Dink davası 2009'a kaldı

Hrank Dink öldürülmesiyle ilgili davanın 7. duruşmasına 7'si tutuklu 8 sanık katıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Yasin Hayal'in ağabeyi Osman Hayal, "Erhan Tuncel'e muhbirlik görevi veren kimse bence cinayetin azmettiricisi odur" dedi. Dink ailesinin avukatlarından Fethiye Çetin, ''devlet sırrı'' olduğu için imha edilen ve bir örneği dosyaya gönderilen 90 sayfalık belgenin, tarafların katıldığı bir ortamda incelenmesini istedi. Dava 26 Ocak 2009'a ertelendi.

Yayınlanma: 13.10.2008 - 08:48
Abone Ol google-news

Erhan Tuncel, tetikçi Ogün Samast ve Yasin Hayal'in de aralarında bulunduğu 8'i tutuklu 19 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yedinci oturuma tutuklu sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal'in de aralarında bulunduğu 7 tutuklu sanık ile tutuksuz sanık Coşkun İğci katıldı. Yasin Hayal, adliye binasına alınırken, "Yaşasın Alperen Ocakları. İktidara yürüyoruz. Kanımız aksa da zafer islamın" diye bağırdı. Sanık Ogün Samast'ın psikolojik tedavi gördüğü için duruşmaya getirilmediği belirtildi. Duruşmada Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, kızı Delal Dink ve kardeşi Hosrof Dink de hazır bulundu. Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut, duruşmadaki hakaret içerikli sözleri nedeniyle mahkeme başkanı tarafından pek çok kez uyarıldı. Dink'in kardeşi Hosrof Dink mahkemeden, Turgut'un hakaret içerikli konuşmalarına izin verilmemesini istedi. Erhan Tuncel, Fuat Turgut psikolojisini bozduğu için geçen celse ağzına ne gelirse söylediğini belirterek, bu davada yargılanmasından, dışarıda muhbir olarak çalışanların rahatsız olduklarını ileri sürdü. Yasin Hayal adliyeye girerken söyledikleri için "Benim Alperen Ocakları ile gönül bağım var" diye konuşurken, Dink cinayeti ile ilgili soruşturulan Albay Ali Öz'ü tanımadığını söyledi.

 

Savunmaya geldim

Dink cinayetine ilişkin hakkında soruşturma açılan tanık Osman Hayal, olay günü Şişli'de olduğu yönündeki gizli tanık açıklamalarını reddetti. Müdahil avukatlarının sorularının çoğuna 'hatırlamıyorum' yanıtı veren Hayal, "Benim için çok önemli bir gün değildi"dedi. Olay günü İstanbul'dan nasıl döndüğünü de hatırlamayan Hayal, mahkeme başkanının tanıklık yapacak mısın sorusuna "Kardeşimi savunmaya geldim" yanıtını verdi.

 

Elimizden geleni yaptık

Erhan Tuncel'in tanığı olarak dinlenen Adana Emniyet Müdürlüğü'nde görevli emniyet amiri Ercan Demir, Dink cinayeti sırasında Trabzon istihbaratında Bürolar Amiri olarak çalıştığını kaydetti. Cinayetle ilgili ilk çalışmayı kendisinin yaptığını ifade eden Demir, Tuncel'den gelen bilgi kendisine ulaştığında, vakit kaybetmeden ilgili yerlerin uyarıldığını kaydetti. Demir, cinayetin önüne geçilmesi için Tuncel'e telkinlerde bulunduklarını savunarak, "Sonuçta böyle bir olay gerçekleşse bile biz gerekli çalışmaları yaptığımıza inanıyoruz. Tedbir alındığı halde nice bürokratımızın başına onca olay geliyor" diye konuştu.

 

Kimseyi suçlamam

Eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç, Tuncel'den aldıkları cinayet bilgisini 17 Şubat 2006'da İstanbul Emniyeti'ne bildirdiklerini söyledi. Cinayet sırasında Afyon'da görev yaptığını belirterek, Dink'e koruma verilmesi konusunda yetkili birimin İstanbul olduğunu, Tuncel ile bir kez, Ramazan Akyürek'in emniyet müdürü olduğu dönemde görüştüğünü, konuyu müdürüne aktardığını anlattı.
 

"Bu ülkenin Hayal gibilere ihtiyacı var"

Yasin Hayal'in babası

Bahattin Hayal ise McDonald's bombalaması olayının ardından 2 gün sonra terör polislerinin evine geldiğini ve eşi ile birlikte terörle mücadele şubesine götürüldüğünü söyledi. Burada müdür Yahya Öztürk'ün odasına alındığını belirterek, "Öztürk bana Yasin ve Yasin gibilere bu ülkenin ihtiyacı olduğunu bu ülkenin bayrağının yere düştüğünü söyledi. Telefonundaki Muhsin Yazıcıoğlu'nun fotoğrafını gösterdi. Ayrıca Kuran gösterek 'biz buna göre çalışırız' dedi" ifadesini kullandı.

 

Avukatların 'devlet sırrı' itirazı

Dink'in ailesinin avukatlarından Fethiye Çetin, "devlet sırrı" olduğu için imha edilen ve bir örneği dosyaya gönderilen 90 sayfadan oluşan belgenin, tarafların katıldığı bir ortamda incelenmesini istedi. Müdahil avukatlarından Bahri Belen de Türkiye'de henüz "devlet sırrı" yasasının olmadığını belirterek, suç oluşturan hiçbir eylemin "devlet sırrı" tarifinde yer almadığını kaydetti. Belen, "Burada çok ciddi bir eylem var. Sanıklarla ilgili ciddi bilgiler olduğu anlaşılıyor. 'Devlet sırrı yasası' yokken bu belgelerin incelenmesi engellenemez" dedi. Duruşma26 Ocak 2008 tarihine ertelendi.

Davayı CHP'li Şahin Mengü, Sacit Yıldız, ÖDP'li Ufuk Uras'ın da aralarında bulunduğu milletvekilleri de izledi.

 

Dink'in arkadaşları Beşiktaş'ta

Öte yandan, Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa heykelinin bulunduğu meydanda toplanan bir grup, ''Hepimiz tanığız adalet istiyoruz'' yazılı ''Hrant Dink Davasını İzleme Koordinasyonu'' imzalı pankart açtı.

Ellerinde Hrant Dink'in fotoğrafları ve çeşitli dövizler bulunan grup adına Görkem Yeltan tarafından ''Hrant'ın Arkadaşları'' imzalı bir basın açıklaması okundu.

Açıklamada, Hrant Dink'in ölümünün ardından 2 yıla yakın bir sürenin geçtiği hatırlatılarak, ''Bugün, Hrant Dink'i katledenlerin yargılandığı davada gene buradayız. Gene mağduruz, gene tanık. Bu kaçıncı duruşma? Ne kadar yol alındı? Tetiği çeken ve cinayeti planlayanlar bugün 7'inci kez hakim karşısına çıkacak. Tetiği çekenin yaşı bu süre zarfında büyüdü. Bir önceki davada tutuklu sanıkların rahatlığına, pervasızlığına bütün Türkiye tanıklık etti. Bu kez de öyle mi olacak?'' denildi. Basın açıklamasının ardından grup olaysız dağıldı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler