Sıvas'ta 10 milyon yıl önce filler vardı

Sıvas'ın Hayranlı ve Haliminhanı mevkilerinde yürütülen kazı çalışmalarında zürafa, fil ve gergedana ait fosil bulundu. Sıvas çevresinin 8-10 milyon yıl önce daha sıcak, yağışlı bir iklime, ormanlık alanlar ve geniş otlaklara sahip olduğu tahmin ediliyor.

Yayınlanma: 24.10.2008 - 11:18
Abone Ol google-news

Sıvas'ın Hayranlı ve Haliminhanı mevkilerinde yürütülen kazının bilimsel başkanlığını yürüten Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erksin Güleç, 7 sezonluk arazi çalışmaları sonucunda kazı ve yüzey araştırmalarında yüzlerce fosil bulunduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Güleç, şu bilgileri verdi: ''Fosiller genellikle sert çökeller içerisinden ele geçtiği için özenli bir çalışma sonrasında koruma altına alınabilmektedir. Özellikle fosilleşme sırasında sürüklenmenin fazla olmaması nedeniyle, kalıntıların büyük çoğunluğu olduğu gibi korunmuş ve kemikler eklemli halde bulunmaktadır. Bu alandan bulunan fil, gergedan, zürafa, sırtlan, antilop, ceylan, tavşan, oklukirpi, at, domuz, keçi ve fare gibi birçok omurgalı hayvan türüne ait fosiller, Sivas çevresinin 8-10 milyon yıl önce günümüzden muhtemelen daha sıcak ve yağışlı bir iklime, ormanlık alanlar ve geniş otlaklara sahip olduğunu göstermektedir.''

 

Fosil dişler en önemli bilgileri veriyor

Hangi canlılara ait olduğunu tanımladıkları fosillerin kendilerine bölgenin ekolojisi hakkında bilgi verdiğini anlatan Prof. Dr. Güleç, şunları kaydetti: ''Özellikle fosil dişler en önemli bilgileri verirler. Dişler bir canlının neler ile beslendiğinin yegane kanıtlarıdır. Aslan, sırtlan gibi etcil canlıların dişleri sivri ve keskin iken otçul bir canlının dişleri düz ve öğütmeye adapte olmuştur. Bu nedenle bir fosil bulduğumuzda hangi canlıya ait olduğunu tanımlamanın yanı sıra aynı zamanda beslenme davranışlarını, yaşam biçimini ve nasıl bir ekolojik ortamda yaşadığını öğrenebiliriz. Sıvas bölgesinde bulduğumuz fosiller ve ayrıca stratigrafik ve sedimentolojik yapısı da bizlere bölgenin önce nehir iken daha sonra göle dönüşen jeolojik ve ekolojik bir değişim gösterdiğini işaret etmektedir.''



Bulunan fosiller neyi anlatıyor?

Gergedanlar, zürafalar, filler, atlar ve çeşitli geyik türlerinin dişlerinin açık alan ortamlarındaki uzun ve sert otları öğütebilecek şekilde olduğunu bildiren Prof. Dr. Güleç, şöyle devam etti:
''Kaldı ki günümüzde Afrika'da yasayan benzer türler de bunu desteklemektedir. Bu nedenle Sıvas'ta bulduğumuz bu canlılara ait fosiller Sıvas'ın yaklaşık 9 milyon yıl önce yer yer ağaçlık, nehir ve göl gibi bir su kaynağı çevresinde biçimlenmiş bir savan ortamını işaret etmektedir. Bölgede bulduğumuz küçük antilop ve geyik türleri, ayrıca etçiller yine bölgede ağaçlık alanların da yoğun olduğunu düşündürmektedir.''

Bu tür çalışmaların Sıvas halkına ve eğitimine önemli ve değerli katkıları olacağına inandıklarını ifade eden Güleç, ''Antropoloji ve arkeoloji çalışmaları ile Sıvas tüm dünyada doğa tarihi ile iyi bilinen önemli bir şehir olarak anılacaktır. Bu durum Sıvas'ın sosyal gelişimine önemli ayrıcalıklar kazandıracaktır'' dedi.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler