"Referandumun genel seçimlerin provası olacaktır"

Deniz Bölükbaşı, partisinin Manisa İl Başkanlığınca düzenlenen ''Çözülen Ülke Türkiye, Anayasa ve Referandum'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Anayasa değişikliğinin amaçlarından birincisinin bölücülüğün önünü açmak, ikincisinin ise AKP'nin yaptığı yolsuzlukları örtmek olduğunu ileri sürdü.

Anayasa değişikliği için 12 Eylülde referandum yapılacağını hatırlatan Bölükbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu anayasa değişikliğinde Türk milleti yoktur, Türk milletinin sorunları yoktur, işsizlik, yolsuzluk, sefalet, milyonların derdine deva olacak bir unsur yoktur. Bu anayasa değişiklik paketi içinde üniversitede başörtüsü sorunu yoktur, imam hatipler yoktur, katsayı yoktur. Bu paketin içinde iş yoktur, aş yoktur. 7,5 yıldır iktidarda olan partinin, birden bire Anayasa değişikliği istemesinin altında acaba ne var? Bu anayasa değişikliği paketi bölücülüğün önünü açma paketidir.

Bu anayasa değişik paketi sürecinin ve önümüzdeki referandumun iki amacı budur, bölücülük ve yolsuzluk... Birincisi bölücülüğün önünü açmak, ikincisi yargı önünde hesap vermekten kurtulmak. Size bozuk, çürük mal satmak istiyorlar. 12 Eylülde referandum sandığı önünüze gelecek. Bu referanduma sadece Anayasa'da değiştirilecek 26 maddenin oylaması olarak bakmayın. Bu referandum genel seçimlerin provası olacaktır. Tercihiniz AK Parti'nin yaptıklarını onaylamak olacaksa, bir karar vereceksiniz. Ülke sizin, karar sizindir. Bu kararın dönüşü yok. Ne karar verirseniz verin saygılıyız. Referandumdan çıkan sonuç Türkiye'nin hangi yola gideceğini belirleyecek.''

12 Eylül sorumlularının yargılanması

Bölükbaşı, Anayasa değişikliğiyle geçici 15. Madde'nin kaldırıldığını, dolayısıyla 12 Eylül müdahalesinin sorumlularının yargılanmasının önünün açıldığını belirterek, şunları kaydetti:
''(Niye 12 Eylül'den en çok mağdur olan MHP bunu desteklemiyor) diyorlar. Bir de 'eski ülkücü' gibi ne anlama geldiğini bilemediğimiz sıfatı taşıyanlar var. Bunların organizasyonunu da sizin milletvekiliniz Bülent Arınç yapıyor. Ülkücünün eskisi olmaz, 'Bir dönemde ben ev kadınıydım' demek gibi. Başbakan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Sayın Bülent Arınç'ın yaptığı iki önemli şey vardır. Birincisi ağlamak ve bahane üretmek, diğeriyse birkaç ülkücüyü toplayıp, sahte 12 Eylül edebiyatı yapmak. 15. maddenin kaldırılması hiçbir şeyi ifade etmez. 12 Eylül, ülkücüleri asmıştır fakat, bu zihniyeti de beslemiştir. Bunlar siyasi varlıklarını 12 Eylül'e, 28 Şubat'a, 27 Nisan'a borçlular. Şimdi AK Partililere şunu sormak istiyorum. Eğer samimiysen 28 Şubat daha çok yeni, bütün sorumluları da hayatta, onları yargıla ve mahkum ettir. 27 Nisan Muhtırası'nı kendi elleriyle yazdığını söyleyen Yaşar Büyükanıt hayattadır. Fenerbahçe Orduevi'nde oturuyor, altında da Başbakan'ın aldığı araba vardır. Buyursunlar Büyükanıt'ı yargılasınlar. 12 Eylül'ü bir makyaj malzemesi olarak kullanıyorlar.''

Ülkücü gençliğin hiçbir durumda sokağa çıkmayacağını kaydeden Bölükbaşı, ''Sabır ve sükunetle ihaneti boşa çıkaracağız. Türkiye sahipsiz değildir. Bölünmek ve parçalanmak Türkiye için bir kader değildir'' dedi.