları, kaybolan çocuklar, kaybolan aileler, 7 yıldan beri umut bağlayıp o çaresizliği kaldıramayan insanların, sanayicilerin intiharları. Bu bizim toplumumuz, nasıl içiniz acımaz? Onun için daha dikkatli, daha insan olmanın, yurttaş olmanın sorumluluğu içerisinde hareket etmemiz lazım. Bu duyarlı, hassas dönemde ilk önce Türkiye'nin birliğe, beraberliğe, birlikte mücadeleye ihtiyacı olduğunu hepimizin bilmesi lazım. Sağlıklı birliğin oluşması için parti, örgüt içinde daha özverili, karşılıklı güvenin sağlanması kaçınılmazdır.''

Şu anda hukuk devletinden bahsetmenin mümkün olmadığını iddia eden Selvi, ''Hukukun işlemediği herkes tarafından görülmekte, yargının teslim alınmak istendiği, bir kısmının baskı içinde olduğu ve medyanın gerek baskıyla gerekse iktidarın, devletin parasal gücüyle teslim alındığı açıkça ortada. O halde biz daha hassas, daha ciddi, birbirimize daha güvenle bakmasını bilen, kişisel, kurumsal çıkarı ikinci plana atmak suretiyle ancak misyonumuzu, siyasi hedeflerimizi, sorumluluğumuzu bu ülkeye karşı birbirimize sahip çıkarak gerçekleştirebiliriz'' diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selvi, ''Eğer bu ülkede gidilmeyen 10 metrekare yer varsa, gidilemeyecek şekle getirildiyse bunun sorumlusu ülkeyi yöneten iktidardır'' dedi.
 

Erken seçim söylemleri

Başbakanın ''Kimse seçim rüyası görmesin'' dediğini hatırlatan Selvi, şöyle konuştu:
''Kimin seçim rüyası görüp görmediğini bilmem ama Başbakanın her gece seçim rüyası, seçim sandığı gördüğünden eminim. Çünkü ertesi gün seçim lafı çıktığı zaman nasıl bir panik, heyecan, insanları suçlayan telaşını görünce seçim rüyası, seçim sandığını gördüğünü inkar etmek mümkün değil. Onun için gelen zamlar, memurlara verilen gülünç zamlar, emeklileri mağdur eden, emeklileri perişan eden, halkın borcu, icralık binalar, arabalar, elbette vatandaşımız bunları değerlendirmeye başladı. Kömürle ve benzeri sadaka niteliği taşıyan yardımlarla, halkın gözüne baka baka yalan söyleyerek, toplumu uçurumlara sürükleyerek, bu taktiklerle bir daha insanımızı yanıltamayacaktır.''