Çelik: Yapma-etme yetmez

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, madde bağımlığı konusunda anne-babaların çocuklara ''Yapma-etme'' gibi komutlar vermek yerine, enerjilerini boşaltacakları yararlı etkinliklere yönlendirmelerini ve çocukların görev alma sorumluluğunu geliştirmelerini istedi.

Yayınlanma: 21.10.2008 - 17:07
Abone Ol google-news

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, madde bağımlığı konusunda 106 bin öğretmenle 1 milyon 600 bin öğrenciye eğitim verildiğini söyledi.

Çelik, ''Uyuşturucu Başta olmak üzere Madde Bağımlılığı ve Kaçakçılığı Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonuna'' bilgi verdi.

Madde bağımlığı ile mücadelenin çok yönlü olduğuna dikkati çeken Bakan Çelik, bu konunun sadece okulu, öğretmeni ilgilendiren bir sorun olmadığını kaydetti. Türkiye'deki bağımlı sayısının diğer ülkelerden daha az olduğunu ifade eden Çelik, zararlı maddelerle mücadelede ailenin önemini vurguladı.

Çocukların zararlı madde ile tanışmadan tedbir alınması gerektiğini, burada da okul-aile işbirliğinin önemli olduğunu anlatan Çelik, madde bağımlığı ile mücadelenin toplumsal bir mücadele olduğunu belirtti. Çelik, bu konuda bir strateji belgeleriyle, eylem planları bulunduğunu bildirerek, özellikle İçişleri Bakanlığı ile yakın bir işbirliğine gittiklerini anlattı.
Bakan Çelik, çocukların en fazla 8 saatlerini okulda geçirdiklerini hatırlatarak ''Okul dışında çocuklar, medya, internet ve sokaktan etkileniyorlar'' dedi.

Şiddetin sebeplerinden birinin de madde bağımlığı olduğuna dikkati çeken Bakan Çelik, okul önlerinde ve çevresinde uyuşturucu tacirlerinin barındırılmaması için tedbir aldıklarını anlattı. Polisle işbirliğine gidilmesinin okullarda şiddet ve madde bağımlılığı olaylarını önemli ölçüde azalttığını kaydeden Çelik, şunları söyledi: ''Çoğu zaman arabamıza, eşyalarımıza gösterdiğimiz özeni, çocuklarımızdan esirgiyoruz. Okula kaydettirip, altına da bir araba çektik mi iş bitiyor zannediyoruz. Çocuklarımıza sevgi şefkat göstermek çok önemli. Çocuklara sevgi ve şefkatle yaklaşmalıyız.
Aslında toplumsal şiddetin temelinde de bu var... Çocuk 2-3 yaşına geliyor yürümeye başlıyor, evde anne-babadan, okulda öğretmenden, üniversitede polisten, cezaevinde gardiyandan, askerde komutandan dayak yiyor... Artık okulda ve kışlada eskisi gibi dayak yok tabii. Eğitim artıkça bilinçlenme de artıyor. Dayak yiyen çocuklar, gururları kırıldığı, kişiliği zedelendiği için evden kaçabiliyorlar ve sonrasında istenmeyen olaylar yaşanıyor. Çocuklar, medyanın da etkisiyle şöhret olmak ve kendilerinden söz ettirmek de isteyebiliyorlar.''

Bakan Çelik, anne-babaların çocuklara ''Yapma-etme'' gibi komutlar vermek yerine, enerjilerini boşaltacakları yararlı etkinliklere yönlendirmelerini ve çocukların görev alma sorumluluğunu geliştirmelerini istedi.

Madde bağımlılığı ile mücadelede kurumlar arasında koordinasyon eksikliği bulunduğunu ifade eden Çelik, ''Bu konuda Ege zeybeği değil, horon tepmemiz gerekiyor ki bütün kurumların eli birbirine değsin'' diye konuştu.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü'nün madde bağımlılığı tanımına alkol ve sigarayı da eklediğini hatırlatarak, madde bağımlılığı ile mücadelede okul-aile işbirliğinin önemine işaret etti. AIDS ve Hepatit gibi hastalıkların da bu yolla bulaştığını anlatan Bakan Akdağ, Türkiye'de madde bağımlılarının sayısının Avrupa ülkelerine göre oldukça az olduğunu söyledi.

Bakan Akdağ, 2006 yılında 171 bin, 2007 yılında 208 bin, bu yılın ilk 6 ayında da 106 bin kişiye eğitim verildiğini bildirerek, özellikle ailelere yönelik eğitimlerin devam edeceğini kaydetti. Bu konuda bir web sayfası da hazırladıklarını belirten Akdağ, bağımlılık yapıcı maddelerle ilgili bir ''Ülke Programı'' hazırladıklarını kaydetti.


Sigara satışı azalıyor

Sağlık Bakanı Akdağ, son 3 ayda Türkiye'de sigara satışının yüzde 5 azaldığını, bir yılda bu oranın yüzde 10'a çıkmasını beklediklerini ifade ederek, gelecek 5 yılda, Türkiye'de yüzde 33 olan ortalama sigara kullanımı oranını da yüzde 20'ye çekmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Dünya Sağlık Örgütünün alkol konusunda da bir eylem planı hazırladığını kaydeden Akdağ, ''Biz de ulusal alkol programı çalışmasını yürütüyoruz. Bu programda toplumun her kesiminin desteğine ihtiyacımız var. Alkol Kontrol Programı ve Eylem Planı yürürlüğe girdiğinde bazı tepkiler çekecek. Bunu bazı yerlere çekmeye çalışanlar olacak'' diye konuştu.

Madde bağımlılarının tedavi edilebileceği merkezlerin sayısını 12'ye, yatak sayısını da 493'e çıkardıklarını kaydeden Akdağ, 2007 yılında 2 bin 492 kişinin yatarak tedavi edildiğini ve ayaktan tedavi için bu merkezlere 38 bin kişinin başvurduğunu kaydetti.

 

İlaç takip sistemi

İlaç konusunda da yeni bir çalışma yürüttüklerini bildiren Akdağ, 2009 yılından itibaren ilaç kontrol isteminde çift barkod sistemine geçileceğini açıkladı. İlaç kutularına birbirine benzemeyen numaralar ekleneceğini, ilaç satışlarının takip edileceğini anlatan Akdağ, böylece uyuşturucu madde içeren ilaçların satışının takibinin yapılıp, yolsuzlukların da önüne geçileceğini sözlerine ekledi.

Bakan Akdağ'ın konuşmasından sonra, komisyon toplantısına basına kapalı olarak devam edildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler