Yalçın'dan Elitaş'a sert tepki

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik "Vücut kimyası, zihin kimyası bozulmuş. Osman Durmuş'a havale edelim, teşhis koyamazsa ikisi birlikte başka bir yere giderler, teşhis koydururlar" sözlerine sert tepki gösterdi.

Yayınlanma: 16.02.2010 - 09:35
Abone Ol google-news

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın Bahçeli'ye yönelik "Vücut kimyası, zihin kimyası bozulmuş. Önce Osman Durmuş'a havale edelim, teşhis koyamazsa ikisi birlikte başka bir yere giderler, teşhis koydururlar. Yoksa Oktay Vural var. Her şeyi bilen bir arkadaşımız, müneccimbaşı. O da teşhis koyabilir" sözlerine yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Yalçın, Elitaş'ın, "kendi genel başkanının hangi değerler üzerinden siyaset yaptığını görmezden gelerek" bu ülkede demokrasiyi taçlandırmaktan bahsettiğini, "bir taraftan eline aldığı taşı fırlatacak düşman ararken diğer taraftan anlamını bilmediği demokrasinin erdemlerinden dem vurduğunu" ifade etti. "Sayın Elitaş ve yardakçıları bu ülkede inanç hortumculuğu yaparak bir yerlere gelebilmiş insanlardır. Bu tip siyasetçi artıklarının en iyi bildikleri oyun ise mütedeyyin Müslümanların duygularıyla oynamaktır" diyen Yalçın, "Bahçeli'nin '1 metreden fazla yaklaşmama' çıkışını yorumladığını zanneden bu zat, çocukların dahi anlayabildikleri bir metre sınırının sembol, mahrem ve milli refleks sınırı olduğunu anlama özürlüdür. Elitaş'ın sarf ettiği sözlerdeki seviye yoksunluğu ise birçok AKP'li yöneticinin alışık olduğu bir tavırdır" dedi.

AKP üst yönetimi'nin ve "ittifak ettikleri sözde aydınların" hemen hemen her gün "yandaş basında" boy göstererek "mağduriyet dilenciliği" yaptığını savunan Yalçın, "Demokrasi lafzının ardına sığınıp ülkemizdeki köklü kurumların tasfiyesine uğraşanlar, insan haklarından bahsedip insanların haysiyetlerine hayâsızca saldıranlar bunlardır. Bu zihniyet ittifakı yaptıkları idraksiz çıkış ve tespitlerle, ortaya koydukları ayıplı hallerini birbirlerine bakarak öğrenmekte ve dünyaları özelde çok farklı olsa da zihniyette düşmanımın düşmanı dostumdur mantığı ile iş birliği yapmaktadırlar. Diğer bir ifadeyle söylemek gerekirse: AKP'li üst yönetim birbirlerine baka baka kararmaktadır" görüşüne yer verdi.

Elitaş'ın seçim bölgesi Kayseri'de MHP'nin büyük yükselişinin kendisini seçilememe endişesine sevk ettiğini öne süren Yalçın, şöyle dedi:

"Elitaş'ın ilkesizliğinin göstergesi kendisinin geçmiş dönemde farklı siyasal oluşumlardaki tutumudur. AKP zihniyetine kendisini kabul ettirmenin ve hep yukarılarda kalmanın yolu sahibinin sesi olmaktan geçtiğini zannederek, kraldan çok kralcı olma gayretinden kaynaklanmaktadır. İsminin önünde Grup Başkan Vekili yazan bu zatın fehimsizliğinin en önemli delili ise insanları bir yerlere havale etmek gibi bir misyonu kendine görev addetmiş olmasıdır. Hâlbuki biz Elitaş'ı, arkadaşlarını ve başbakanı doktora havale etme niyetinde değiliz. Çünkü bu AKP'li üst yönetici güruhun ve akıl hocalarının iflah olmaz bir halde olması sebebiyle doktor çare olmayacaktır. Çare sadece millettir. Milliyetçi Hareket Partisi işte bu sebeple ülkeyi yönettiğini zanneden böyle bir ayıplı zihniyeti millete havale etmek için erken seçim istemektedir. Seçimin hemen arkasından AKP yönetimine vadimiz ise 'yüce divan' olacaktır. Her geçen gün birbirlerine baka baka kararan AKP zihniyetinin verdiğimiz sözü tutacağımızdan zerre kadar şüphesi olmamalıdır. Böyle bir durumda önce milletin, sonra TBMM'nin ve daha sonra yargının koyacağı teşhisler Sayın Elitaş'ı da yandaşlarını da yakından ilgilendirecektir."

Elitaş'ı, Bahçeli'nin erken seçimi "nereden dillendirdiğine" değil "neden ve hangi şartlar altında" ifade etiğine dikkat etmeye çağıran Yalçın, şunları kaydetti:

"Sayın Bahçeli'nin erken seçim isteği AKP'nin ülkeyi içine soktuğu gayya kuyusundan çıkarma gayretidir. AKP'nin planlanmış, provası yapılmış yıkım projelerini halka anlatma ve engelleme girişimidir. Bütün bu AKP orijinli seviyesiz saldırılara bakıldığında Sayın Bahçeli'nin seçim talebi hiç iktidardan düşmeyeceğini sanan sayın başbakan ve ekibini ürküttüğü anlaşılmaktadır. Son günlerini yaşamakta oldukları iktidar nimetlerinden yoksun kalma endişesiyle, önlerine gelen herkese saldırmayı meziyet sanmaktadırlar. Saldırılara karşı önlem almak Milliyetçi Hareket Partililerin en tabi hakkıdır. Milliyetçi Hareket Partisi mensupları bu haklarını sonuna kadar kullanacaktır."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler