Akman'a istifa çağrısı

RTÜK'ün CHP'Li üyesi Şaban Sevinç, RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın, Armada AVM'de bir televizyon sahibi ile ortaya çıkan ticari ilişkileri ve bir medya grubuna karşı yaptığı açıklamalar nedeniyle, bundan böyle görevini tarafsız yapamayacağını ve istifa etmesi gerektiğini söyledi.

Yayınlanma: 26.09.2008 - 11:00
Abone Ol google-news

RTÜK’ün CHP’li üyesi Şaban Sevinç, RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın, Armada AVM’de bir televizyon sahibi ile ortaya çıkan ticari ilişkilerinin 9. maddeye aykırı olduğunu belirterek, bunun da üyelikten çekilmiş sayılma gerekçesi olduğunu öne sürdü.

RTÜK’ün CHP’li üyesi Sevinç, Akman’ın, Deniz Feneri olayı ve Almanya’daki kooperatif yolsuzluğuna yönelik ağır iddialar karşısında RTÜK’ü hak etmediği tartışmaların içine sokulduğunu belirtti.

Sevinç şunları söyledi: “Kanal 7 Televizyonu’nun sahibi Zekeriya Karaman ile Armada AVM’nin ortağı olan, Hayat Yapı Şirketi’nde ortak olması RTÜK Başkanı Akman’ı denetlemekle yükümlü olduğu özel televizyon kanalı Kanal 7’nin patronu ile menfaat birliği ilişkisi içinde olduğunu göstermektedir. RTÜK Yasası’nın 9. Maddesi’ne aykırı olan bu ortaklık Akman’ın, Kanal 7 TV’ye karşı denetleme görevini tarafsızlıkla yapamayacağının kanıtıdır. Yine kendisine karşı linç uygulamakla suçladığı Doğan Medya Grubu’na ait şirketlere karşı da tarafsızlığını yitirmiş ve bu özel televizyonlar hakkındaki Üst Kurul’un yapacağı görüşmelerde artık taraflı durumdadır. Almanya’daki Deniz Feneri e.V ile ilişkili olarak kurulduğu belirtilen 4 şirkette Zahid Akman’ın RTÜK üyesi seçildikten sonra yaptığı genel müdürlük görevleri de yine RTÜK Yasası’nın 9. Maddesi’ne göre, RTÜK üyeliği ile bağdaşmayan işlerdir ve “üyelikten çekilmiş sayılma” gerekçesidir.”

 

'Yargıya taşıyacağız'

19 Eylül tarihli Üst Kurul toplantısında görüşülen ve 3 üyenin oyuna karşı 5 üyenin oyuyla reddedilen “çekilmiş sayılma talebi”ni, talep sahibi 3 üye olarak yargıya taşıyacaklarını ifade eden Sevinç şunları söyledi:

“Zahid Akman’ın Almanya’da kurulmuş olan ve bin 300 civarında üyesinden topladığı aidatlar ile bu üyeler adına Almanya Hükümeti’nden alınan konut edinme yardımlarıyla birlikte, toplam 8.5 milyon Euro’yu batırdığı savunulan ve iflasını ilan eden OFWG adlı konut yapı kooperatifinde de yine RTÜK Yasası ile çelişen şekilde Haziran 2006’ya kadar yöneticilik yaptığı ortaya çıkmıştır. Bu durum kooperatif soruşturmasını yürüten Alman Başsavcı Doris Möller-Scheu’nun açıklamasıyla da sabittir. Akman’ın RTÜK Üyesiyken yaptığı şirket genel müdürlükleri gibi, kooperatif yöneticiliği de 9. maddeye aykırıdır ve üyelikten çekilmiş sayılma gerekçesidir. Bu nedenlerle, önümüzdeki hafta kutlayacağımız şeker bayramında hakkındaki iddiaları bir kez daha kendisiyle baş başa kalıp vicdani ahlaki ve hukuki yönlerden tekrar değerlendirmeye, RTÜK’ün daha fazla yıpranmaması için ve RTÜK üyeliğinin tarafıma yüklediği sorumluluk gereği istifa kararı almaya davet ediyorum. Böylece tartışmaların bundan sonraki sürecinde RTÜK’ün daha fazla yıpranmasının önüne geçilebilir. Tüm bu iddialardan yargı yoluyla aklanmasını diliyorum.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler