Erdoğan semt semt geziyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''(Hiç kimsenin arka bahçesi olmadık) diyorsan kusura bakma, bulunduğu yerin bedelini ödemiş çok insan var. Bunun bedelini ben de ödedim, bana bunu anlatamazsın sayın başkan'' dedi.

Yayınlanma: 09.09.2010 - 05:59
Abone Ol google-news

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ümraniye Alemdağ Caddesi'nde parti otobüsünden yaptığı konuşmada, alanda bekleyen vatandaşların bayramını kutladı. ''Yola çıkarken dedik ya 'biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz. Biz sizin hizmetinizdeyiz, sizin hizmetkarınızız'. Bunu ilk günden itibaren böyle bildik, böyle inandık, bu yola da böyle devam ediyoruz'' diyen Erdoğan, son 3 günün çok önemli olduğunu, Türkiye'nin tarihi bir dönüm noktasında bulunduğunu ifade etti.

Demokrasi ve özgürlükler için bir adım attıklarını belirten Erdoğan, konuşmasını ''Şunu biliyoruz ki demokrasinin en ileri noktada olmadığı bir ülkede, ekonomi geridedir. Demokrasi ile ekonomi at başıdır; şu 7,5 senede bunu gördük. Demokratik hakları ne kadar ilerlettiysek, ekonomimiz o kadar ilerledi. Küresel krize rağmen hamdolsun Türkiye bundan en az etkilenen ülke oldu. 2010'un ilk çeyreğinde Türkiye'nin büyüme hızı 11,7. Dünyada , Avrupa'da birinciyiz. Nasıl oldu bu? Demokratik haklardaki gelişmelerle oldu'' diye konuştu.

'Evet' ve 'hayır' cephesinde bulunanlar

Kadın haklarıyla ilgili en önemli adımların AK Parti iktidarı döneminde atıldığını, çocukların istismar edilmesinin önüne geçtiklerini ve anayasal güvence altına aldıklarını dile getiren Erdoğan, Anayasa değişikliği paketiyle getirilecek olan yeniliklere değindi. ''Hayır'' cephesinde yer alan partileri ve bazı sivil toplum kurumlarına değinen Erdoğan, ''(Evet) cephesinde kimler var, millet var millet. Niye millet? Çünkü 'hayır' cephesi darbe anayasasını destekliyor. 'Evet' cephesi, milletin anayasasını destekliyor. Biz 'hayır' diyene de saygı duyarız, (evet) diyene de saygı duyulmasını isteriz. Ancak (hayır) cephesini oluşturanların dürüst davranmasını istiyoruz, yalan yanlış konuşmaları bizleri üzüyor. Dürüst davransalar, başımız, gözümüz üstüne. Hiç alakasız şeyleri konuşuyorlar. Gelin şu 26 maddelik Anayasayı konuşun. Bakıyorsunuz beyefendinin arkasında 'yalana, talana rüşvete hayır' diyor. Ne alakası var? Anayasa maddesinin içinde bu mu var? Bize IMF'ye olan borç, 23,5 milyar dolar olarak devredildi mi? Kim ödedi bunu? Biz ödüyoruz, 6,6 milyar dolar kaldı. Devletin borçlanma faizi yüzde 63'tü, şimdi devlet yüzde 8 ile borçlanıyor'' dedi.

'Bana bunu anlatamazsın Sayın Başkan'

Türkiye'de ne kadar hakim ve savcı varsa, hepsinin katılımcı demokrasinin gereği olarak bu oylamaya katılacağını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: ''(Hiç kimsenin arka bahçesi olmadık) diyorsan kusura bakma, bulunduğu yerin bedelini ödemiş çok insan var, bunun bedelini ben de ödedim. Bana bunu anlatamazsın Sayın Başkan, bunun bedelini ödedim. Nasıl ödediğimi çok merak edersen özel otururuz sana anlatırım. Belgeleriyle bilgileriyle anlatırım. Bu çarkın içinde nelerin döndüğünü de ayrıca konuşuruz. Kurumlarımızın kirliliğini yok etmeye çalışmayın. Şu anda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun üyesi olup 10-12 yıla mahkum olmuş olan ve yargıdan ayrılmış olanlar da var. Niye? Bu tür kirliliklerden dolayı. Bu ülke bunları yaşadı. Artık bu bitsin istiyoruz. Bundan sonra bu ülkede adalet mülkün esasıysa, bu gerçekleşsin istiyoruz, derdimiz bu.''

Gazetelerin arka sayfalarına anayasa değişikliğiyle ilgili tam sayfa ilan verdiklerini hatırlatan Erdoğan, ''Bunları iyi okuyun. Oralardaki bilgileri bilmeyenlere duyurun. 13 Eylül bir başka Türkiye'nin adımları atılıyor. Tatile gitmiş olan akrabalarınızı mutlaka arayın, oralarda kalmasınlar. Bu görev önemli bir görev, tatille mukayese edilmez. Bu hareketin rotasını siz çizdiniz, neticesini de hep beraber alacağız'' diye konuştu.

 

'Ayaklarımızda prangalar var'

Erdoğan, Ümraniye'den Ataşehir'e partisine ait ''AK 1'' otobüsüyle yurttaşları selamlayarak geçti. Küçükbakkalköy Meydanı'nda halka hitap eden Erdoğan, vatandaşların bayramını kutlayarak, bu bayram ilçe ilçe dolaşıp, halkla bütünleşmek istediğini dile getirdi. Başbakan Erdoğan, referanduma az bir zaman kaldığını ve 3 gün sonra yeni bir döneme adım atılacağını belirterek, ülkenin prangalarından kurtulmak suretiyle ileri bir demokrasi sürecine gireceğini söyledi. Anayasa değişiklik paketinde nelerin yer aldığını da anlatan Erdoğan, ''Şeffaf devlete 'evet' mi?'' sorusuna 'evet' karşılığını aldıktan sonra ''fişlenmeye son vereceklerini'' kaydetti.

Değişiklik paketinde, Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısının değişmesinin yer aldığını anımsatan Erdoğan, CHP, MHP ve BDP'nin ''yargı siyasallaştırılıyor'' dediğini ifade ederek, ''Yargı şu anda siyasallaşmış. Türkiye'de bağımsız, tarafsız bir yargıdan söz edilebilir mi? İşte şimdi daha bağımsız, daha tarafsız bir yargının altyapısını oluşturuyoruz. Attığımız adım budur. Dolayısıyla bu yargı birilerinin arka bahçesi olmayacak. Yargı milletin ön bahçesi olacak'' dedi. Yargının, Türkiye'nin adına kararları lafta değil, özde vereceğini ifade eden Erdoğan, yargının milletin ön bahçesi olmaya mecbur olduğunu kaydetti.

Erdoğan, yargının, yasama ve yürütmenin bütün haklarını elinden alacak kadar ileri gittiğini ifade ederek, ''Bir yargı devletine Türkiye'yi götürmek istiyorlar. Ayaklarımızda prangalar var'' dedi. Ekonomide 1'in 3'e katlandığını, eğer ayaklarda prangalar olmasaydı bunun daha da yüksek olacağını dile getiren Erdoğan, ekonomideki gelişmeleri anımsattı. Ataşehir'de de gelişmelerin olduğunu ve kentsel dönüşüm gerçekleştirildiğini anımsatan Erdoğan, kaçak yapılaşmanın olduğu bir Türkiye değil, modern yapılaşmanın olduğu bir Türkiye istediklerini söyledi.

'Yargıya da saygısı yok'

Erdoğan, anayasa değişikliğine ilişkin CHP'nin, ''2 maddeyi çekin, bu metne 'evet' diyeceğiz'' dediğini ve Anayasa Mahkemesine gittiğini hatırlatarak, ''Anayasa Mahkemesi inceledi mi? İnceledi. Redaksiyonunu yaptı, yaptıktan sonra bazı şeyleri değiştirdi. Şimdi sizin önünüze gelen bu metin. CHP üst yönetiminin yargıya da saygısı yok. En üst yargı Anayasa Mahkemesi kararını verdi. Niye bu karara saygı duymuyorsunuz? Aleyhte bir karar verseydi zil takıp oynayacaktınız'' diye konuştu.

Halk oylamasında oyu, milletin vereceğini dile getiren Erdoğan, pazar günü gerçek kamuoyu araştırmasının yapılacağını söyledi. 12 Eylül'de herhangi bir partinin oylanmayacağını kaydeden Erdoğan, bunun bir genel seçim olmadığını vurguladı. Erdoğan, baskıyla sandığı boykotun da antidemokratik olduğunu ifade ederek, demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru partilerin boykot için cebir kullanmalarının antidemokratik olduğunu dile getirdi.
 

Başbakan Erdoğan, Sultanbeyli'deydi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli Merkez Camisi'nde kıldığı bayram namazının ardından AKP'ye ait otobüse geçerek, meydanda kendisini bekleyen halka hitap etti.
Başbakan Erdoğan, ''Ramazan Bayramı'nın, ülkemiz, milletimiz, İslam dünyası için kardeşliğe, birliğe, beraberliğe, tüm insanlık için barışa vesile olmasını Allah'tan temenni ediyorum'' dedi. Uzun zamandır Sultanbeyli'ye uğrayamadığını ifade eden Erdoğan, ''Bu bir anlamlı buluşma. Bu anlamlı buluşmanın en önemli yanı 3 gün sonra ülkemizde anayasa değişikliği paketiyle ilgili bir halk oylaması yapılacak. Biliyorum ki Türkiye'de ilçeler arasında rekoru Sultanbeyli elinde bulunduracak'' diye konuştu.

Ülkede özgürlükler noktasında bir adım atıldığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: ''Ülkede darbeci zihniyetin Sultanbeyli'ye neler çektirdiğini Sultanbeyli bilir. Dolayısıyla bu atılacak adım çok önemli. İşte artık darbe anayasaları ayaklar altına alınsın ve bu ülkede milletin anayasası egemen olsun istiyoruz. Milletin anayasasında haklar var, özgürlükler var, milletin anayasasında kadınlarımızın haklarının anayasal güvence altına alınması var. Çocuklarımızın istismarının önüne geçilmesi var. Değerli kardeşlerimizin, şehitlerimizin, dul ve yetimlerimizin anayasal teminat altına alınan hakları var. İşçimizin çift sendikaya üye olma imkanı var. Memurlarımızın toplu iş sözleşmesi yapabilme imkanı var. Aynı haklardan emekli memurlarımızın, aynı haklardan aynı anda istifade etmeleriyle maaşlarının artmasının yolunun açılması var.''

 

'Kimdir bu üstünler?'

Erdoğan, Anayasa değişikliğinde üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçişin var olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Zira, bu ülke bu üstünlerden çok çekti. Kimdir bu üstünler? Bunlar darbe anayasasından yana olan zihniyettir. Bunlar bu millete 'göbeğini kaşıyan adamlar' diyenlerdir. Bunlar benim milletime 'bidon kafalı' diye hitap eden zihniyettir. Bunlar statükodan yana olanlardır. Bunlar kurdukları o saltanat zincirinin yıkılmasından endişe edenlerdir. Fakat artık bu milletin evlatları, tüm bu Anadolu topraklarına, bu vatanlarına sahip oluyor. Ayrılıkları ortadan kaldırıyoruz.''

Gelirken yolda bir pankart gördüğünü ve pankartta ''bölünmeye hayır'' denildiğini ifade eden Erdoğan, ''Biz birliğe, beraberliğe, bütünlüğe 'evet' diyoruz, bölünmeye 'hayır' diyenler 'evet' diyorlar. Eleştirdikleri o Silopi'dekilerle şimdi beraber hareket ediyorlar'' dedi. ''Hayır cephesinde CHP, MHP, BDP, YARSAV, TKP, İşçi Partisi ve çeteler var'' diyen Erdoğan, ''Bayramın bu anlamlı gününde tabii ki sizlerin bu isyanını dile getirmenizi istemem. İstiyorum ki bunlar pazar günü sandıklarda 'evet' olarak dile gelsin'' şeklinde konuştu. Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nin yeniden şekillenmeye gittiğini de ifade eden Erdoğan, ''Bunlar rahatsız. Niye? Kurdukları saltanat zinciri bozuluyor'' dedi.

Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin yapılanmasında TBMM'nin iradesinin var olmadığını anımsatarak, anayasa değişikliğindeki getirilmek istenenleri anlattı. Bu değişikliklere ''İstemezuk'' denildiğini de ifade eden Erdoğan, ''Biz birilerinin saltanatını korumak için buralara gelmedik. Biz milletin iktidarı için buradayız. Bizim için önemli olan bu. Biz bunu yapacağız'' şeklinde konuştu. Erdoğan, halkı aldatmadıklarını, iktidara geldiklerinden bu yana Türkiye'de büyük değişiklikler olduğunu da anlatarak, bayram sohbetlerinde herkesin bildiklerini, duyduklarını birbirlerine anlatmalarını da istedi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını, ''Sevgili kardeşlerim, sevelim, sevilelim. Dünya kimseye kalmaz. Bu birliğimizi, beraberliğimizi, bütünlüğümüzü zedelemek isteyenlere pazar günü sandıklarda 'evet' diye cevap vermeye hazır mıyız? Ramazan Bayramınız mübarek olsun. Allah kardeşliğinizi, birliğinizi, beraberliğinizi daim etsin'' diye tamamladı.

Erdoğan, Sultanbeyli'deki bayram namazı ve halka hitabının ardından parti otobüsüyle Sancaktepe ve Çekmeköy'e geçti

Sancaktepe'de parti otobüsü üzerinden halka hitap eden Erdoğan, referandumda ''evet' oyunu, demokrasinin ve özgürlüklerin gelişmesi, Türkiye'de üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğünün egemen olması için istediklerini söyledi.

''Bu millete 'göbeğini kaşıyan adam' diyen zihniyetler artık egeme olmayacak. Benim milletime 'bidon kafalı' diyenler bu ülkede egemen olmayacak'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''(Yargı birilerinin arka bahçesi olayacak) dedik, rahatsız oldular. Niye rahatsız oluyorsunuz? Ne dedik 'milletin arka bahçesi olacak'. Neresi yanlış? Türk milleti adına kararı verenler milletin ön bahçesi olmalıdır ifadesinden niye rahatsız oluyorlar? Tabi ki milletin ön bahçesi olacaksınız.
Bu ülke, 'bizi buraya getiren irade böyle emrettiği için idam kararını verdik' diyenleri gördü. Merhum Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu böyle idam edilmedi mi? Neydi onların idamının gerekçesi, ne yapmışlardı? Hiç bugüne kadar duydunuz mu? İşte artık bu millete, bu bedeli, bu şekilde ödetmemeleri için 12 Eylül'de 'evet' diyoruz.''

"Kurdukları tezgah bozuluyor, rahatsızlık burada"

Emeklilerin maaşlarının artması için sözleşmelerden aynı anda istifade edeceğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yapılanmada artık şekil değiştiriyor. HSYK'nın üye sayısı 7'den 22'ye çıkıyor. Anayasa Mahkemesi üye sayısı 11'den 17'ye çıkıyor. TBMM'nin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda en ufak bir dahli yok. Hükümet olarak Adalet Bakanı ve Müsteşar var. Bu bizimle gelmiyor. Bizden önceki dönemlerden itibaren de böyleydi, şimdi de böyle. Değişen bir şey yok.
Türkiye'de 11 bin hakim ve savcı var. Rahatsızlık nerede? Rahatsızlık şurada? Türkiye yenileniyor. 11 bin hakim ve savcının 10 tane üye seçmesine razı değiller. Niye razı olmuyorsunuz? Kurdukları tezgah bozuluyor, rahatsızlık burada. Biz atamıyoruz, onlar atıyor. Niye rahatsız oluyorsunuz? Diyorlar ki 'kadrolarda sıkıntı var, biraz kadro alın'. Alalım ama diyorlar ki 'kamerayla alacaksınız'. Soruyorum 'Yargıtay ve Danıştay üyeleri siz kamerayla mı girdiniz? Yargıtay'a, Danıştay'a'. Şimdi niye böyle? Çünkü iktidarda AK Parti var.''



"Keşke halletse. İnanın yollarını gülle döşerim"

CHP'nin bugüne kadar tutarlı bir yaklaşım ortaya koymadığını ifade eden Erdoğan, ''Şimdi çıktılar diyorlar ki 'başörtü meselesini ben hallerim'. Keşke halletse. İnanın yollarını gülle döşerim. Parlamentonun yüzde 65'ine sahibiz, hemen seferber oluruz'' diye konuştu.

Daha önce Anayasa değişikliği yaptıklarını, 411 oy ile üniversiteye giden kızların eğitim ve inanç özgürlüğünün önünü açmak istediklerini belirten Erdoğan, şunları ifade etti:
''Ne yaptılar? Hemen Anayasa Mahkemesine götürdüler. Kimin imzası vardı altında? CHP'nin imzası vardı. Eski genel başkanın da vardı, şimdiki genel başkanın da vardı, DSP'nin de vardı. Bunların ruh kökü aynı. Anayasa Mahkemesi onların istediği istikamette bir karar verdi. Parti meclisi üyelerine işi havale etmişler. Onlar da tasarımcılarla görüşüyorlarmış. Nasıl bağlasınlar? Boynunun altından mı bağlasın, bone gibi mi bağlasın, şöyle mi bağlasın, böyle mi bağlasın. Ey anamuhalefet, başörtülüler için bunu düşünüyorsun da diğer kızlarımız için acaba böyle bir çalışma yaptırdın mı? Streç mi giysinler, şalvar mı giysinler, askılı mı giysinler, askısız mı giysinler, makaslı mı giysinler, makassız mı giysinler? Onlar için böyle bir çalışma yaptırdın mı? Ama başörtü deyince böyle bir çalışma yaptırıyorsun. Bırak bu işleri, isteyen istediği gibi giyinsin. Yeter ki genel ahlak kuralları içinde bunlar olsun. Bir dejenerasyona uğramayalım, genel ahlak kurallarına uygun yapalım bu işi. Yeter ki böyle olsun. Bu milletin bir tarihi var, gelenekleri, örfü adetini bir kenara atmayalım, taklitçi olmayalım.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler