TBB, Başkanını Seçiyor...

Yayınlanma: 11.06.2010 - 06:05
Abone Ol google-news

Avukatlık, Adalet Bakanlığı’nın vesayetinden kurtarılmalıdır. Bu konudaki yasa değişiklikleri en kısa sürede hayata geçirilmelidir. TBB tarafından yapılan bir yönetmeliğin bakanlığın onayına sunulması kabul edilemez.

Yakın zaman önce Türkiye önemli bir hukuk adamını yitirdi. Özdemir Özok Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) başkanıydı. Hukuk, insan hakları, özgürlükler, hukuk devleti, adalet, avukatlık mesleği adına çabaların içinde yoğrulurken yitirdik onu. Işıklar içinde yatsın.

12-13 Haziran 2010’da TBB yeni başkanını seçecek; genel kurul toplanıyor. Bir nöbet değişikliği yapılacak; en kısa tanımlamasıyla.

Bu vesileyle, çok kısa çizgiler içinde, bugün için avukatlığın toplumdaki yerini, görevlerini, sorunlarını, özellikle hukukçu olmayanlar için belirtmek istedim.

Avukatın aydın sorumluluğu

Ülkenin bir aydını olarak avukat ülkenin ve dünyanın sorunlarına eğilmek ve sahip çıkmak, düşüncelerini açıklamak ve savunmak zorundadır. Bu hassas çizgiyi politika yapmaktan ayırmak şarttır. Bugün içinde bulunulan şartlar ve dünya ölçeğinde oluşan ortam, bu tavrı her zamankinden daha önemli kılmaktadır.

Yakın geçmişte, İstanbul Barosu’nun öncülüğünde başlatılan, çok büyük sayıda baronun katılımı ile hazırlanan ve kamuoyuna duyurulan, hak, hukuk, özgürlük, kişi güvenliği, hukuk devleti adına çok önemli mesajlar içeren deklarasyonu elbette alkışlamak durumundayız.

Ancak kısa günler önce parlamentodan çıkarılan ve halen Anayasa Mahkemesi’nin önünde olan anayasa değişikliği konusunda TBB’nin “yüksek” sesini duyurabildiği kanısında değilim. TBB’nin kurum ve kuruluş olarak yok sayıldığı bir anayasa değişikliğine TBB’nin haykırması gerekirdi. Bu gerçekleşmedi.

Avukat hukuk uzmanıdır, savunmayı meslek edinen kişidir. Bugünkü durumu: AB sürecinde her şeyi yeniden öğrenmek durumunda olan bir meslek adamıdır. Böyle bir şey başka mesleklerde yoktur. TBB bu konuda ne yaptı? Bence çok şey yaptı. Ülkeyi uzmanlarla karış karış dolaştı. Biz şimdi ne yapacağız, sorusuna cevaplar verdi. İyi bir meslek dayanışması örneğiydi sergilenen. Devamı gelmek zorundadır.

Avukatlık adına başka neler yapılmalıdır?

Avukatlık, Adalet Bakanlığı’nın vesayetinden kurtarılmalıdır. Bu konudaki yasa değişiklikleri en kısa sürede hayata geçirilmelidir.

TBB tarafından yapılan bir yönetmeliğin bakanlığın onayına sunulması kabul edilemez. Meslek disipliniyle ilgili verilen kararların da bakanlık denetimine sunulması kaldırılmalıdır. Bazı avukat meslektaşlarımın zihnini okuyorum. Bunlar radikal değişiklikler. Radikalleri başarırsanız tarihe geçersiniz. Yoksa sizi kimse hatırlamaz.

Avukat olmak (staj ve sınav)

Staj, her mesleğin öğrenim aşamasıdır. İyi bir staj, iyi meslek adamı yetiştirmenin temelidir. İyi hukukçu, iyi avukat olur, ancak avukatlık mesleğini öğrendikten sonra.

İkisi farklı şeylerdir. Staj, geçmişe oranla çok daha iyi düzeyde. Fakat yapılacak şeyler tabii ki var. Ülke genelinde stajda fırsat eşitliği yok. Büyük illerde iyi staj için şartlar daha elverişli. TBB’nin bu konuda temel çözümler üretmesi şarttır. TBB, stajyerin parasal ihtiyacını karşıladı, fakat mesleğe hazırlamak bundan da önemlidir. Bu konu avukatlık sınavı ile de bağlantılıdır. Sınavsız avukatlık düşünülemez. Ancak ülkemizde bu konuda bazı oyunlar oynanıyor. Sınav sürekli erteleniyor. Oysa, genç nesiller için sınav sonucu kazanılacak olan avukatlık payesi bir şereftir. Sınavın temel taşlarının şunlar olması gerekir:

- Sınav, mesleğe başlamak için yeterli bilgiyi ölçer. Bu konuda ölçüyü iyi koymak gerekir. Tecrübeli bir avukatın sahip olduğu bilgiyi siz avukat adayında ararsanız, hata edersiniz. Soruyorum: Avukatlığı dört dörtlük bilen var mı?

- Bu sınavı TBB yapar; ÖSYM’yi işe karıştırmaz. Onlar test yöntemi bilirler; çoktan seçmeli sınav bilirler. Bu yöntemlerle avukat olunmaz. Avukatlık hukuki muhakeme yeteneğini gerektirir. Bu sınavı avukatlar yapar, bir ölçüde hukuk fakültesinden yardım alır.

Avukatlıkta kıdem

Avukatlıktaki çalışma kuralları değiştirilmelidir. Böyle bir sistem başka bir ülkede var mıdır? Bugün ruhsatnameyi al, ertesi gün Yargıtay’da duruşmaya gir ya da Yüce Divan’da avukatlık yap. Bu sistem genç meslektaşlara iyilik değil, fakat kötülüktür. Gençlerin mahkemelerde bocalamaları üzücüdür ama bozuk sistemin bir sonucudur. Mesleğin faaliyet alanı çizilirken kategoriler yaratılmalıdır. Belirli sürelerle sınırlandırılacak olan bu kategoriler mesleğe seviye kazandıracaktır.

Avukatlık ortaklıkları

Bu sorun mutlaka çözülmelidir. Yasada yapılan değişiklik sorunu çözmemiştir. Avukatlıktaki şirketleşme, genç avukatların kıdemli avukatların yanında yetişmelerini kolaylaştıracaktır. Çözülemeyen sorunun çekirdek noktası, konunun mali yönünde yatmaktadır. Avukatların ortaklık kurarak çalışmalarına izin verilmediği için ve maliye avukatların ortak çalışmalarına rağmen, vergi hukuku yönünden tek mükellefliği öngördüğü için, vergi sorunu doğmaktadır.

Yabancı uyruklu hukukçu barındıran hukuk şirketleri

Bu kişiler barolara kayıt olamadıkları için, Türkiye’de avukatlık yapmak hakları yoktur. Fakat yasanın arkasından dolanılarak danışmanlık şirketi tabelası altında avukatlık yapılmaktadır. Bunun önlenmesi şarttır.

Son söz: Sorunlar elbette bu kadar değil. Haydi Türkiye, koy elini taşın altına. Bak göreceksin, nasıl da güzelliklere ulaşılacak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler