Af çıktı ama...

Öğrenci Affı Yasa Tasarısı Meclis'te kabul edilirken, af bekleyen gençler askerlik şoku yaşıyor. Tasarıda, 29 yaşını doldurmuş erkek öğrencilerin askerlik tecillerinin yapılmaması öngörülüyor. Af bekleyen gençler tarafından kurulan www.af2007.com sitesi, uygulamanın gençler arasında soruna neden olacağı gerekçesiyle, milletvekillerine ulaşmaya çalışıyor.

Yayınlanma: 22.10.2008 - 12:32
Abone Ol google-news

Üniversitelerden çeşitli nedenlerle ilişiği kesilen öğrencilere af çıktı. TBMM Genel Kurulu'nda, öğrenci affına ilişkin yasa tasarısı kabul edilerek yasalaştı. Böylece, öğrenci affına ilişkin 12. yasal düzenleme kabul edilmiş oldu. Kanuna göre, affın başlangıç tarihi 7 Haziran 1995 olacak, 1980 yılından sonra çıkarılan aflardan hiç yararlanmayanlar da kanun kapsamı içinde değerlendirilecek.
 

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı eğitim kurumlarında (GATA, Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksek Okulları), polis akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumlarında ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim görürken, 7 Haziran 1995 tarihinden itibaren ilişiği kesilenler, 2 ay içinde başvurmaları halinde, Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek fakülte veya yüksekokullarda eğitimlerine devam edebilecek.

Kanuna göre, yükseköğretim kurumlarında hazırlık dahil bütün sınıflarda intibak, ön lisans, lisans tamamlama, lisans, pedagojik formasyon, lisans üstü, tıpta uzmanlık ve sanatta yeterlik öğrenimi gören öğrencilerden; 7 Haziran 1995 tarihinden, kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi isteği ile ilişikleri kesilenler dahil her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler ile kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 aylık başvuru süresi içerisinde ilişiği kesilenler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvuruda bulunmaları şartıyla aftan yararlanacak. 1980 sonrası çıkartılan aflardan hiç bir şekilde yararlanmayanlar da bu kanun kapsamına alınacak.

Bir yükseköğretim kurumu adına, yurt içinde başka bir yükseköğretim kurumunda lisansüstü öğrenim yapanlardan, başarısız olmaları nedeniyle ilişiği kesilenler de af kapsamında değerlendirilecek.

Başvuruda bulunanlar, ilgili yükseköğretim kurumları tarafından, 2 aylık başvuru süresinin dolması beklenmeden de bu haklardan yararlandırılabilecek. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte askerliğini yapanlar terhislerini; gözaltında, tutuklu veya hükümlü olup da ceza infaz kurumlarında bulunanlar ise bu hallerinin sona ermesini takip eden 2 ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde bu haklardan faydalandırılacak.


Sınav ve devam hakkı

Başvuru süresi sonuna kadar yükseköğretim kurumlarınca haklarında ilişik kesme işlemi uygulanan, yükseköğretim kurumlarında hazırlık dahil bütün sınıflarda intibak, ön lisans, lisans tamamlama, lisans, pedagojik formasyon, lisans üstü, tıpta uzmanlık ve sanatta yeterlik öğrenimi gören öğrencilerden, ilişik kesme işlemine karşı idari yargı mercilerine başvurmuş olanlar da başvurmaları halinde yeniden kayıt yaptırma hakkına sahip olacak. Davanın, davacının aleyhine sonuçlanması, öğrencinin aftan yararlanmasına engel olmayacak.

Ön lisans ve lisans düzeyinde ilişiği kesilenlere; devam şartını yerine getirmedikleri dersler için 1 eğitim-öğretim yılı, dönemlik dersler için 1 dönem devam etme hakkı ve 4 sınav hakkı; devam şartını yerine getirip başarısız olanlara, başarısız oldukları dersler için 4 sınav hakkı; istemeleri halinde başarısız oldukları derslere 1 eğitim-öğretim yılı, dönemlik dersler için 1 dönem devam etme hakkı, devam zorunluluğu bulunmayan dersler için 4 sınav hakkı tanınacak.

Yüksek lisans öğrencileri için bir, doktora öğrencileri için de 3 yıl tez hazırlama süresi verilecek. Not ortalaması nedeniyle mezun olamayanlara, istedikleri 3 dersten not yükseltmek için 2 sınav hakkı verilecek.


Lisans üstü düzeyde ilişiği kesilenler

Lisans üstü düzeyde ilişiği kesilenlere; devam şartını yerine getirmedikleri dersler için 1 eğitim-öğretim yılı, dönemlik dersler için 1 dönem devam etme hakkı ve 3 sınav hakkı; devam şartını yerine getirip başarısız olanlara, başarısız oldukları dersler için 3 sınav hakkı; istemeleri halinde bu dersleri değiştirerek 1 eğitim öğretim yılı, dönemlik dersler için 1 dönem devam etme hakkı, yeterlik için 3 sınav hakkı verilecek.

Yüksek lisans öğrencileri için 1, doktora öğrencileri için 2 yıl tez hazırlama süresi, doktora yeterlik sınavına girebilmek için yabancı dil sınavında başarısız olanlara 3 sınav hakkı, sanatta yeterlik veya tıpta uzmanlık alanlarında başarısız olanlara, başarısız oldukları derslerden laboratuvar ve uygulamalı derslere devam ve eksik rotasyonlarını tamamlamaları şartıyla 3 sınav hakkı tanınacak.

 

Açıköğretimde kaydı silinenlere kayıt hakkı

Af kapsamında verilen sınav ve devam hakkının kullanılması süreci sonunda başarılı olanların öğrenciliğe intibakları yapılacak ve haklarında, yıl kaybetmemiş öğrenciler gibi işlem yapılacak.

Başarısız olunan derslerin programdan çıkarılmış olması halinde bu derslerin yerine, ilgili yükseköğretim kurumu tarafından başka dersler belirlenecek.

Pedagojik formasyon programını tamamlayamayanlar için 3 sınav hakkı verilecek; yapamadıkları uygulamalar için ilgili yükseköğretim kurumu tarafından devam imkanı sağlanacak. Açık öğretim sistemi ile öğrenim yapılan ön lisans, lisans tamamlama ve lisans programlarından kaydı silinenlere yeniden kayıt hakkı verilecek.
Lisans programlarına devam ederken çeşitli nedenlerle ön lisans diploması alarak kurumlarından ayrılanlar da bu haklardan yararlandırılacak.


Lisanüstü öğrenim görenler

Lisansüstü öğrenimlerini tamamlayamadıkları için yükseköğretim kurumlarındaki görevlerine son verilenler, kendilerine tanınan haklardan yararlanarak, öğrenimlerini verilen sürede tamamlamaları kaydıyla, mezuniyetlerinin ardından 30 gün içinde YÖK'e başvuracak. Başvurunun ardından 2 ay içinde adına öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumuna veya YÖK'ün uygun göreceği başka bir yükseköğretim kurumuna araştırma görevlisi olarak atanacak.

Bunlardan para borçları olanların bu borçları, hizmet borcuna dönüştürülecek. Bu kişilerin haklarında başlatılan takibat ise öğrenimleri süresince durdurulacak. Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılan ödemeler ise iade edilmeyecek.

Sağlık Bakanlığı'na bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri ile Adli Tıp Kurumunda tıpta uzmanlık öğrenimi görmekte iken ilişiği kesilenler de başvuru süresi içinde, Sağlık Bakanlığına veya Adli Tıp Kurumu'na başvurmaları halinde tanınan haklardan, ayrıldıkları kurumlarda yararlanacak.

Askere alınmaları gerekenler ise kanunda belirtilen hakları kullanmaları halinde tecilli veya tehirli sayılacak. Bu kanundan yararlanarak öğrencilik hakkı kazananların askerlik ve tecil işlemlerinde, Askerlik Kanununun ilgili hükümleri uygulanacak. Bu kişilerin askerlik süresi boyunca öğrenim hakları dondurulacak.


TSK'ya ve Polis Akademisi'ne bağlı eğitim kurumları

Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim kurumlarında (GATA, Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksek Okulları), polis akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumlarında ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim görürken 7 Haziran 1995 tarihinden, kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ilişiği kesilenler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 ay içinde başvurmaları halinde YÖK tarafından askeri okullar dışındaki fakülte veya yüksekokullara yerleştirilebilecekler. Belirlenen yükseköğretim kurumlarınca intibakları yapılan öğrenciler, diğer öğrenciler gibi bu haklardan yararlanacak.

Bu kanunun eğitim-öğretime ilişkin uygulama esaslarının belirlenmesinde, YÖK yetkili olacak. Sağlık eğitim enstitüleri gibi kapatılan kurumlardan ilişiği kesilenler veya kurumlarına dönmeleri mümkün olmayanlar da bu haktan yararlanabilecek. YÖK tarafından denklikleri kabul edilen yüksek öğretim kurumları belirlenerek, bu hakları kullanmaları sağlanacak.

İlişiklerinin kesildiği kurumlara dönmeleri mümkün olmayanlardan vakıf yüksek öğretim kurumlarına kayıt yaptıranlar, istedikleri yüksek öğretim kurumlarına yönlendirilecek. Birden fazla kurumdan ilişiği kesilenler, ilişiklerinin kesildiği kurumlardan birisine başvuruda bulunabilecek. Tıpta uzmanlık yapacaklara, ilgili mevzuatta hekimlik ve istihdam için belirlenen şartları taşımaları şartıyla, uzmanlık eğitimine devam etme hakkı verilecek.

 

Bakan Hüseyin Çelik:  YÖK yasa tasarısı  reform olmayacak

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Yükseköğretim Kanununun, Türkiye'ye uyan bir elbise olmadığını, 130 üniversitenin ihtiyacını karşılamadığını belirterek, kanunun değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Çelik, TBMM Genel Kurulunda, öğrenci affına ilişkin tasarının yasalaşmasından önce eleştirileri yanıtladı.

Bakan Çelik, 25 yılda 12 öğrenci affı çıkardıklarını belirterek, bunun, TBMM'den yaklaşık 2 yılda bir af çıktığı anlamına geldiğini bildirdi. Çıkan af yasalarından 7'sinin, 1980'den, yasanın çıktığı tarihe kadar ilişiği kesilen öğrencileri kapsadığını anımsatan Çelik, bu yasayı da tekrar 1980'e taşımanın anlamlı olmadığını düşündüklerini ifade etti.

Başarısız öğrencileri kader, sistem kurbanı olarak nitelendirmenin, popülist yaklaşım olduğunu kaydeden Çelik, başarısızlığın tek nedeninin, ekonomik olmadığını vurguladı. Çelik, ''hali vakti yerinde, yediği önünde yemediği arkasında'' bir çok kişinin de başarısız olduğunu dile getirerek, başarısızlık nedenleri arasında disiplinsizlik, isteksizlik, öğrencinin yanlış tercihi sonucu fakülteye ısınamamasının da yer aldığını söyledi. Ekonomik nedenlerin de yabana atılamayacağına işaret eden Çelik, ''Bir daha TBMM önüne bir af yasası gelmemesini temenni ederim'' dedi.
TBMM iradesiyle öğrencilere bir hak verildiğini, fırsat tanındığını dile getiren Çelik, öğrencilerin bu fırsatın kıymetini bilerek, iyi kullanması gerektiğini kaydetti.

''YÖK Yasasını değiştirmemiz gerekiyor'' diyen Bakan Çelik, şunları ifade etti: ''2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, Türkiye'ye uyan bir elbise değil, 130 üniversitenin ihtiyacını karşılayacak bir kanun değil, değiştirmek gerekiyor. Bunu değiştirmemiz, köklü reform yapabilmemiz için de Anayasanın ilgili maddelerinin değiştirilmesi gerekiyor. Anayasa değişikliği olmadan hazırlanan YÖK yasa tasarısı, pansuman önlem, restorasyon olacak ama asla bir reform olmayacak.''

 

Nur Serter

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, öğrenci affının, ''başarısızlığa verilen bir ödün değil, başarılı olmak için getirilen son fırsat'' olarak algılanması gerektiğini söyledi.

TBMM Genel Kurulu'nda, öğrenci affını düzenleyen kanun tasarısının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Serter, tasarıyla ilgili CHP Grubunun görüşlerini dile getirirken, öğrenci aflarının Meclis gündemine 1,2,3 yıl aralarla geldiğini söyledi. Serter, bunun, övünülecek, sevinilecek, gurur duyulacak bir tablo olmadığını belirterek, özellikle üniversitelerden, sürekli af çıkarılmasının, eğitimin kalitesini etkilediğine yönelik tepkiler geldiğini kaydetti.

Affın, hiçbir biçimde, siyasi partiler tarafından siyasi rant amacıyla kullanılmaması gerektiğini dile getiren Serter, tasarıda da bu ilkeye dikkat edildiğini vurguladı.

Serter, affın gerekli olduğunu dile getirerek, 42 yeni üniversite açılmasının, affın meşru ortamını yarattığını söyledi. Serter, ''Eksikliklere rağmen yeni üniversiteler açılırken, yüksek puanla üniversiteyi kazanmış gençlere de bir fırsat daha tanınması gerekiyordu'' dedi.

Serter, Türkiye'nin aflar ülkesi olmaması, 2 yılda bir öğrenci affı çıkarılmaması gerektiğini vurgulayarak, affın, başarısızlığa verilen bir ödün, ödül gibi algılanmaması gerektiğini belirtti. Serter, bunun, ödün değil, başarılı olmak için getirilen son bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini söyledi.


YÖK, rapor sunmalı

MHP Grubu adına söz alan Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil, tasarının yararlı, amaca uygun ve kapsamının yeterli olduğunu kaydederek, bugüne kadar çıkarılan afların sorunu çözmediğini, TBMM'deki yığılmaların önüne geçmediğini, bu kısır döngünün de kırılması gerektiğini belirtti.

Asil, YÖK'ün, bugüne kadar ilişiği kesilen öğrencilere ilişkin, kapsamlı bir rapor hazırlayarak, kamuoyuna ve Hükümete sunması gerektiğini ifade etti.

Öğrencilerin okulla ilişiğinin kesilme nedenlerinin başında, başarısızlığın geldiğini vurgulayan Asil, barınma sorununun da başarısızlığa yol açtığını söyledi. Asil, sağlıklı barınma, dinlenme, ders çalışma olanağı bulamayan öğrencilerin başarısız olduğunu ifade ederek, yurt sayısının artırılmasını istedi.

 

"Bir hastalık gibi..."

DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, partisinin görüşlerini açıklarken, öğrenci affının değil, eğitim sisteminin tartışılması gerektiğini, eğitimde adalet için, öğrenci affının sadece bir adım olduğunu söyledi.

Tuncel, ''paran kadar eğitim'' anlayışından vazgeçilmesi ve harçların kaldırılması gerektiğini belirterek, affın, 1980'den sonrasını kapsamasıyla daha adaletli olacağını kaydetti.
Anadilde eğitimin, bazılarına göre ''kışkırtma'' olabileceğini savunan Tuncel, ''Bu toplumsal bir taleptir, Kürt halkının talebidir. Okullarda, İngilizce, Fransızca eğitim veriliyor, İstanbul, Alanya, Antalya'da Alman okulları bulunuyor, ancak konu Kürtçe olunca farklılaşıyor. Bölünme paranoyası, bir hastalık gibi kendini gösteriyor. Sözde kardeşlik, kardeşlik değildir'' diye konuştu.

Tuncel, DTP dışındaki Kürt milletvekillerinin de Kürtçe eğitim veren üniversite kurulmasına karşı çıkmayacağını öne sürdü.

 

Özlük hakları ve ücretleri düzenlenmeli

AKP Muğla Milletvekili Yüksel Özden ise daha önceden üniversitelerin yüzde 10-15'lik bir kesime hitap ettiğini, eğitimin elit olduğunu söyledi.

Özden, 50 bin gencin, ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkelerde üniversite diploması almak için uğraştığını dile getirerek, gençlerin, komşu ülkeler için bir pazar olmasından rahatsızlık duyduğunu kaydetti.

Üniversite kontenjanlarını artırarak, daha fazla genci üniversiteli yaptıklarını dile getiren Özden, bu yıl, açıköğretim ve örgün eğitimde 600 bin kişiye üniversite hakkı verildiğini anlattı.
Özden, öğretim üyelerinden, affın ardından okula dönen öğrencilerin, daha önce kullanamadıkları imkanı, daha iyi değerlendirmeleri konusunda rehberlik etmesini istedi. Özden, fedakarlık istedikleri hocaların, özlük hakları ve ücretlerinin düzenlenmesi için bir çalışma yapılmasının zamanı geldiğini söyledi.

Genel Kurulda, tasarının 1. maddesi üzerinde görüşmeler devam ediyor.


ÖDP'li Uras: Lütuf değil

ÖDP Genel Başkanı, İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, öğrenci affı yerine, ''eğitime devam hakkı'' denilmesi gerektiğini belirterek, ''Bu, insanları kazanmanın bir yoludur, lütuf değil'' dedi.

Öğrencilere af getiren Yükseköğretim Kanununda değişiklik yapan tasarının 1. maddesi üzerinde söz alan Uras, öğrenci affının, afların en masumu olduğunu söyledi.
Uras, afların, ancak suçlarda olacağını savunarak, buna af değil, ''eğitime devam hakkı'' veya ''kesintisiz eğitim hakkı'' denilmesinin daha doğru olacağını bildirdi. Uras, bu düzenlemenin lütuf değil, insanları kazanmanın bir yolu olduğunu dile getirdi.


Arat: Üniversite öğrencilernin birçok sorunu var

CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat da konuşmasında, ''Derinlerde oluşan bir yarayı tamamen kapatmak yerine, ileride yaranın tekrar açılmasını sağlayacak pansumanı, bir kez daha yapmak üzere toplanmış bulunuyoruz'' dedi. Neredeyse 1,5 yılda bir af çıkartıldığını ifade eden Arat, üniversite öğrencilerinin bir çok sorunları bulunduğunu söyledi.

Arat, bu yasanın soruna kesin çözüm getirmeyeceğini, yarayı iyileştirmeyeceğini, bu nedenle de eğitim sisteminin baştan sona gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Üniversite kontenjanlarının siyasal nedenlerle artırılmaması, üniversite önündeki yığılmanın önlenmesi gerektiğini dile getiren Arat, ''Bunlar yapılmadıkça hep bu aflara başvurulacak ve sorun da giderilmeyecek'' diye konuştu.

CHP'li Arat, tasarının eksiklikleri bulunduğunu ifade ederek, Polis Akademisi ve bağlı okullardaki öğrencilerin bu düzenlemeden yararlanmasını istedi. Arat, yüksek lisans ve doktora yapan öğrencilerin askerlik sorununun giderilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
AKP Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz ise aflardan yararlananların başarı ortalamasının yüzde 48 olduğunu vurgulayarak ''Bu durum, yeni bir af kanununun ne kadar elzem olduğunu gösteriyor'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler