'Ekonomi doğru istikamette ilerliyor'

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Türkiye'nin, 2010 yılına güçlü ekonomik göstergelerle girdiğini belirterek, ''Ekonomi doğru istikamette ilerliyor'' dedi.

Yayınlanma: 10.06.2010 - 17:48
Abone Ol google-news

Sabancı Üniversitesi ile Transatlantic Academy'nin düzenlediği ''Türkiye ve Komşuları: Atlantik Ötesi İlişkilere Etkileri'' konferansı, Sakıp Sabancı Müzesi'nde yapıldı. Konferansın açılışında konuşan Güler Sabancı, Transatlantic Akademy'nin hazırladığı raporun içeriğiyle ilgili bilgi vererek, raporda, Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerinde değişen rolünün ele alındığını belirtti. Raporun bir yıllık çalışma neticesinde Washington'da akademisyenlerce hazırlandığını anlatan Sabancı, ayrıca çeşitli saha ziyaretleri yapıldığını söyledi.

Güler Sabancı, şöyle devam etti: ''Türkiye, 2010 yılına güçlü ekonomik göstergelerle girdi. Dış borç-gayrisafi iç hasıla oranı oldukça düşük bir durumda. Girilen para politikası eskiden sıkıntı yaratabiliyordu. Tabii ki çalışmaya, yapısal reformları gerçekleştirmeye devam etmeliyiz. Ekonomi doğru istikamette ilerliyor. Bugünkü tartışmaların arka planını oluşturan asıl mesele, Türkiye'nin artan dış politikası ve bağımsızlığının sonuçlarının ekonomik pozisyonunun dışında ne olacağı? Şunu söylemek doğru olur: Böyle bir tartışma çok yerindedir. İlk başından itibaren büyük önem atfetmektedir araştırma konularına.''

Transatlantic Akademy ve İstanbul Politikalar Merkeziyle yürüttükleri bu iş birliğinin, özellikle Türkiye'nin bulunduğu bölgeyle ilişkilerine çok faydası olduğunu dile getiren Sabancı, merkezi, entelektüel kaynakları geliştirebilmek, bilgiyi ilerletebilmek için kurduklarını ifade etti.
 

'30 yıl nişanlılık olmaz'

Brookings Enstitüsü Küresel Ekonomi ve Kalkınma Başkan Yardımcısı ve Direktörü, Sabancı Üniversitesi Başdanışmanı Kemal Derviş de Türkiye'nin AB sürecine işaret ederek, ''Türkiye için nişanlılık süresinin uzaması... 30 yıl nişanlılık olmaz. Ya nişanı atarsın ya evlenirsin. Dolayısıyla bu süreç zor oldu'' diye konuştu. Bu süreç içinde yeni şartlar getirmenin, engeller çıkarmanın Türkiye'yi yorduğunu belirten Derviş, genellikle AB'ye üye dost ülkelerle görüşmelerinde, Türkiye'ye, bunun çok iyi tanımlanmış bir AB projesi ve yerine getirilmesi gereken şartlar olduğu mesajı verildiğini kaydetti.

Derviş, G-20'de Türkiye'nin rolüne samimi olarak inandığının altını çizerek, ''Türkiye, dünyada bir güç veya itibar kazanmışsa -bir Türk olarak da bundan çok memnunum- bunun büyük bir çoğunluğunun kaynağı AB ile çıpa atmış olmamız. Avrupa değerlerinin, yani devlet işleriyle dinin ayrılması, kadın meseleleri, demokrasi, kanun hakimiyeti... Bunların hepsi zaman içinde Türk toplumunun benimsediği şeyler'' diye konuştu.
 

Selahattin Çimen

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen de konferansın çok önemli olduğunu vurgulayarak, enerjinin birey ile canlılar, ülkeler ve dünya için hayatın kendisi olduğunu söyledi. Değişen bu yeni yapıda Türkiye'nin oynadığı, oynamaya çalıştığı yeni rol öncesinde global anlamda enerji konusunda neler yaptıklarını anlatan Çimen, ''Bugün dünyanın petrol ve doğal gaz rezervlerinin üçte ikisi Türkiye'nin komşuluğunda olan bölgelerde'' dedi.

Eski Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Balazs da kendilerinin de AB üyeliği sürecine katıldıklarını belirterek, ''AB, sürekli müzakere içinde olan, sürekli öğrenen bir kurum. AB hiçbir zaman sorunları zamanında çözememiştir ama biraz gecikmeyle iyi bir çözümle ortaya çıkmıştır'' diye konuştu.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler