Bir gün Nasreddin Hoca...

Akşehir, Konya-İzmir, Konya-İstanbul yolu üzerinde, Konya'ya 135 Afyon'a 90 kilometre uzaklıkta gerçekten güzel bir ilçemiz. Akşehir, dünyaya adını Nasreddin Hoca ile duyurmuştur. Son günlerde ise Akşehir, bir zamanlar Nasreddin Hoca'nın maya çaldığı, şu an ise kuruyan Akşehir Gölü ile anılıyor.

Yayınlanma: 24.09.2008 - 11:42
Abone Ol google-news

Bir zamanlar Nasreddin Hoca’nın maya çaldığı Akşehir Gölü içler acısı durumda. Eber Gölü tarafındaki kanalın kapatılması, Sultandağları‘ndan yeterli su gelmemesi nedeniyle artık küçük bir su birikintisi haline geldi göl. Kuruyan gölü nedeniyle bugünlerde adı en çok anılan ilçelerimizden biri Akşehir. Neredeyse her gün bu gölle ilgili bir haber yer alır basında.

İ. Hakkı Konyalı 1945’te yayınlanan “Akşehir Tarihi” adlı kitabında gölün 1928, 1935 ve 1937 yıllarında da tamamen kuruduğundan söz eder ve Eber ile Akşehir göllerinin devlet tarafından biran önce tamamen kurutulmasını önerir.

O zamanın şartlarında yeterli mücadele yapılamadığı için bu iki gölün sivrisinekleri yüzünden hastalıkların nasıl yaygınlaştığını yana yakıla anlatır.

Bir zamanlar Akşehir Gölü’nün su kaynaklarından biri olan Eber Gölü de günümüzde can çekişmekte olup pis kokulu bir bataklık durumundadır.

Sözün kısası bir zamanlar ilçenin doğal zenginliklerinden biri olan göl yok artık.

Göl olmayınca tepeli pelikandan sakarcaya onlarca kuş türü de yok olmuş.

Akşehir, Konya-İzmir, Konya-İstanbul yolu üzerinde, Konya’ya 135 Afyon’a 90 kilometre uzaklıkta gerçekten güzel bir ilçemiz. Güneyinde, Konya’dan Ege içlerine kadar uzanan Sultandağları, kuzeyinde bereketli toprakları ile Akşehir Ovası bulunuyor. Önemli bir yol güzergahında olması nedeniyle tarihin her döneminde önemini ve değerini korumuştur.

Başta Taş Medrese olmak üzere Ulu Cami, Ayasofya Mescidi, Güdük Minare, Kızılca Mescidi, Molla Tacettin Türbesi restore edildi. Taş Medrese arkeoloji müzesi haline getirildi.

Kurtuluş savaşımızın bir döneminde batı cephesi karargahı Akşehir’deydi. Ulusal kurtuluşumuzla ilgili önemli kararlar burada alındı. Günümüzde bu karargah, “Batı Cephesi Karargahı Müzesi” haline getirildi.

 

Nasreddin Hoca\t ve turizm

Her yıl 5-10 Temmuz arasında “Uluslararası Nasreddin Hoca Şenliği”yapılıyor. Bu yıl 49.’su düzenlenmişti. Gülmece Parkı da bu şenliğin simgesi haline geldi. Parkta gelmiş geçmiş birçok gülmece ustalarımızın anıtları var.

Akşehir turizminde gölün pek önemi yoktu. Yukarıda dediğim gibi geçmişte tümüyle kurutulması bile öneriliyordu. Konya’da Mevlana öne çıkarıldığı gibi Akşehir’de de sürekli Nasreddin Hoca öne çıkarılıyordu.

Bunun yetersizliğinin farkına varan Akşehir Belediyesi yeni zenginlikler aramaya başladı. 2004’te THK’nin teknik desteğiyle bir havacılık kolu oluşturuldu ve yamaç paraşütü ekibi oluşturuldu.

Bunun için Sultandağları ideal bir mekandı. İlk yamaç paraşütü şenlikleri 2005 yılında yapıldı. İlçenin yedi kilometre doğusunda beş yüz metre yüksekliğinde bir tepeden atlayış yapıyorlardı.

Pistin ilçeye yakınlığı, ulaşım, sağlık ve konaklama imkanlarının iyiliği nedeniyle ülkemizin sayılı yamaç paraşütü merkezlerinden biri haline geldi Akşehir. Sultandağları doğa yürüyüşleri, dağcılık ve yayla turizmi için de çok güzel imkanlar sunuyor.

Akşehir, Safranbolu ve Beypazarı kadar olmasa da eski evlerini korumuş bir ilçemiz. Özellikle Kuşçu Mahallesi’nde bulunan bu evlerin değeri anlaşılmış ve bazılarının restorasyonuna başlanılmış.1994’de 16 genç birleşerek Makedonyalı bir tüccarın 1894 yılında yaptırdığı iki katlı bir evi satın alarak satın alıp restore ettirerek Akşehir kültürünü yansıtan bir ev olarak düzenlemişler.

Günümüzde bu ev tam bir etnografya müzesi görünümünde. Daha sonra bu 16 genç AKSEV (Akşehir Kültür Sanat Eğitim Vakfı)’i kurarak çalışmalarını kurumsallaştırmışlar.

Hıdırlık Parkı Akşehir’in sayılı dinlenme yerlerinden biri. Sonraki yıllarda göremesem de en güzel şiir dinletilerinden birini bu parkta yaşamıştım.1969 şenliklerinde bir akşamüstü Fazıl Hüsnü Dağlarca, Feyzi Halıcı ve Osman Atila güzel bir şiir dinletisi yapmışlardı.

Edebiyatımızın ünlü isimlerinden Tarık Buğra Akşehir’li. Onun Küçük Ağa’sını okurken Sultandağları‘nda dolaşıyor gibi hissederim.

Akşehir ulaşımı çok kolay ilçelerimizden biri. Konaklama ve kamp için eşsiz yerler var.

Akşehir, yerel tatlar arayanlar için de değişik imkanlar sunan bir ilçemiz. AKSEV’in yarattığı Akşehir evinde yerel yemekleri her an bulmak mümkün.

Güzel bir Akşehir yemeği olan “sakala sünen”le noktalayalım sözü. Kara mercimek bir süre kaynatılır, sonra içine erişte katılır, pişince yağ ve salça eklenerek servis edilir.

[email protected]


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler