Gül 'Küresel Birlik' istedi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin BM'nin Dünya Gıda Programını (WFP) ve diğer yardım programlarını desteklemek için 50 milyon dolarlık bir stratejik fon oluşturmaya karar verdiğini söyledi. Gül, açlık ve yoksullukla mücadele için tarımsal üretimin de teşvik edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Gül, Amerikan Türk Cemiyetini de ziyaret etti.

Yayınlanma: 25.09.2008 - 17:04
Abone Ol google-news

Binyıl Kalkınma Hedefleri Yüksek Düzeyli Toplantısının açılış oturumuna katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu toplantı kapsamında düzenlenen açlık ve yoksulluk konulu yuvarlak masa toplantısında konuşma yaptı.

Toplantının açılışında BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, BM Genel Kurulu Başkanı Miguel D'Escoto ve İngiltere Başbakanı Gordon Brown sırasıyla ilk açılış konuşmalarını yaptılar.
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında BM Binyıl Kalkınma Hedeflerinin yürürlüğe konulmasının tüm dünya için çok önemli bir sınav olduğunu ve bu yüzden de dünyanın bütün liderlerinin görevlerini yapması gerektiğini söyledi. Kalkınma hedeflerinin yakalanmasında önemli bir ilerleme olduğunu kaydeden Gül "Ama yine de önümüzde uzun bir yol var ve bu da ortak çaba gerektiriyor" diye konuştu.

Gül, bu kapsamda açlık ve yoksullukla mücadelenin merkezi rol oynadığını, gıda fiyatlarındaki son artışın bu önemli gerçeği bir kez daha hatırlattığını söyleyerek, gıda fiyatlarındaki yükseliş sonucunda dünyada milyonlarca insanın daha da yoksullaştığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, bu kısır döngünün durdurulması için mümkün olan her şeyin yapılması gerektiğini belirterek, "Gıda güvenliğinin sağlanması için dünyada gerçek küresel bir ortaklığın sağlanması gerekir" dedi.

Gül konuşmasında dünya ülkelerinin gıda krizini ve yoksulluğu yenmedeki başarısının, dünyanın ortak güvenliğine katkıda bulunacağını söyledi. Açlık ve yoksullukla mücadelenin tarımsal üretimin arttırılması gibi bilinen tedbirleri içerdiğini belirten Gül, "Artık bu fikirleri güçlü bir siyasi iradeyle yerine getirme zamanıdır" diye konuştu.

Türkiye'nin bu yönde büyük çabalarda bulunduğunu anlatan Gül, Türkiye'nin insani ve kalkınma yardımının yıllık 1 milyar doları geçtiğini söyledi.

Gül bu kapsamda Türkiye'nin WFP'nin önemli bir donör ülkesi haline geldiğini belirterek, "Türk hükümetinin önümüzdeki üç yıl içinde Dünya Gıda Programı (WFP) ve bunun gibi diğer yardım programlarını desteklemek amacıyla elli milyon dolarlık bir stratejik fonu oluşturmaya karar verdiğini açıklamaktan memnuniyet duyuyorum" dedi.

Gül, Türk hükümetinin Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi'nden (TİKA) küçük ve orta boy tarım işletmelerini destekleme gibi önlemler almasını istediğini belirtti. Gül konuşmasında "Burada bir kez daha Türkiye'nin Binyıl Kalkınma Hedeflerine olan güçlü taahhüdünü ve açlıkla mücadeledeki kararlığını yinelemek isterim" ifadelerini kullandı.
Gül, hedeflere ulaşmak ne kadar zor olursa olsun bu yoldan dönülmemesi gerektiğini belirterek, "Bugünkü başarımız yarın için daha barışçıl, istikrarlı ve müreffeh bir dünya demektir" şeklinde sözlerini tamamladı.

 

Gül, Ban Ki-mun ile görüştü

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 63. dönem BM Genel Kurulu görüşmeleri çerçevesinde BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın da katıldığı görüşmenin başında sadece görüntü alınmasına izin verildi.

BM Genel Sekreteri Ban'ın 38. kattaki bürosunda yapılan görüşmede Ban'ın siyasi işlerden sorumlu yardımcısı Lynn Pascoe, Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ertuğrul Apakan da hazır bulundu.

 

Gül, Amerikan Türk Cemiyetinde

Cumhurbaşkanı Gül, New York'taki temasları çerçevesinde Amerikan Türk Cemiyetinde (American-Turkish Society-ATS) bir konuşma yaptı ve ardından soruları yanıtladı.

Gül, Ermenistan ile Türkiye arasında sınır kapısının ne zaman ve hangi koşullar altında açılabileceği ve Türkiye-Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerde bir ilerlemenin olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine, Ermenistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu anımsattı.

Gül şöyle konuştu:
''Benim son ziyaretim bir futbol maçı vesilesiyle oldu, Sayın Sarkisyan beni cesur bir davranışla davet etti, ve ben de aynı cesaretle karşılık verdim ve gittim. Bu ziyaretimizde sadece maç seyretmedik tabii, çok detaylı bir şekilde hem ikili ilişkileri, hem Kafkasya, hem Azerbaycan, Ermenistan meselelerini konuşma fırsatı bulduk, benim bütün amacım şu, Kafkaslar'da, bölgede, Türkiye ile Ermenistan arasında böyle bir iklim oluşturmak, bu iklim aradaki problemleri yok etsin ve her şey normalleşsin, bununla ilgili gayet ümitliyim.''

Gül hem Ermeni, hem Azerbaycan, hem de Türkiye'nin bu durumun farkında olduğunu, iyi niyetli olarak görüşmelerin devam ettiğini belirterek, ''Ümit ederim ki sonunda herşey normalleşir'' dedi. Gül, ''Aslında bunun bir işareti de dışişleri bakanları yarın üçlü olarak bir araya gelip bizim yaptığımız görüşmelere devam edecek olmaları'' şeklinde konuştu.

''Diyalog, konuşarak çözülemeyecek hiçbir sorunun da olmadığı kanaatindeyim'' diyen Gül, bunun en iyi örneğinin Avrupa olduğunu belirterek,''İkinci Dünya Harbi sırasında 50 milyon insanın birbirini öldürdüğü Avrupa bugün tek bir ülke haline nasıl geldi'' şeklinde konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler