DİSK: Kriz önce emekçiyi vuracak

DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Türkiye’yi etkilemesi kaçınılmaz olan küresel krizden en önce emek kesiminin etkileneceğini belirtti. Görgün, kapitalizm, serbest piyasacılık ve neo-liberalizmin sorgulanmasını sağlayan krizin bir yandan da emek yanlısı politikaların yeniden inşası, bu bilincin yeniden uyandırılması için bir fırsat da sağladığını ifade etti.

Yayınlanma: 24.09.2008 - 08:39
Abone Ol google-news

DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, küresel mali krizin Türkiye’yi etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu, bundan da en önce emek kesiminin etkileneceğini belirtti. Görgün, “Kendi krizlerinden karlı çıkmaya çalışan spekülatörler, krizin yükünü emekçilerin üstüne yıkamaz” dedi. Krizin kapitalizm, serbest piyasacılık ve neo-liberalizmin sorgulanmasını gündeme getirdiğine işaret eden Görgün, bu nedenle bir yandan da emek yanlısı politikaların yeniden inşası, bu bilincin yeniden uyandırılması için bir fırsat da sağladığını ifade etti.

Tayfun Görgün yaptığı açıklamada, ABD’de hükümetin, bankacılık sektörü kaynaklı krizi yüz milyarlarca dolarlık bir yardım “operasyonu” ile aşmaya çalıştığı, merkez bankalarının sisteme milyarlarca dolar enjekte ettiğini belirtti. Yıllarca en vahşi şekli ile neo-liberalizmi savunan, kuralsızlaşmayı, özelleştirmeyi vaaz eden banka ve spekülatörlerin şimdi devletten medet umduğuna işaret eden Görgün, şöyle dedi: “Bütün yaşananların nedeninin bankaların doymak bilmez kar hırsı olduğu ortada iken, yılda milyonlarca dolar kazanan yatırım bankalarının yöneticileri sebep oldukları yıkımın hesabını vermiyor. Bu büyük kurtarma operasyonunun maliyeti yine vergiler ile çalışanlara yıkılacak. Binlerce insan işsiz kalacak ancak sistem neo-liberalizmin talepleri doğrultusunda çoktan sosyal güvenlik ağlarını parçaladığı için, işsiz kalan, işlerini kaybedecek insanların geleceği belirsiz.”

 

Türkiye'de kriz önce emekçileri vuracak

Türkiye’nin bu krizden etkilenmemesinin mümkün olmadığını belirten Görgün, son çeyrek büyüme oranlarının zaten ekonomik faaliyetlerde bir yavaşlama olduğunu gösterdiğini hatırlattı. Görgün, başta ABD olmak üzere, dünya genelinde ve Türkiye’nin ihracatının büyük bir kısmını yaptığı AB ülkelerinde, hem bu yıl hem de gelecek yıl büyüme oranlarının düşeceğinin öngörüldüğüne işaret ederek, “Ekonomik büyümenin hız keseceği bir ortamda işsizliğin de artması kaçınılmaz olacaktır. Özel sektör borcunun 170 milyar dolar seviyesine ulaşması, cari açığın 31.5 milyar dolara çıkması da ekonomi açısından bir başka endişe kaynağıdır. Enflasyon hedefinin tutturulamayacağı ise neredeyse kesindir” dedi.


Hükümet emekçilerin penceresinden bakmıyor


Ülke ekonomisindeki sorunların dünya kapitalizminin yoğunlaşan bunalımı ile birleştiği bu ortamda hükümetin hangi önlemleri aldığını açıklamadan, Türkiye ekonomisinin krizi “en az zararla aşacağı”nı söylediğini işaret eden Görgün, “Başbakan Erdoğan neo-liberal politikaların bir unsuru olan mali disiplinin dışsal şoklara karşı en büyük sigorta olduğunu, özelleştirmelere devam edileceğini söyleyerek aslında krize çalışanların, emekçilerin penceresinden bakmadığını da gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.

 

Emek yanlısı politikalar için fırsat olabilir
 

Görgün, krizin, emek yanlısı politikaların yeniden inşası için bir fırsat olabileceğine işaret ederek, şöyle dedi: “Kapitalizmin, serbest piyasacılığın, neo-liberalizmin sorgulandığı bir dönem aslında emek yanlısı politikaların yeniden inşası, bu bilincin yeniden uyandırılması için bir fırsat da sağlıyor. Ancak böyle bir hattın kurulması için işçi sendikalarının, sol güçlerin örgütlü hareketi kaçınılmazdır. Ülkemizde binlerce insan işini kaybetmeden, yoksulluğa itilmeden önce gereken tedbirlerin alınması, milyonlarca insanın hayatının piyasanın vicdanına ve kar hırsına terk edilmemesi gerekiyor.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler