Hisarcıklıoğlu'ndan kriz açıklamaları

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İstanbul ili oda/borsa ortak meclis toplantısında yaptığı konuşmada, küresel kriz konusuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Hisarcıklıoğlu, " 'Benim borcum, harcım yok. Bu iş beni ilgilendirmez' demeyin. Bu iş, domino taşı gibidir. Biri devrilmeye başladı mı diğerini de tetikler" diyerek uyarıda bulundu.

Yayınlanma: 23.09.2008 - 08:56
Abone Ol google-news

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İstanbul ili oda/borsa ortak meclis toplantısında yaptığı konuşmada, bugün iki kardeşin bir araya gelemediği yerde dört oda ve borsa başkanının kendilerini bir araya getirmesinin büyük bir mutluluk olduğunu dile getirerek, TOBB'un, İstanbul ve Türkiye ekonomisine katkı yapacak projelere desteğinin devam edeceğini söyledi.

Yılda yaklaşık 240 bin kilometre yol katettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, son dönemde herkesin merak ettiği tek bir konu olduğunu, herkesin "Başkan, ne oluyor? ABD'de ne oluyor?" sorusunu kendisine yönelttiğini söyledi.

Eskiden ABD ekonomisiyle ilgilenilmediğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Şimdi öyle oldu ki ABD ekonomisi azıcık çalkalanmaya başladı, bütün dünya dua ediyor. 'Aman ABD ekonomisine bir şey olmasın' diye dua ediyorlar. Biz dahil hepimiz..." diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, küresel finansal krizinin çıkış nedenine değinerek Türkiye'de yatırım bankası olmadığını, ABD'de şu anda mevduat toplayan bankacılıkta hiçbir problem bulunmadığını vurguladı.

2000 yılında 500 milyar dolar olan hedge fonların geçen yıl 2 trilyon dolara, 20 trilyon dolar olan türev ürünlerin ise 120 trilyon dolara yükseldiğini, küresel ekonominin büyüklüğünün ise 60 trilyon dolar olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, şu andaki likidite krizine değinerek, "Olmayan bir paraydı. Olmayan bir zenginliği ortaya çıkarttık. Bunun sıkıntısını bütün dünya yaşıyor. Bir atasözü var, tam ona benziyor. Aç doyar, aç gözlü doymaz" diye konuştu.

Finansal kriz nedeniyle batan ve aktif büyüklüğü 600 milyar dolar olan Lehman Brothers'in, GSMH büyüklüğü 660 milyar dolar olan Türkiye ekonomisine eşdeğer bulunduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, finans kesiminde oluşan zararın 700-800 milyar dolar olduğunun tahmin edildiğini, beklenen toplam zararın en iyimser rakamlarla 1,2 trilyon dolar, en kötümser rakamlarla da 2 trilyon dolar olduğunu belirtti.

 

2001'deki durumumuza ABD yeni geldi

Rifat Hisarcıklıoğlu, artık dünyada düşük faiz ve yüksek likidite döneminin sonuna gelindiğini, likidite ve kredi daralmasının ortaya çıktığını kaydederek, bütün dünyada beklenen hadisenin büyümenin düşmesi olduğunu, ABD'nin 2001'deki durumumuza yeni geldiğini, artık serbest piyasa ekonomisinin bittiğini, bunun kurallı piyasa ekonomisi dönemine dönüştüğünü söyledi.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye için riski azaltan faktörlere bakıldığında, 2001 ekonomik krizinin kendilerine çok şey öğrettiğini ifade ederek, "Dün sayın Başbakanımızın yapmış olduğu açıklamayı çok olumlu buluyoruz. Sayın Başbakanımızın dünya ekonomisi bu krizde iken, Türkiye ekonomisi ile ilgili yapmış olduğu toplantıda belirtmiş olduğu hususlar, Türkiye'de tamamıyla devletin bu işin farkında ve bu işin üzerinde olduğunu gösteren noktalar" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mali disipline sahip çıkacaklarını ifade ettiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, hükümetin mali disiplini sonuna kadar koruyacağını söylemiş olmasının, kamunun üzerindeki riski azaltan bir unsur olduğunu vurguladı.

Riski artıran faktörlere de değinen Hisarcıklıoğlu, reel sektörün yurt dışı borcunun yüksek olduğunu ve bunun artmaya devam ettiğini belirterek, "Şimdi kement sizin boynunuzda. Haberiniz olsun. Artık düşük faizli kredi bulabilmek mümkün değil. Bunu dinlerken 'benim borcum, harcım yok. Bu iş beni ilgilendirmez' demeyin. Bu iş domino taşı gibidir. Biri devrilmeye başladı mı diğerini de tetikler" şeklinde konuştu.

 

Cari dengede büyük bir bozulma var

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, yükselen cari açık ve bozulan finansman kalitesine dikkati çekerek, "2008'in 8. ayından itibaren bir yıl geriye gittiğimizde cari dengede ciddi bir bozulma var. 47 milyar dolar açık... Doğrudan yabancı sermaye azalmaya başladı" dedi.

Kişilerin servetlerindeki artış ile gelirlerindeki artış paralel değilse, servetler gelirden fazla artıyorsa bunun sistemde bir bozulma olduğuna işaret olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu sanal bir refah ortamı... Maalesef bu krizin faturası herkese çıkıyor. 2001'de bu fatura reel sektöre çıktı. 2008'de ABD ile birlikte hepimize bir faturası olur. Almamız gereken dersler var. İhracat pazarlarımızı önümüzdeki dönemde çeşitlendirmemiz gerekiyor. Alışkın olduğumuz pazarlarda bir daralma var. Şu anda hepimiz tedbirli olmak zorundayız. Böyle zamanlarda bilançodaki uyumsuzluklar, potansiyel risk doğuran alanlardır.

Gayrimenkul ve emtia fiyatları gevşeyecek. Önümüzdeki dönemde kredi maliyetleri artacak. Şirketlerinizde finansman müdürünüze ve iş geliştirme müdürünüze iyi bakmanız lazım, yoksa mutlaka edinin."

Hisarcıklıoğlu, bir sloganları olduğunu belirterek, "Güneş girmeyen eve hastalık girer. Büyüme olmayan ekonomide ise işsizlik, yoksulluk, huzursuzluk ve kavga olur. Onun için büyümeye endekslenmemiz lazım" diye konuştu.

 

"Ekonomi bereketini kaybetti"

2007'nin başında Cumhurbaşkanlığı seçimiyle başlayan sürece de işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Büyüme düştü. 2007'de evin içinde kavga başladı. Sektörlerde ikili bir yapı oluştu. Kazananlar, kaybedenler var. Ekonomi bereketini kaybetti. İçerideki kavgalardan, dövüşten dolayı... Kendi kendimize huzurumuzu bozduğumuzdan dolayı bereketini kaybetti" dedi.

Yükselen piyasa ekonomilerindeki büyüme oranlarına da değinen Hisarcıklıoğlu, "2007-2008... Kendi içimizdeki huzuru bozduk ve sihiri de bozduk" diye konuştu.2008'in ilk 8 ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla gelir vergisinde yüzde 18, kurumlar vergisinde ise yüzde 28 artış sağlandığını kaydederek, salondakilere "İki sonuç çıkıyor.Bunlardan biri şikayet ediyorsunuz ama kazanıyorsunuz. Böyle algılayabilir miyim?" diye soran Hisarcıklıoğlu, bazı katılımcıların "hayır" demesi üzerine, "Ekonomi kayıt altına girmeye başladı, öyle diyelim mi?" diye sordu. Bunun üzerine salondaki bazı katılımcılar, "tamam" dedi.

Dahilde alınan KDV'nin yüzde 7 arttığını, bunun dikkat çekici olduğunu, enflasyonun altında kaldığını ve burayı çözemediğini belirten Hisarcıklıoğlu, 2003-2008 arasında asgari ücret, doğal gaz ve elektrik fiyatlarının arttığını, buna karşın dolar kurunda yüzde 17 azalma olduğunu söyledi.

 

"Kayıt dışı ekonomi bitmeden"

Çifte çıpanın zamanı olduğunu, artık Türkiye'de iki çıpayı ortaya koymak gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Bunlardan biri güçlü ekonomi, diğeri kaliteli demokrasidir. İkisi birbirinin vazgeçilmezi. İkisi birbirine tercih edilemez. İkisi birbirinin eş değeri. Kayıt dışı ekonomi bitmeden kaliteli demokrasiyi yakalamamız mümkün değil. Burada iğneyi kendimize batırmamız lazım. İğneyi hem bize hem kamuya batırmamız lazım. Hesap veremeyen hesap soramaz. Hesap veremeyen hesap soramazsa kaliteli demokrasi de olmaz. Hesap sormak için hep beraber kayıt dışı belasını bitirmek durumundayız. Düşünebiliyor musunuz; yarın bir sarı zarf geldiği, 'getir defterleri' dedikleri zaman ayağı titremeden getiren kim var arkadaş diye soruyorum salona... Salonda 1-2 tane parmak kalkıyor. Her salonda böyle. Defterdarlıktan veya Gelir İdaresinden 'getir defteri' dediği zaman rahatlıkla, göğsünü gererek defterini götürebilecek kimse var mıdır? Yok. Bana da sorsan benim de ayağım titriyor. Aman biz bunu sakın üzerimize alınmayalım. Bu, sadece bizim belamız değil, Türkiye'nin tamamının belası."

Rifat Hisarcıklıoğlu, huzur olmadan ticaretin, ticaretin olmadığı yerde de zenginliğin olmadığını savunarak, "Huzurumuzu kaçırdık. Biz artık huzur istiyoruz. Huzur olmazsa yatırım olmaz. Ancak huzur ortamında istihdam sağlanır, ticaret gelişir" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon