"İran bizim komşumuz"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İran'ın Türkiye'nin komşusu olduğunu belirterek, diplomatik kanalların açık kalmasından yana olduğunu söyledi.

Yayınlanma: 12.06.2010 - 06:55
Abone Ol google-news

Le Monde gazetesinde yer alan röportajda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM Güvenlik Konseyi'nin İran'la ilgili aldığı son karara ve İsrail'in Gazze'ye insani yardım götüren gemiye yaptığı saldırılara ilişkin soruları yanıtladı. Türkiye'nin BM'de İran'la ilgili çıkan karar aleyhinde oy kullanmasını değerlendiren Gül, ''Diplomatik kanalların açık kalmasını istedik. Çünkü, İran bizim komşumuz'' dedi.

Oylamadan sonra ABD Başkanı Barack Obama'nın bile, hala diplomasi için bir alan olduğunu ifade ettiğini hatırlatan Gül, bunun Türkiye ve Brezilya'nın diplomatik girişimleri sayesinde olduğuna dikkat çekti.

Gül, ''Diplomasi yolu dışındaki alternatifleri düşündüğümüzde haklı olduğumuzu anlıyoruz'' dedi. İsrail'in Gazze'de yardım götüren gemiye yaptığı saldırıyla ilgili soruyu yanıtlayan Gül, Türkiye'nin tarihte İspanya'dan ve daha sonra İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kendisine sığınan Museviler'e her zaman yardım ettiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Gül, özür dilenmesi, bir çeşit tazminat ödenmesi için sistemin harekete geçirilmesi, bağımsız bir soruşturmanın başlatılmasına izin verilmesi veya ablukanın kaldırılması gibi seçeneklerin yerine getirilmesi halinde, bunun Türkiye tarafından affedilebileceği mesajını verdi. ''İsrail'in hiçbir şey yapmaması halinde, Türkiye'nin ilişkileri kesip kesmeyeceği'' ile ilgili bir soru üzerine Gül, ''Her şey olabilir'' yanıtını verdi.

Türkiye'nin, AB ile sürdürdüğü tam üyelik müzakerelerine de atıfta bulunan Gül, AB'yi eleştirmeden önce Türkiye'nin gerekli kriterleri yerine getirmesinin gerekli olduğunu ifade etti.
Gül, bununla birlikte, AB'nin stratejik gözlükle bakması halinde gerçekleri daha açık görebileceğini belirtti.


"İhmal edilecek iki ülkeden bahsetmiyorum"

Gül, Türkiye ile Fransa'nın uluslararası meselelerde bakış açılarının aynı olduğunu, iki ülke iş dünyası arasında her yıl artan bir iş birliği ve ticaret hacmi bulunduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Daha adil, dengeli ve tüm tarafların çıkarlarını gözeten bir küreselleşme istiyoruz diyebiliriz. Ancak küreselleşmenin de bir vaka olduğunu düşünmeliyiz. Bu talebimizi yerine getirebiliriz, ama küreselleşmenin yanlış işleyen, adaletsiz, dengesiz tarafları varsa, bunları düzeltmek için uğraşabiliriz ve uğraşmamız da gerekebilir. Burada sıradan iki ülkeden bahsetmiyorum. 2009 itibariyle dünyanın 8. büyük ekonomisi olan Fransa ve 16. büyük ekonomisi olan Türkiye'den bahsediyorum. İki ülkenin iş birliğinden bahsediyorum. Türk ekonomisinin büyüklüğü, Fransa ekonomisinin neredeyse yarısına ulaşmıştır. Dolayısıyla ihmal edilecek iki ülkeden bahsetmiyorum. Büyük iki ekonomiden bahsediyorum. Bütün bunları dikkate aldığımda, 'Ne var ortada?' diyorum, kendi kendime bu soruyu soruyorum.''

Gül, Fransa için Türkiye'nin birçok ülkeden daha önemli olduğunu, yapılan ticarete bakıldığında Fransız şirketlerinin Türkiye'de 2008 yılında 5,7 milyar Avro tutarında mal sattıklarını, büyük bir rakamdan bahsedildiğini söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon