TGC 2010 Basın Özgürlüğü Ödülleri sahiplerini buldu

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, "Türk Ceza Yasası'nın çeşitli maddelerinden açılmış 700 davada meslektaşlarımızın, hapis ve tazminat tehdidi altında yargılanmaktadır. 45 gazeteci de tutuklu yargılanıyor" dedi. Erinç, Türkiye'nin özgür gazetecilerin görev yaptığı bir ülke olması beklentisinde olduklarının da altını çizdi.

Yayınlanma: 26.07.2010 - 11:28
Abone Ol google-news

Basında sansürün kaldırılışının 102'nci yılı ve “Geleneksel Gazeteciler Günü” Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından Dolmabahçe Sarayı Hasbahçe'de yapılan törenle kutlandı. Törende, TGC'nin “2010 Basın Özgürlüğü Ödülü” sahiplerini buldu. “Kişi” dalında Sedat Ergin, “hapis cezası tehdidi altında olan ve cezaevinde bulunan gazeteciler” adına İrfan Aktan, İsmail Saymaz, Vedat Kurşun, kurum dalında “Bianet” ödül aldı. 

Törende, geçen 24 Temmuz'dan bu yana sürekli basın kartı almaya hak kazanan 84  TGC üyesine de armağanları verildi.  Törende konuşan TGC başkanı Orhan Erinç, “İçinde geçmekte olduğumuz süreç, 12 Mart 1971 sonrası başlayan hukuksal geriye gidiş nedeniyle TGC’nin o dönemdeki yönetim kurulunun, ‘Geleneksel Basın Bayramı’nı ‘Geleneksel Gazeteciler Günü’ 24 Temmuzları da ‘Basın özgürlüğü yolunda mücadele günü’ olarak anmaya başlamasının haklılığını bir kez daha kanıtlıyor” dedi.
 

45 gazeteci tutuklu, 700 gazeteci hapis ve tazminat tehdidi ile yargılanıyor

Aralarında TGC üyelerinin de bulunduğu 45 gazetecinin, gazetecilik faaliyetlerinin örgüt suçu olduğu iddiasıyla tutuklu olarak yargılandığına dikkati çeken Erinç, Erinç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tutukluluk sürelerinin ceza infazına dönüştüğünü ve zulüm altında olduklarını belirten meslektaşlarımızın açıklamalarını, yüksek yargının kimi kararları dikkate alındığında yok sayma olasılığı giderek azalmaktadır. Benzer suçlardan tutuksuz yargılanmakta olan meslektaşlarımızın sayısı ise 17'dir. 5 gazeteciye birer yılı aşkın hapis cezası verilmiş, ancak haklarındaki kararların açıklanması geri bırakıldığı için yeni bir suç işleyene kadar serbest kalmışlardır. Bu uygulama, denetimli ifade özgürlüğü sürecini başlatmış, meslektaşlarımızın 'ben suçlu değilim' deme hakkını da ellerinden almıştır.

Türk Ceza Yasası'nın çeşitli maddelerinden açılmış 700 davada meslektaşlarımız, hapis ve tazminat tehdidi altında yargılanmaktadır. Özetle aktardığımız bu bilgiler, ülkemizde halkın bilgilenme hakkını kullanabilmesinin önündeki engelleri de somut bir biçimde yansıtmaktadır. Özgür toplumdan söz edebilmenin ancak özgür gazetecilerin varlığı ile mümkün olacağı gerçeği karşısında, yetkilileri buradan bir kez daha uyarma zorunda kaldığımızı da bilgilerinize sunuyoruz.  Basın Özgürlüğü Ödülü'nün 2010 yılında da veriliyor olmasının Türkiye'deki ifade özgürlüğü anlayışının yanlışlığını ortaya koyduğunu, uluslararası verileri de anımsatarak yineliyor, ödül alan mesajlarımızı içtenlikle kutluyoruz.”

Erinç, Türkiye'nin özgür gazetecilerin görev yaptığı bir ülke olması beklentisinde olduklarının da altını çizdi.

Daha sonra ödül törenine geçildi.  Hürriyet Gazetesi Yazarı Sedat Ergin'e “Meslek hayatı boyunca olduğu gibi son 1 yıl içinde basın özgürlüğünün korunması konusundaki çalışmalara katkıları nedeniyle” Kişi dalında “2010 Basın Özgürlüğü Ödülü”nü TGC Başkanı Orhan Erinç verdi.

Törende, ''Hapis cezası tehdidi altında olan ve cezaevinde bulunan gazeteciler adına'' Express dergisinden İrfan Aktan’a ödülü TGC Başkan Vekili Turgay Olcayto, Radikal gazetesinden İsmail Saymaz’a TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş tarafından verildi. Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde bulunan Azadiye Welat gazetesi eski sorumlu yazı işleri müdürü Vedat Kurşun'un ödülünü yerine babası Şükrü Kurşun Radikal gazetesi yazarlarından 2010 Basın Özgürlüğü Ödülü Büyük Seçici Kurul Başkanı Altan Öymen’den aldı.

“Kurum”
dalında ise Bağımsız İletişim Ağı (BİANET), “Türkiye'de alternatif ve hak odaklı gazetecilik alanında yapmış olduğu çalışmalarla demokrasinin gelişimi, bilgi edinme hakkı ve yurttaşlık bilincinin yerleşmesi konusundaki emekleri için” ödül aldı.

Bianet adına yazarlarından Erol Önderoğlu’na ödülünü TGC Başkan Yardımcısı Vahap Munyar verdi.

Basın Özgürlüğü Ödüllerini kazanan gazeteciler neler söyledi? 

Meslek hayatı boyunca olduğu gibi son 1 yıl içinde basın özgürlüğünün korunması konusundaki çalışmalara katkıları nedeniyle  “Kişi” dalında “2010 Basın Özgürlüğü Ödülü”nü Hürriyet Gazetesi Yazarı Sedat Ergin, yaptığı teşekkür konuşmasında, “Bu yıl, gazetecilikte 35'inci yılımı geride bırakıyorum. Ödül, bu açıdan da benim için ayrı bir anlam taşıyor. 35 yılın bütün mesaisine, yorgunluğuna değmiş diye düşünüyorum” dedi.  Ergin şöyle devam etti:

“Basın özgürlüğünü kutladığımız bugün, bu alanda ciddi sıkıntıların yaşandığı bir döneme rastlıyor. Benim de gazetecilik yaptığım 35 yıl içindeki tanıklığım, 12 Eylül askeri rejimi dönemi bir tarafa bırakılırsa, basın özgürlüğü açısından sivil yönetim altındaki en sıkıntılı dönemlerden birini yaşıyoruz. Öncelikle istatistikler bunun böyle olduğunu bize söylüyor. Her gün yeni bir arkadaşımız, meslektaşımız hakkında dava açıldığı haberini alıyoruz. Bu bazen bir yolsuzluk haber yapılmasından bazen de bir yolsuzluk haber yapılmasından bazen de bir kanaatin belirtilmiş olmasından kaynaklanabiliyor. Meslektaşlarımız hakkındaki pek çok yargılama mahkumiyetle sonuçlanıyor. Şamil Tayyar, Nurettin Kurt, bugün burada ödül alan İrfan Aktan, İsmail Saymaz hemen aklıma gelen iki isim. Bazı meslektaşlarımızın yargılamaları sürüyor.  Dink cinayetinde polis görevlilerinin ihmallerini gösteren raporları yayımladıkları için yargılanan Kemal Göktaş ve Nedim Şener’in durumunu verebilirim.”
 

İrfan Aktan:  Ödülü, tarafı olup insan kalanlara adıyorum

Hapis cezası tehdidi altında olan ve cezaevinde bulunan gazeteciler adına ödüle alan  Express dergisi muhabiri İrfan Aktan, “Ceza vererek gazeteci meşhur eden Türkiye'nin değişmesi umuduyla; bu ödülü itaat etmek zorunda bırakılanlara, itaat etmeyenlere, savaş mağdurlarına, sırf gazetecilik faaliyeti yürüttüğü için hapse atılan hak ve özgürlük yanlısı, savaş ve silah karşıtı muhabirlere, taraf olup insan kalanlara adıyorum” dedi.
 

Baba Kurşun: “Bu ödül ne yazık ki cezaevine gidecek”

Cezaevinde bulunan Azadiya Welat gazetesi eski sorumlu yazı işleri müdürü Vedat  Kurşun adına babası Şükrü Kurşun'a Radikal gazetesi yazarı ve Büyük Seçici Kurul Üyesi Altan Öymen oğlunun ödülünü sundu. Baba Şükrü Kurşun, teşekkür konuşmasının başında davetlilere Kürtçe hitap etti Daha sonra sözlerine Türkçe olarak devam eden Kurşun, bu ödülün Vedat Kurşun'a vermesinin son derece anlamlı ve önemli olduğunu vurguladı. Baba Kurşun, şunları ifade etti:

“Bildiğiniz gibi oğlum Vedat Kurşun barış için, özgürlük için, demokrasi için tamamıyla objektif ve tarafsız basın ahlakı çerçevesinde hareket etmiştir. Vedat Kurşun kimseyi öldürmemiş kimsenin hakkını yememiştir. Gerçekleri yazdığı için kendisine 166 yıl 6ay hapis cezası verilmiştir. Ben babası olarak buradan tüm Türkiye ve Dünya kamuoyuna sesleniyorum:Tüm herkesin düşünce özgürlüğüne sahip çıkmaları çağrısında bulunuyorum. Vedat Kurşun ve arkadaşları Kürt ve Türk kamuoyunun vicdanında aklanmışlardır. Bu ödül ne yazık ki cezaevine gidecektir. Bu ödülü Vedat Kurşun'a veren Türkiye Gazeteciler Cemiyetine ve Yönetim Kuruluna Vedat Kurşun adına babası olarak sizlere teşekkür ediyorum. “

Saymaz: Ödülle gazeteciliğim tescillendi

Ödülünü TGC Genel sekreteri Sibel Güneş’ten alan Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz, şöyle konuştu:

“10 yıllık bir gazeteciyim. 10 yıllık meslek hayatımda böylesi bir yargılanmayla sınanmaktan çok ta memnun olduğumu söyleyemem. Ama gazeteciliğimin sınandığını bu ödülle de gazeteciliğimin tescillendiğini düşünüyorum. Bu akşam biz burada ödül alırken ismi çok uzaklarda kalanları da hatırlatmak isterim. Bu ödülü Bandırma’da çıkar örgütleri tarafından katledilen yerel basın çalışanı Cihan Hayırsevener, Adıyaman’ın Gerger ilçesinde yazdığı yazılar nedeniyle yüzyıllarca hapis cezasına maruz bırakılan ve siyasi çıkar odakları tarafından hedef haline getirilen Hacı Boğatekin ve en önemlisi 12 Eylül darbesinin tartışıldığı bugünlerde, benim doğumumdan 11 gün önce (bundan 3o yıl önce) faşist çevrelerce katledilen Demokrat gazetesi muhabiri Recai Ünal’a ithaf etmek isterim."

Önderoğlu:  İhlalleri gözler önüne sermeye devam edeceğiz

Kurum dalında Bağımsız İletişim Ağı (Bianet), Türkiye'de alternatif ve hak odaklı gazetecilik alanında yapmış olduğu çalışmalarla demokrasinin gelişimi, bilgi edinme hakkı ve yurttaşlık bilincinin yerleşmesi konusundaki emekleri için” ödül aldı. Bianet adına ödülü TGC Başkan Yardımcısı Vahap Munyar’dan alan Erol Önderoğlu,  şunları söyledi:

“Geçtiğimiz günlerde Bağımsız İletişim Ağı’nın 10’uncu yılını kutladık. Türkiye’de basına uygulanan kriterleri ölçmek için her üç ayda bir medya gözlem raporlarıyla yayınlıyoruz. Sesimizi çok fazla duyuramıyorduk. Çünkü gazetecilere hapis cezalarını erteleme yoluyla ya da paraya çevirme yoluyla rafine edecek çeşitli taktikler girişmişlerdi. Bu bir şekilde uluslararası, ulusal ve yerel kamuoyun da basın ve ifade özgürlüğünü ne kadar önemli bir mesele olduğu konusunun da uyutmasına neden olmuştur. Ancak bu son günlerde karşılaştığımız durumlar bize gösteriyor ki hapis cezalarını ertelemek, cezaları paraya çevirmek çare değil. Çünkü önümüzde çok etkili bir silah var Terörle Mücadele Yasası (TMY). TMY’den ceza alan gazetecilerin cezalarını ertelemeleri yolu kapalı. Korkarım ki Türkiye gelecek yıllarda,  1990’lı yılların utancını yaşatacak durumlarla karşılaşacak..  Gazetecileri cezaevine gönderen yolları kapatarak, TMY ve TCY’de ki gazetecilere hapis ön gören yasaları kaldırarak en azından geçmişte yaptığı gibi görüntüyü kurtarsın. Biz Bianet olarak bu ihlalleri gözler önüne sermeye devam edeceğiz. “


Geleneksel Gazeteciler Günü Töreni’ne katkıları nedeniyle Türk Telekom ve Ergotürkiye de TGC başkan yardımcısı Vahap Munyar tarafından birer teşekkür plaketi sunuldu. Plaketleri Türk Telekom adına Kurumsal İlişkiler Müdürü Tülin Kara Özger, Ergotürkiye adına ise İcra Kurulu Üyesi Sedef Korkmaz aldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun basın özgürlüğünün önemine işaret eden mesajları da okunan geceye, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, AA Genel Müdürü Hilmi Bengi, AA İstanbul Bölge Müdürü Ümit Kanoğlu, Basın İlan Kurumu Müdürü Mehmet Atalay, TGC önceki genel sekreterlerinden Celal Toprak, Jamanak Gazetesi Başyazarı Ara Koçunyan, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) Başkanı Figen Toksü, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin’in de aralarında bulunduğu iş, sanat, siyaset, medya ve akademik dünyadan çok sayıda davetli katıldı.

“Gazetecilere özgürlük” kampanyası 

“Özgür gazetecilik varsa, özgür toplum vardır” sloganıyla Gazetecilere Özgürlük Kampanyası başlatan G–9 Platformu, kampanya kapsamında hazırladığı çağrı metnini 2010 Basın Özgürlüğü ödülleri töreninde imzaya açıldı. Törene gelen gazeteciler “Gazetecilere özgürlük” kokartlarını takarak, metne imza attılar. Metinde, cezaevinde olan ve hapis tehdidiyle karşı karşıya olan gazetecilere dikkat çekilerek, “Türkiye’nin demokratik dünyadan kopmasına yol açabilecek bu tehlikeli gidişattan kurtulabilmek için hükümeti ve parlamentoyu ilgili yasalarda köklü değişiklikler yapmak üzere derhal harekete geçmeye çağırıyoruz. Özgür gazetecilik varsa, özgür toplum vardır” ifadelerine yer verildi. 

 “Sansürden yasağa” sergisi

Dolmabahçe Sarayı’na gelen konuklar “Sansürden Yasağa 1” başlıklı sergiyi izleyerek tören alanına geçtiler.  Basına yasakların ağırlıklı olarak gündeme geldiği, 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 öncesi ve sonrası dönemlerden ilki olan 1960'daki uygulamalardan oluşan sergide, TGC Başkanı Orhan Erinç’in kişisel arşivinde ve Basın Müzesi'nde yer alan dokümanlardan, mahkemeler tarafından verilen yasaklama kararları, Tahkikat Encümeni ile Sıkıyönetim Komutanlıklarınca verilen karar örnekleri ile bunların basına yansıyış biçimleri panolarla yansıtıldı. Sergi ilk olarak 2008 Geleneksel Gazeteciler Günü töreninde izlenime sunulmuştu.

84 gazeteci anı plaketi aldı


Törende ayrıca sürekli basın kartı almaya hak kazanmış 84 gazeteciye de armağanları verildi.  Gazetecilere armağanları İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, TGC başkan Vekili Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGC önceki başkanlarından ve Basın Senatosu Başkanı Nail Güreli, TGC önceki Başkanlarından Necmi Tanyolaç, AA genel Müdürü Hilmi Bengi, TGC Denetleme Kurulu Üyesi İhsan Yılmaz, TGC Genel Sekreter Yardımcısı Zafer Atay, TGC Onursal Üyeleri Prof. Dr. Mücahit Akmanoğlu ve Prof. Dr. Turgay Atasü, TGC Yönetim Kurulu Üyeleri Orhan Ayhan, Recep Yaşar, Doğan Satmış, Arif Kızılyalın, Ahmet Özdemir tarafından takdim edildi.

Bir yıl içinde sürekli basın kartı almaya hak kazanana 84 TGC üyesi gazetecinin isimleri şöyle: 

Abdurrahman Dilipak, Abdülkadir Karataş, Adnan Er, Ahmet Küçükcicibıyık, Ali Kızan, Ayda Çevik, Aydın Kanevitçi, Aydın Şentürk, Ayten Dağıstanlı, Baturhan Koçak, Baydu Can, Bülent Çöltekin, Canan Okman, Cavit Tuna, Cebrail Çilesiz, Cemil Yıldız, Cengiz Öztürk, Cengiz Uçkun, Ercan Demir, Erhan Bağcı,Erhan Köknar, Ersin Karaca, Ertan Cillov, Fevzi Kahraman, Fuat Ercan, Gülname Gümüş Kurtgöz, Gürcan Çilesiz, Güral Nezihi, Şevket Berber, Halil İbrahim Ekiz, Hikmet Bila, Hüseyin Türkoğlu, Işık özden, İbrahim Korkut Göze, İdris Adil, İsmail Karadavut, Kadir Demirel, Kadir Dikbaş, Kayahan İper, Lütfü Karakaş, M. Rıfat Akaya, Mehmet Faruk Şüyün, Mehmet Kaya, Mehmet Köpüklü, Metin Kıvanç Yener, Murat Bardakçı, Murat Ali Sakal, Mustafa Çolak, Mustafa Şap, Nadia Koçunyan, Namık Koçak, Nazım Alpman, Necdet Canaran, Nermin Tuğuşlu, Nesim Tuğuşlu, Nihal Tülin, Öztürk Ekici, Nil Soysal, Nilüfer Kas, Osman Altınışık, Osman Yazıcı, Ozan Köklüçınar, Ömer İlhan Tekdal, Önay Yılmaz, Ramazan Güntay, Ruşen Güven, Sait Güleç, Salih Soysal, Sanlı Ergin, Selahattin Aslan, Selçuk Onur, Semih Yazıcıoğlu, Sevinç Yeşiltaş, Seyfullah Türksoy, Sıtkı Uluç, Sibel Nart, Suat Töre, Süleyman Çil, Süleyman Gültekin, Şaban Özden, Şaban Sevinç, Şanar Yurdatapan, Uluğ Örs, Uygar Eremektar, Vedat Volkan Özkeleş, Yusuç Timuçin Mert.




Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler