Rusya, BM'nin İran tutumundan memnun değil

Rusya Başbakan Yardımcısı Sergey İvanov, İran'ın uluslararası toplulukla silahsızlanma konusundaki işbirliği yönteminden memnun olmadıklarını söyledi.

Yayınlanma: 10.06.2010 - 08:15
Abone Ol google-news

İvanov, İngilizce yayın yapan "Russia Today" televizyonuna yaptığı açıklamada, "İran'ın uluslararası toplulukla BM ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile silahların yayılmasının önlenmesi anlaşması, nükleer ve füze programı konusundaki işbirliği yönteminden memnun değiliz" dedi.

İran'ın nükleer programıyla ilgili birkaç karar yayımlandığını hatırlatan İvanov, "Şunu vurgulamam gerekiyor; Elbette İranlılar bu durumdan hoşlanmıyor ama İran'ın önceden yaptığı uranyum zenginleştirme ve nükleer araştırmalarla ilgili faaliyetleri konusundaki soruları yanıtsız bıraktığını da kabul etmek gerekiyor. Bütün dünyanın İran'ın nükleer programının yüzde 100 barışçıl olduğuna herhangi bir endişe duymadan emin olması gerekiyor" ifadesini kullandı.
İvanov, İran'ı şer ekseninde yer alan bir ülke olarak algılamadığını belirterek, "İran'ın Somali gibi başarısız bir devlet olmadığı da çok açık. İran komşumuz. Kendileriyle büyük bir ticaret hacmimiz var. Örneğin enerji alanı gibi birçok ortak çıkarımız var" dedi.

Tahran'dan kaynaklanan tehdidin ciddiyet boyutunun sorulması üzerine İvanov, "İran potansiyel olarak hem nükleer hem de füze gücüne sahip bir ülke tehdidi oluşturuyor. Bu konuda hemfikirim ama bu sadece potansiyel bir tehdit. Şu anda İran'ın kıtalararası füzeye sahip olmadığı kesinlikle çok açık ve bu konuda en küçük bir kuşku yok. Böyle bir sistemi hem ekonomik hem de teknolojik açıdan bu kadar kısa sürede geliştirme imkanı yok. Bu da eğer İran'ın bu tip füzeleri yoksa o zaman onların ABD'nin topraklarına ulaşamayacağı anlamına geliyor. Bu da Amerikalılar ile aramızdaki bir diğer anlaşmazlık konusunu oluşturuyor" diye konuştu.

İvanov, eski ABD yönteminin kendilerini füze kalkanının şu anda kurulmaması halinde ileride bunun için "çok geç kalınmış" olacağı konusunda ikna etmeye çalıştığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz de onlara şu karşılığı verdik: Tüm bunlar duruma hangi ciddiyetle yaklaştığına bağlı. Eğer İran'ın kıtalararası füzelere sahip olmadığına inanıyorsanız, kaldı ki Kuzey Kore'nin de bu füzeleri yok; o zaman şu anda açık ve doğrudan bir tehdit yok. Bu gelecekte mümkün olabilir. Hala biraz zamanımız var. Durumun analizini yapmamıza ve Rusya'nın potansiyelinin de dahil olduğu savunma mekanizması oluşturmamıza izin verin. Özellikle İran yakınlarındaki radarlarımız herhangi bir füze fırlatılışını anında tespit etme yeteneğine sahip. Bunun için hala zamanımızın olduğuna inanıyorum."

 

Almanya

Westerwelle, yaptığı yazılı açıklamada, yaptırım kararının İran'ın nükleer programının barışçıl olduğuna ilişkin şüpheleri gidermeye direnmesine karşılık açık ve dengeli bir yanıt olduğunu belirterek, "BM kararı, İran'ın nükleer silahlanmasının kabul edilemeyeceğine dair devletler topluluğunun açık bir sinyalidir" dedi.

İran'ın yıllardan beri BM Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Atom Enerji Kurumu'nun öne sürdüğü şartlara uymadığını ve atom programına şeffaflık getirmediğini ifade eden Westerwelle, yeni yaptırımların İran yönetimi için, devletler hukukuna aykırı tutumun olumsuz sonuçlarını da gözler önüne serdiğini kaydetti.

Westerwelle, İran'ın bu tutumuna rağmen hedeflerinin diplomasi olduğunu, iş birliği ve saydamlık için kapıyı açık tuttuklarını belirterek, uluslararası sorumluluklarını yerine getirmesinin ve devletler topluluğu ile iş birliği yapmasının İran'a bağlı olduğunu ifade etti.

 

Avusturya

BM Güvenlik Konseyindeki oylamada İran'a daha sert yaptırım uygulanması lehinde oy kullandığını ifade eden Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger, "Güvenlik Konseyinin kararının İran'daki rejimin bir an önce kendisinden beklenen rota değişikliğini gerçekleştirmesi için güçlü bir sinyal olduğunu" kaydetti.

Güvenlik Konseyi toplantısında ülkesinin 1929 sayılı yeni karar lehinde oy kullanmasını savunan Spiendelegger, "yıllardan beri süren diplomatik girişimlere ve BM Güvenlik Konseyinin aldığı dört ayrı karara rağmen İran yönetiminin uranyum zenginleştirme programını durdurmadığını ve yeni nükleer tesisler açarak, uluslararası kamuoyuna karşı yükümlülüklerini yerine getirmediğini" ifade etti.

1929 sayılı yeni kararın İran'ın nükleer programını askeri amaçlı kullanmasına imkan tanımadığını belirten Spindelegger, "yeni yaptırımların tamamen askeri amaçlı nükleer programı ve bunda ısrar eden İran rejimini hedef aldığını, İran halkına karşı olmadığını" bildirdi.

Spindelegger, BM Güvenlik Konseyinin 15 üyesinin de bugüne kadar uygulanan yaptırım kararlarına rağmen, İran'ın nükleer programına ilişkin sorunun görüşmeler yoluyla çözümlenmesini savunduklarını ve beklediklerini de belirtti.

Avusturya Dışişleri Bakanı Spindelegger, yeni yaptırım kararının çoğunlukla kabul edilmesinden sonra "İran'ın uluslararası kamuoyuna karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi ve zedelenen güveni yeniden tesis etmesi için adım atması gerektiğini" ifade etti.

 

Fransa

Fransa'nın Ankara Büyükelçiliğinden yapılan açıklamaya göre, Bakanlık sözcüsü, "Türkiye'nin güvenlik Konseyinde İran'a yaptırımlarla ilgili olarak verdiği oyun kendisi için diplomatik sonuçları olacak mı?, Bu oy AB'ye adaylığını etkileyebilir mi? ve Fransa, Türkiye'nin Batı ve Avrupa ülkeleriyle ilişkilerinin bozulması konusunda endişeli mi?" şeklindeki soruları yanıtladı.

Fransa'nın, Türkiye'yi önemli bir ortak olarak gördüğünü ve onunla bölgesel ve uluslararası konularda sıkı ve daimi bir istişare yürüttüğünü belirten sözcü, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in 22 Mayısta İstanbul'da yapılan Somali Konferansına katılmasının bunun en yakın tarihli örneği olduğunu kaydetti.

Sözcü, bu bağlamda İran'ın nükleer programı konusunda müzakerelerde bulunmasını sağlamak için Altıların gösterdiği çabalara ek olarak, Türkiye'nin ve Brezilya'nın çabalarını "daima selamladıklarını" belirtti.

Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyindeki oyu ile AB adaylığı arasındaki olası bağ hakkında sözcü, Ankara ile AB arasında yürütülmekte olan müzakerelerin kendi dinamiği olan bir süreç olduğunu belirterek, "Müzakerelerde yeni başlıkların açılması için, Türkiye'nin tüm üye ülkeler gibi yerine getirmesi gereken teknik ve siyasi kriterler mevcuttur" ifadesini kullandı.

Fransa'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Pierre Lelouche, 10-12 Haziranda Boğaziçi Enstitüsünün Fransa ile Türkiye arasındaki ilişkileri yönelik toplantısına katılacak.

Lübnan

Lübnan Hizbullah'ı, BM Güvenlik Konseyinin İran'a yaptırım kararını kınayarak, alınan önlemlerin "adil" olmadığını bildirdi.

Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, "yeni yaptırımların Orta Doğu'daki meseleleri karmaşıklaştıracağı" belirtildi.

Açıklamada, "Konseyin, İran'ın nükleer programına yoğunlaşırken, İsrail'in uluslararası güvenliğe ve istikrara teşkil ettiği tehdidi hiçe saydığı" ifade edildi.

BM Güvenlik Konseyinde dün yapılan oylamada yaptırımlara ilişkin karar tasarısı kabul edilmişti. Türkiye ve Brezilya'nın "hayır" oyu verdiği oylamada, Lübnan çekimser kalmıştı.

 



Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler