Analiz

Yayınlanma: 16.10.2008 - 06:40
Abone Ol google-news

Türkiye Cumhuriyetinin, bugün içinde bulunduğu tehlikenin boyutlarını ülke içi siyaseti öne çıkararak masaya yatırmak, emperyalizm gerçeğini hiçbir şekilde anlamamak demektir. Tarih iyi irdelendiği, geçmişten önemli dersler çıkarıldığı sürece, bir ulusun geleceğine ışık tutabilir. Tarihini iyi analiz edemeyen uluslar, maalesef geleceklerine yön veremezler.

Osmanlının son zamanlarını, Balkanları, Kafkasyayı ve Ortadoğunun geçmişini, tarihi, ekonomik, sosyolojik, stratejik ve politik açıdan büyüteç altına almadan, bugün dayatılmaya çalışılan global dünya adı altındaki tek kutuplu sömürü düzenini yorumlayabilmemiz, ulus devletimizin üzerinde oynanan oyunları Dağlıca - Aktütün saldırılarını gerçek ölçülerde anlayabilmemiz mümkün değildir.

Bu coğrafyada, ulusal bağımsızlığımızı koruyarak bir bütün halinde yaşayabilmemizin yolu, ulus devlet bütünlüğümüzü koruyabilmemizle, bu topraklar üzerinde yaşayan yurttaşlarımızı kucaklayabilmemizle, yasta, kıvançta bir kaya gibi dimdik ayakta olduğumuzu tüm dünyaya kanıtlamamızla mümkün olabilir.

1950lerden itibaren ülke yönetimlerine hâkim olan, bugün bu egemenliğini çok daha büyük boyutlarda devam ettirebilen 200 yıllık bir yapılanmanın sonucu doğmuş olan Nurcuların Fettullahçı kolu ve Süleymancı desteği alan Nakşi hareketinin emperyalizm tarafından nasıl kullanıldığını geniş ölçüde analiz etmeden ülke sorunlarına çare bulmak pek mümkün görülmemektedir.

Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu koparmaya çalışan projelerin altında Kürt milliyetçiliğini, bölgede bir alev topu gibi kullanan Nakşibendilerin Halidi kolundan geldiği ve Kürt Yahudisi olduğu iddia edilen Barzani gerçeğini görmezlikten gelerek hatta ona destek vererek, bu ulusa ve devletimize ihanet eden çevrelere ve siyasilere prim vermek, bu ülkenin sonunu hazırlamak ile eşdeğerdir

Nejat Erbil / Lüleburgaz Atatürkçü Düşünce Der. Başk.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler