Küresel Isınmanın Türkiye'ye etkileri

Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanan, ''İklim değişikliği ve yapılan çalışmalar'' başlıklı kitapçıkta, küresel ısınmanın Türkiye'ye olası etkileri üzerine hazırlanan senaryolara da yer verildi. Senaryolara göre, ''Kış yağışları, Fırat ve Dicle havzasının üst bölümlerini de kapsayacak şekilde ülkenin güney bölümlerinde azalacak' '.

Yayınlanma: 09.10.2008 - 07:35
Abone Ol google-news

Bilim adamları tarafından küresel ısınmanın Türkiye'ye olası etkileri üzerine hazırlanan senaryolarda, yaşanacak yağış azlığı nedeniyle ülkenin en önemli su kaynakları olan Fırat ve Dicle nehirlerinin havza akışlarında azalma meydana gelebileceği vurgulandı.
İklim değişikliğine ilişkin senaryolar, son yıllarda yaz aylarında kimi bölgelerde görülen aşırı kuraklık, göllerin suyunun çekilmesi, yaz sonunda yaşanan sel felaketleri gibi bazı doğal afetler sonucunda kamuoyunda tartışılmaya başlandı.

Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanan, ''İklim Değişikliği ve Yapılan Çalışmalar'' başlıklı kitapçıkta, küresel ısınmanın Türkiye'ye etkileri üzerine hazırlanan senaryolara da yer verildi.

Kitapçıkta yer alan senaryolara göre, yağışlarda en belirgin değişiklikler, kış mevsiminde olacak. Ege ve Akdeniz kıyıları boyunca yağışlar azalacak ve Karadeniz kıyısında artacak. İç Anadolu Bölgesi yağışlarında ise değişiklik ya az olacak ya da hiç değişmeyecek.
İklim değişikliğinin Türkiye'ye yansımalarına şu tahminlerde bulunuldu:

-Kış yağışları, Türkiye'nin bölgedeki su kaynakları bakımından son derece önemli olan Fırat ve Dicle havzasının üst bölümlerini de kapsayacak şekilde ülkenin güney bölümlerinde azalacak.

-Doğu Karadeniz;de kıyı bölgeleri, önemli ölçüde daha fazla yağış alacak. Yaz yağışlarında büyük değişiklik bulunmamasına karşın, sonbaharda hafif artışlar görülmektedir.

-Kar derinliğinde yani kar-su eşdeğerinde, Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek bölümlerinde ve Karadeniz dağlarının doğusunda kalan bölümde 200 milimetreye ulaşan azalmalar olacak. Bu da Fırat ve Dicle nehir havzası akışlarında azalma anlamına gelmektedir.

-Fırat ve Dicle nehirleri, evsel ve sanayi kullanımı için olduğu kadar enerji için de bölgenin ana su kaynaklarıdır. Son 30 yılda buraya kurulan barajlar ve sulama sistemleri büyük arazi kullanımı değişikliklerine yol açmıştır. Bu sebeple, iklim tahmin sonuçlarının, bölgedeki su kaynaklarına ve dolayısıyla enerji üretimi ve zirai üretime önemli yansımaları olabilecek.

-Yağışla buharlaşma arasındaki farkın yüzde değişimine bakıldığında, Türkiye'nin kuzeyinde artışlar beklenmektedir, yani yağış buharlaşmadan çok daha fazla olacaktır. Buna karşılık, güneyde yüksek oranlara ulaşabilecek azalışlar görülmektedir. Bu da yağışlarda beklenen düşüşlerin diğer bir göstergesidir.


Sıcaklık

Kitapçıkta, gelecekteki sıcaklık değerlerinin ele alındığı senaryoların sonuçlarına da değinildi.

Sıcaklıklarda, yaz mevsiminde güney ve batı bölgelerinde artışların daha fazla olacağı öngörülen senaryolarda, en fazla ısınmanın 2070-2099 döneminde, Türkiye'nin güney batısı ve Güneydoğu ile Doğu Anadolu bölgelerinde olacağı tahminine yer verildi.
Kitapçıkta, 2001'den 2100'e kadar olan dönemde, İç Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde yağış ve sıcaklığın değişimiyle ilgili simülasyon neticelerinin de ele alındığı ifade edildi.

Buna göre, 2040'lara kadar sıcaklıkta çok fazla bir değişkenlik öngörülmediği belirtilen kitapçıkta, ''2050'den sonra bir artma eğilimi ve mevsimlik farklılıklar var. Yağışlarda ise mevsimlik değişkenlikler daha fazla öne çıkmaktadır. Mesela, Akdeniz'de özellikle 2050'den sonra kış yağışlarında azalmalar var. İç Anadolu'da ise fazla bir değişkenlik olmayacaktır. Karadeniz'de ise tam tersine artma vardır. Kış yağışlarında dönem dönem değişkenlikler söz konusudur'' denildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler