Engin Çeber olayının yankıları sürüyor

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Nizamettin Kalaman, Engin Çeber'in ölümünde ''kurumsal bir işkencenin söz konusu olmadığını'' savunarak, ''Böyle bir şeyi kurumsal olarak kabul edemeyiz. Bu, münferit bir olaydır'' dedi. "Cezaevlerinde Sağlık Hizmetleri'' konulu toplantıda bulunan Avrupa Konseyi Uzmanı Bertel Osterdal ise "19 kişinin açığa alınması doğru bir karar. Avrupa'da olsa bakan bir de çıkıp özür dilerdi" diye konuştu.

Yayınlanma: 17.10.2008 - 11:04
Abone Ol google-news

Alanya'da,''Cezaevleri'nde Sağlık Hizmetleri'' konulu toplantı, Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerine mevzuat uyumlaştırmada teknik destek sağlamak amacıyla 1996 yılında kurulan Avrupa Birliği Komisyonu Teknik Destek Bilgi Değişim Ofisi (TAIEX) ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle yapıldı. 

Toplantıda konuşan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Nizamettin Kalaman, yaptığı açıklamada, Türkiye'de cezaevleriyle ilgili bir reform süreci başladığını belirtti. 10 yıl önce başlatılan çalışmalar çerçevesinde çok iyi işler yapıldığını, ifade eden Kalaman, bu reform sürecinin temelinde, uluslararası sözleşmelere uygun binaları yapmak ve fiziki koşulları düzeltmek olduğunu dile getirti.


'Çeber olayı münferit'

Engin Çeber'in Metris Cezaevi'nde ''işkence ve kötü muamele sonucu'' ölümüyle ilgili de açıklama yapan Kalaman, bu olayın münferit olduğunu ve kuruma mal edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Kalaman şöyle konuştu:
''Engin Çeber olayında kurumsal bir işkencenin söz konusu olması mümkün değil. Böyle bir şeyi kurumsal olarak kabul edemeyiz. Bu, münferit bir olaydır. Neticede burada insanlar görevli. Bir insanın o günkü psikolojisi böyle bir sonucu doğurabilir. Onu da önlemek çok mümkün değil. Yaptığımız eğitimlerle bunları sıfır noktasına getirmek zorundayız. Hükümetin de, devletin de politikası zaten bu. Cezaevinde işkence ve kötü muamelenin adını bile ettirmememiz lazım. Böyle bir şeye yeltenen memur hakkında da, yasal gereği neyse, son olayda görüldüğü gibi gereği yapılacaktır. Affetmek mümkün değil.''

 

'Kamera çözüm değil'

Bazılarının, cezaevlerinin her noktasına kamera yerleştirerek bu sorunların çözülebileceğini iddia ettiğini belirten Kalaman, bunun mümkün olmadığını kaydetti. İşkence ve kötü muamelenin sona ermesi için anlayışın ve eğitimin daha önemli olduğunu dile getiren Kalaman, ''Kamerayla koğuşları gözetleyemezsiniz, uluslararası sözleşmeye aykırı. Zaten koğuşları gözetleyerek bu sorunları çözemezsiniz. Müşterek alanlara, koridorlara, girişlere kameralar koyabiliyoruz. Odalara, koğuşlara kamera koyamayız. Özel yaşamın gizliliğini ihlal etmeye girer. Sadece fiziki önlemler almak yerine anlayışı da değiştirmeliyiz'' dedi.
 

 

Cezaevlerinde doktor sıkıntısı

Kalaman, cezaevlerinde en büyük sorunlardan birinin doktor sıkıntısı olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı reformlar sonrasında, Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan doktor maaşlarının epeyce arttığını belirterek şöyle devam etti:
''Bunun sonucunda Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan doktorlarla bizim bünyemizde çalışan doktorlar arasında epeyce bir maaş farkı oluştu. Dolayısıyla doktorlar cezaevlerinde çalışmak istemiyorlar. Biz de 'bu sorunu nasıl aşarız' diye çalışma yapıyoruz. Cezaevlerinde bu hizmetleri mutlaka sunmak zorundayız.''

Türkiye'de cezaevlerindeki en önemli sorunlardan birinin de nüfus kalabalıklığı olduğunu ifade eden Kalaman, bu nedenle, hem eğitim çalışmalarına, hem de fiziki koşulların iyileştirilmesine çalıştıklarını vurguladı.

 

Avrupa Konseyi Uzmanı'nın konuyla ilgili açıklamaları

''Cezaevlerinde Sağlık Hizmetleri'' konulu toplantı nedeniyle Alanya'da bulunan Avrupa Konseyi Uzmanı Bertel Osterdal, Türkiye'deki cezaevleri ve Engin Çeber olayı ile ilgili açıklamalarda bulundu.


'19 kişinin açığa alınması doğru bir karar'

Cezaevlerinde kötü muamele ve işkencenin her yerde görülebileceğini belirten Osterdal, şöyle konuştu:
''Cezaevlerindeki sağlık, güvenlik, idare gibi çok farklı sorunların üzerine eğiliyorum. Engin Çeber olayıyla ilgili 19 kişinin açığa alınması önemli bir yaklaşım. Türkiye'deki otoriteler gerçekten de bu konunun önemini anlamışlar ve söz konusu olaya adı karışan 19 kişiyi görevden almakla gerçekten doğru bir iş yapmışlar. Avrupa'nın her ülkesinde de bu böyle olurdu. Engin Çeber olayı, Avrupa'daki hangi ülkede yaşansa, hükümetin tepkisi orada da aynı olurdu ve bakan çıkar özür de dilerdi. Bu normal bir durum.''

 

'Sorunların çözümünde en önemli etken ekonomi'

Osterdal, cezaevlerinin fiziki koşullarının iyileştirilmesi ve sorunların çözümünde en önemli etkenin ekonomi olduğunu vurguladı. İyi personel çalıştırmanın, iyi para vermekle olacağına değinen Osterdal, ''Avrupa'da da görüyorum ki cezaevi müdürlerinin en büyük sıkıntısı para. Doğru insanı çalıştırmak ve doğru projeleri uygulayabilmek için yeterli paraya ihtiyaç duymaktadırlar. Bunun için de hükümetlerin desteği ve bu konudaki anlayışının çok önemli olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler