Baykal'dan açıklamalar

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Aktütün Karakolu'na yapılan saldırı hakkında NTV'ye açıklamalarda bulundu. Baykal, "Terörle mücadelenin iki temel zafiyeti vardır. Birincisi, Kuzey Irak sorununun çözülememesi ve diğeri Türkiye'deki terörle mücadele konusundaki siyasal zihin bulanıklığıdır" dedi.

Yayınlanma: 06.10.2008 - 09:36
Abone Ol google-news

CHP Genel başkanı Deniz Baykal, saldırıya ilşkin NTV' yaptığı açıklamalarda, terör örgütünün saldırılarında "zafiyet" yaşandığını söyledi. Baykal, "Yılbaşından bu yana 100 ün üzerinde şehit verdik. Ağır bir bedel ödemeye devam ediyoruz. Elbette terörle mücadelenin bedeli olur. Terörle mücadele sabır işidir, tahammül işidir.fakat oratada ciddi bir sorun var" dedi.

 

Terörle mücadelenin iki zafiyeti vardır

Baykal, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Terörle mücadelede 2 temel zafiyet var. Temel olmayan zafiyetlerde var. Gerekli önlemlerin alınamaması, istihbarat zafiyetleri, karakol yerinin seçimi yapılanması, sınırda güvenliğimizi oturtamamış olmamız gibi.

Temel sorun, Kuzey Irak sorununun çözülememiş olmasıdır. Komşu ülke terör örgütüne destek veriyorsa terörle mücadelede başarılı olamayız. Komşumuz terör örgütünü bağrına basmıştır. Bu şekilde terörle mücadelde başarıya ulaşamayız.  Bölgeyi düzeltmek için uluslararsı hukuk kullanılmalıdır. Kalıcı çözüme ulaşılmalıdır. Bölge devletleri ortak sorumluluğa çağırmalıyız. Suriye ile olan ilişkimizdeki bu sorun çözüldü fakar Irak'la olan sorun çözülemedi. Bölgedeki sorunun çözülmesi için ABD, Bağdat ve Kuzey Irak yönetiminin olaya el atması gerekir. Bu konu derhal ABD ve Irak yetkilileri ile müzareke edilmeli. Önce diplomasiyle, etkin diplomasiyle... Ağırlıkların ortaya konması, kararlılıkla hayata geçirilmeli. Heyet gönderme filan değil. Bu oyalama, avutmadır. Siyasi otorite ABD’yle bu konuyu konuşmalıdır. Etkin bir çalışma, kararlılık gerekir. Bunlar ağır bedeldir. Türkiye böyle önüne gelenin şamarlayacağı ülke değildir.

İkinci temel sorun ise, Türkiyenin terörle mücadele konusundaki siyasi zihin karışıklığıdır. Terör, herkes için ortak bir kararlılıkla etkisiz kılanması gereken bir tehdittir. Bütün ciddi ülkeler böyle bir durumda terör karşında takınılması gereken tavrı karalılıkla almışlardı. Oralada hükümetler terörle mücadele ederken terörün meşrulaştırılmaya çalışılmasını asla kabul etmezler. Terörü tanımlamakta ortak anlayış içerisinde olamalıyız. Terörü meşrulaştırıp, siyasallaştırılmasına engel olmalıyız. Terör ayrı siyaset ayrıdır."

 

Terörle mücadele ve insan hakları

"Bu konuda gereken adımlar fazlasıyla atıldı. Tam tersine AB’de bizdeki sınırların çok ötesinde teröre karşı adımlar atılıyor. Terörle mücadelede kararlılık ve etkin bir uygulama büyük önem taşır. Türkiye’nin o konuda bir kendi elini tutan, güvenlik güçlerini aciz bırakan durum içine girmesi doğru değildir.
Emirlerin İmralı’dan verilmesine göz yummak demokrasi değildir. Terör örgütünü övmek, sahip çıkmak, o mücadelede terör kullanılmasını kabul etmek hukuk devleti için düşünülemez. Bakın yurtdışında teröre karşı durmayan bir siyasi parti kapatılıyor. DTP ya da ona yandaş olanlar, yazarlar terörü eleştirmiyorsa, teröre karşı çıkamıyorsa bu demokrasi değil.

 

Yolsuzluklar

"Önümüzdeki günlerde arkadaşlarımız yeni çalışmalarını ortaya koyacak. Hazırlıklarımızı tamamlamadan birşey söylemiyorum. Kamuoyu yolsuzlukları kanıksamamalı. Şu net ardı ardına ortaya çıkan belgeler iktidarın yolsuzluk konusundaki konumunu ortaya koydu. Tutarlı bir yolsuzlukla mücadele tavırları yok. Almanya kendisi bir dava başlatıyor. Burayı etkileyen bir dava. İşte hukuk böyle olacak.Yargı böyle olacak, belgeler incelenmiş, sonuçlanmış. Parayı toplayanlar, gönderenler, kuryeler Türkiye’de. Türkiye’de iktidarın siyasi hesapları için kullanım var. ‘Siz de yardım edin’ diyorlar, yok. Hala o dosya Türkiye’ye gelmedi. Bunu Meclis gündemine taşıyacağız. Almanya Türkiye’de toplumunun bazı kesimleri bunun içinde diyor, Adalet Bakanı ‘Bana ne diyor’.
Yolsuzluğu yapan Türk vatandaşı. Senin sorumluluğun var. Almanya diyor ki
‘Başları Türkiye’de. Yakalananlar piyon’ diyor. Adı karışanlar en üst seviyede görev yapıyor. Bunlar mazur görülüyor. Niye dokunamıyorsunuz kardeşim. Özel yakınlıklar mı var? Evet var. Bu olay sizi ve sizin yakınlarınızı tedirgin ediyor."

 

Çankaya Belediyesi

"Çankaya Belediyesi konusunda en kısa zamanda komisyonumuzdan değerlendirme istedik, ya yargıya götüreceğiz ya da farklı bir değerlendirme gerekiyorsa bunu açıklayacağız, kim yaparsa yapsın üzerine gideceğiz. Yargı el koymazsa biz koyun diyeceğiz. Ama Deniz Feneri bireysel bir yolsuzluk değil. Kolektif. Orada çeteleşme halinde yolsuzluk yapmak üzere kurulmuş bir dernek var. Proje bu zaten. Vatanaşın fitre zekatıyla siyaset yapılıyor."

 

Benim dokunulmazlığımı kaldırsınlar

Mal beyayının yapılacağı yer belli. Benim mal varlığım konusunda kimsenin kuşku duymasına gerek yok. Hem kendimin hem eşimin mal beyanını verdim. Eğer AKP yetkililerinin bu konuda bir arınma ihtiyacı varsa, derhal parlamentoda başbakanın ve benim dokunulmazlığım kaldırılmalıdır. Bizimle ilgili kim ne biliyorsa yargıya intikal etsin. Yok bunu yapamıyorsanız. Sadece benim dokunulmazlığımı kaldırın, başbakanınki yanında kalsın.

Hiçr şikayet etmeyeceğiz. Niye gelmiyorsunuz demeyeceğiz. Benimle ilgili kim ne biliyorsa ortaya koysun, yargıya intikal etsin. O da olmazsa, herkes eteğindeki taşı döksün deniyorsa, TV’de başbakanla biraraya gelelim diyorum. Konuyu da sınırlayalım. Herkes mal varlığı konusundaki iddiaları ve yanıtlarını versin. Ondan sonra da Türkiye’deki yolsuzlukları konuşalım. Bakın Aydın Doğan, Başbakan’ın
“Ruhsatı bizim Çalık’a söz verdim, Putin ve Berlisconi’yle birlikte yapacağım’ dediğini beyan etti. Hala yanıt yok.


Kılıçdaroğlu

Partisinin henüz büyükşehir adaylarının belli olmadığını hatırlatan Baykal, Kılıçdaroğlu’nun adaylık için adının geçmesini şu sözlerle değerlendirdi:

“Bu konularda herhangi bir karar alınmış değil. Sayın Kılıçdaroğlu’nun kamuoyunun takdirini ve sevgisini kazanmış, ona yönelik önerilerin ortaya atılmış olmasın büyük bir zevkle memnuniyetle karşılıyoruz. Kemal Bey, gerçekten Türk siyasetinin ihtiyaç duyduğu sorumlu, güvenilen, boş konuşmayan, kimseye özel bir hakaret arayışı içinde olmayan ve görevini etkin bir biçimde yapan bir siyasetçi. Çok büyük bir ilgi ve destek kazandı. Bunun daha da ileri noktalara gelmesini temenni ediyoruz. Geleceğinden de kuşku duymuyoruz. Ama belediye başkanlığı konusunda herhangi bir karar alınmış değildir. Önümüzdeki günlerde kim bilir daha ne gibi yıldızlar çıkacak. Ne gibi etkin konumlarda arkadaşlarımız kendilerini gösterecekler. Bütün bunları dikkate alarak uygun bir zamanda kararı alırız. Şu anda alınmış bir karar yok ama Kemal Bey’in yıldızı yükseliyor. Her yeri başarıyla yapacağına inanıyorum, çok etkin bir insan. Her yere layıktır.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler