Halis Toprak'tan eşine boşanma davası

Toprak Grubu'ndan yapılan açıklamada, Nazlıcan Toprak'ın Halis Toprak'tan evliliğinin başından beri "tehdit ve şantajla milyonlarca dolar" para istediği ileri sürülerek, "Nazlıcan Tagizade Toprak isteğini elde edemeyince çok profesyonelce yazılmış bir senaryoyu annesiyle birlikte devreye sokmuştur. Önce Halis Toprak'ın gözünü korkutup milyonlarca dolarlara kısa yoldan ulaşmak için birkaç tane hap içerek intihar teşebbüsünde bulunmuş, bu teşebbüsü geri tepince Halis Toprak'a 'evlendiğimizde Türkiye aylarca beni konuştu, boşanmamızda da aylarca beni konuşacak, isteklerimi yerine getirmediğin için seni Türkiye'ye rezil edeceğim ve senden milyonlarca Dolarları söke söke alacağım' ifadesini kullanarak planının ikinci bölümünü devreye sokmuştur" denildi.

Nazlıcan Tagizade Toprak'ın, Halis Toprak "aleyhine" bir gazeteye röportaj verdiği ifade edilen açıklamada, "röportajla aile mahremiyetinin ayaklar altına alınıp, gerçekdışı ifadelerle aile birliğini derinden sarsıldığı" da ileri sürüldü.

Açıklamada, "Bu röportajla yetinmeyerek Halis Toprak hakkında ünlü boşanma avukatı Fatih Volkan vasıtasıyla 3 Mayıs 2010 tarihinde suç duyurusunda bulunarak aile birliğini ve mahremiyetini ayaklar altına alan gerçekdışı açıklamalarına devam etmiştir" ifadelerine yer verildi.

"Anlatmaya utandığım taleplerde bulundu"

Nazlıcan Toprak (Tağızade), avukatı Fatih Volkan ile birlikte dün Sarıyer Adliyesi'ne başvurarak eşi Halis Toprak hakkında suç duyurusunda bulundu: Sarıyer Cumhuriyet Savcısı Bayram Köroğlu'na, yaklaşık 2 saat boyunca yaşadıklarını anlatan Nazlıcan, Toprak ile eşinin şoförü Sami Karaca, hizmetçisi Zehra Karaca, yardımcıları Ali Baduroğlu ve Emine Üstün'den de şikayetçi oldu. Vatan'ın haberine göre Toprak ile tanışma ve evlenme süreçlerine de dilekçesinde yer veren Nazlıcan, Toprak'ın kendisinden dilekçesine yazmaya utanacağı isteklerde bulunduğunu söyledi.

Bu sözleriyle "sapkın ilişki isteği" imasında bulunan Nazlıcan, Toprak'ın yardımcısı Emine Üstün ile birlikte Fransa'ya gitmesinin ardından evin çalışanları tarafından köşke alınmadığını, kredi kartının iptal ettirilerek aç bırakıldığını öne sürdü. Nazlıcan, şu iddialarda bulundu:

"Ayakkabılarını giydirir, banyosunu yaptırır, masajını yapardım. Ancak kendisinin benden, yazmaktan haya edeceğim farklı taleplerine olumlu cevap vermedim. Bir gün köşkün bahçesinde gezerken şüphelilerden Ali Baduroğlu tarafından bir daha köşke alınmayacağım yolunda uyarıldım. Baduroğlu, emrin Halis Ağa tarafından verildiğini söyledi. Sonra da köşke girmem engellendi. O günden sonra annem ve kız kardeşimle birlikte 3 aya yakın müştemilatta kaldım. Halis Toprak, zaruri hiçbir ihtiyacımızı karşılamadı. Hatta köşkteki kalan eşyalarımızı da alamadık. Köşkten yemek verilmesi de yasaklandı."

Toprak'ın kendisini, müştemilattan çıkması durumunda ayaklarını kırdırmakla tehdit ettiğini iddia eden Nazlıcan, "Yediğim her lokmanın bana zehir zıkkım olmasını söyleyip, beni ölümle tehdit etti. Beni, zaman zaman belirli aralıklarla hapis ederek terbiye etmeye ve kabul edilemeyecek taleplerine biat ettirmeye çalıştı. İntihara teşebbüsümün ardından hastaneden geldikten sonra da aynı davranışlarına maruz kaldım. Bana, 'Boşanmadan dolayı hiçbir şey istemiyorum'şeklinde zorla sözleşme imzalatmaya çalışıyor. Aksi takdirde ailem ile birlikte yok edileceğim yolunda tehditlerde bulunuyor" dedi.

Nazlıcan, eşi Toprak ile birlikte tüm şüphelilerin "tehdit" (TCK 106), "hakaret" (TCK 125), "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" (TCK 109), "kötü muamele" (TCK 232), "aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali" (TCK 233) ve "eziyet" (TCK 96) suçlarından cezalandırılmasını istedi. Toprak, hakkında kamu davası açılması durumunda, 6 yıldan 23 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.
 

Halis Ağa'dan genç eşine 50 bin liralık tazminat davası

İşadamı Halis Toprak, 17 yaşındaki eşi Nazlıcan Toprak'ın kendisine hakaret ettiğini ileri sürerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Toprak ayrıca Nazlıcan'a 50 bin TL'lik tazminat davası da açtı.

Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na işadamı Halis Toprak adına suç duyurusunda bulunan Avukat Bülent Akar dilekçesinde, evliliğiyle ilgili bir gazeteye röportaj veren 17 yaşındaki Nazlıcan Toprak'ın kullandığı sözler nedeniyle müvekkilinin onur, şeref ve saygınlığını rencide ettiği ve böylece hakaret suçunu işlediği öne sürüldü.

Nazlıcan'ın röportajda "Öğretmenime kur yapmasına dayanamadım", "Beni kendine karısı değil, kölesi yaptı", "Ayaklarını yıkıyordum tıraşını bile ben yapıyordum" sözlerini kullandığı belirtilen dilekçede, "Halis Toprak röportajda eşine kölesi gibi davranan, hakaretler eden, üzerine yürüyen, verdiği sözleri tutmayan, iş nedeniyle eve gelen kadınlara kötü niyetle yaklaşan, iyi niyeti kötüye kullanan bir insan gibi gösterilmeye çalışılmıştır" denildi. Röportajda kullanılan sözlerin Halis Toprak'ı küçük düşürmek amacıyla söylendiğinin açık olduğu belirtilen dilekçede, Nazlıcan Toprak hakkında hakaret suçundan dava açılması talep edildi.

Avukat Bülent Akar ayrıca Nazlıcan Toprak'a 'hakaret'iddiasıyla 50 bin TL'lik manevi tazminat davası da açtı.